Yapacagız traduction Anglais
42,758 traduction parallèle
Cordon bleu yapacağız.
It's cordon bleu.
Üçümüz bu işi yapacağız.
Us three are going to go through with it.
Kesinlikle yapacağız.
We are going to go through with it.
Bu işi biz yapacağız.
We will make this work.
Evet yapacağız.
Yes, we will.
Pekala, demek ki günde dört saatten üç tur yapacağız.
Okay, so four hours and three trips a day.
Biz işimizi yapacağız.
We'll do our job.
Bir işimiz var ve onu yapacağız.
That we have a job to do and we'll do it.
Yarın tekrar işbaşı yapacağız.
And tomorrow we're punching back in.
Bugün yapacağımız şey için, bir babaya ihtiyacın olacağı kesin.
For what we have to do today, you're gonna need a father.
Ne yapacağız?
What are we gonna do?
Ne yapacağız Kate?
What are we going to do, Kate?
Ne yapacağız?
What are we going to do?
Ne yapacağız?
What do we do?
Bunu yapacağından emin olmalıyız.
- Let's make sure you do that.
Dışarıda ne yapacağız biz?
What... what'll we do?
Gerekeni yapacağız.
We'll do whatever it takes.
Bu sabah revizyon kâğıtlarınıza göz atıp sınav hazırlığı yapacağız.
This morning, we're gonna go over your revision sheets and take a look at exam prep.
Bence biz yapacağız Bunun için bir Emmy kazan.
I think we're gonna win an Emmy for this.
Somon yapacağız.
We'll do salmon.
Peki, ne yapacağız
Well, what do we do?
Desteğinle... Ve ekibim, bunu yapacağız.
With your support- - and my team, we will do it.
Ve sonra Philadelphia'yı yapacağız.
And then we're gonna do Philadelphia.
Yani, ne yapacağız?
I mean, what do we do?
O zaman ne yapacağız?
Then what are we gonna do?
Peki ne yapacağız?
So what are we gonna do?
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
You know the drill.
Gelir gelmez yapacağız.
It'll be done as soon as you arrive.
Eğer kütüphaneye giremezsek, Ne yapacağız, Max?
Well, if we can't get into the library, what are we going to do, Max?
Peki bu konuda ne yapacağız?
But what are we gonna do about it?
Bunu kaç kere yapacağız?
How many times we gonna do this?
- Pekala. - Bunu birlikte yapacağız tamam mı?
- Well, we'll do this together.
Kızımla yetenek gösterisi yapacağım.
I have a talent show thing with my daughter.
Bir uyuşturucu satışı yapacağız.
We'll do a drug deal.
İşte ne yapacağız.
Here's what we're gonna do.
Big Sean şarkısını yapacağız.
We're gonna do the Big Sean song.
- Yanı başında satış yapacağız.
We'll set up by the corner
Hayır, biz yapacağız.
No, we'll do it
İnsanlara ne yapacağız?
What should we do with the humans?
Şimdi ne yapacağız?
Now what do we do?
Ne yapacağımızı biliyorum!
I know what to do!
Yalnız kalınca ne yapacağımı pek bilemiyorum.
I'm never quite sure what to do with the alone time.
Sizin için elimizden gelene yapacağız.
And we'll do everything we can for you.
Bu sefer farklı bir şekilde yapacağız.
We're just doing it differently this time.
Birkaç ekstra test yapacağız.
We'll do some additional tests.
Üç gün içinde iki vardiya yapıyor Bu yüzden ona biraz gevşeklik yapacağız, değil mi Bacon?
She's done two double shifts in three days so we're gonna cut her some slack, aren't we Bacon?
Yapacağımız diğer şey uygun bir kıyafet.
Other thing you're wanting to do is get suited and booted.
Bak, bunu benim adıma yapacağız.
Look, we do this my way.
Düşünüyordum da, giriş yapacağız. Ama suç hayatını ne kadar çabuk kucaklamış olman hoşuma gidiyor.
Well, I thought we'd make an entrance, but I like how quickly you've embraced the life of crime.
Bu gece biraz farklı bir şey yapacağız.
We're gonna something a little different tonight.
Sanat galerisi açılışı yapacağız.
This is for an opening at an art gallery.