English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yapmadım mı

Yapmadım mı traduction Anglais

24,183 traduction parallèle
Hiçbir şey yapmadım.
I... I didn't do anything.
Yapmadım öyle bir şey!
! I didn't!
Ben pek bir şey yapmadım.
I-I didn't really do much.
"Eğer pazartesi günü intihar etmiş olursam emin ol bunu ben yapmadım"
If I show up dead on Monday, you know, it wasn't me.
Gizlilik, kaynaklarımızı korumada yada,... ulusal güvenlik konularında hala başvurduğumuz birşey. Ancak gizliliğe başvururken onu bir bahane,... olarak kullanmamalısınız, yapmanız gerektiğini bildiğiniz,... ama yapmadığınız birşey için mesela.
Secrecy is still justifiable in certain cases to protect sources or to protect national security but when we deal with secrecy, don't hide behind it to use as an excuse to not disclose something properly that you know should be
Kasten yapmadım.
I didn't mean to...
Kasıtlı yapmadım.
I didn't do it on purpose.
Daha önce böyle bir şey yapmadım.
I've never done anything like this before.
Hissederek yapmadım.
I didn't feel it.
Onlarla hiçbir şey yapmadım ama isterseniz sonda söylemek için ücretsiz alabilirsiniz.
I've never done anything with them, but you can have them for free to sing at the end, if you like.
Birşey yapmadım ki.
I didn't do anything.
Ben yapmadım.
I didn't do it.
Bütün işi ben yapmadığım zaman nefesin kesiliyor.
You get short of breath when I'm not doing all the work.
İntihal yapmadım.
I didn't plagiarize.
Ben hiçbir şey yapmadım.
Oh, I-I d... A-And I-and I am not.
Ona hiçbir şey yapmadım.
I never did anything to him.
Bunu ben yapmadım.
I didn't do this.
İş birliği yapmadığımızı mı ima ediyorsun?
Are you suggesting that we're not cooperating?
Yumurtaya mı? Yok artık, yapmadın bunu.
No, you did not.
Senin için bir şey yapmadım demezsin.
Don't say I never did anything for you.
- Yapmadım.
I didn't steal.
- Anlaşma yapmadım.
I didn't make a deal.
Sanırım bu dertleri başına sarmak için hiçbir şey yapmadın.
So, I'm guessing you had nothing to do with bringing it on yourself.
Bunu senin için, Libby için ya da başka biri için yapmadım.
I did not do this for you or Libby or anyone else.
O seks yaptı, ben hiçbir şey yapmadım.
She had sex, I didn't have anything.
Hiç yapmadın mı?
- You never done that?
Hayır, yapmadım.
- No, I haven't.
Ben işgüzarlık yapmadım.
I did not meddle!
Tanrım, çok uzun zamandır seks yapmadım.
Oh, God, I haven't had sex in so long.
Ben de benim işi yapmadım.
I haven't done my thing, either.
Öyle yerlere gitmek yapmadığım üç şeyden biri.
Fancy restaurants are one of the three things I don't do.
Bütün o arıları yuttuğu zaman, kendi babama bile yapmadım.
I mean, I wouldn't even do that for my own father when he swallowed all those bees.
- Ben bir şey yapmadım, Holden.
I didn't do anything, Holden.
- Ben öyle bir şey yapmadım.
- That's not what I was doing.
Modern hayatta şahsen yapmadığımız şirketlerden tedarik ettiğimiz çok şey var. O programları izlemeyiz.
You know, there are lots of things in modern life we no longer do for ourselves, that we've outsourced to corporations, and we don't watch TV about it.
- Ben yapmadım.
- I didn't do that.
- Ben de yapmadım
- Well, I didn't.
Ama ben hiç bir şey yapmadım.
But I didn't do anything.
- Hayır, B, be, ben yapmadım.
- No, I-I-I didn't, I...
Kardeşimin anlaması gereken şey, babamızla birlikte Kuzey Lauderdale'de ihtiyarlara ev ipotek ettirme sahtekarlığı yapmadığımız.
No, what my brother needs to realize is we're not running reverse-mortgage scams on retirees in North Lauderdale with our dad.
Dedektif, DNA testi yapıp yapmadığımızı sordu.
That detective asked about a DNA test.
Beni suçladıkları şeyi yapmadım.
I didn't do what they accuse me of.
Ben yanlış bir şey yapmadım.
I haven't done anythingwrong.
Babana öyle bir şey yapmadım, Bayan Stone.
'I did nothing of the sort, Miss Stone.'
- Ben yanlış bir şey yapmadım.
- I haven't done anything wrong..
Alice, bizi yapmadığımız şeylerle suçladı bu bizim lehimize oldu. - Nasıl?
You know, Alice accused us of something that we didn't do, so that works to our advantage.
İkinci değerlendirmeni yıldızlı pekiyiyle geçmişsin. - Yapmadım ki...
You passed the second assessment with flying colors.
Günlerdir seks yapmadım.
I haven't had sex in days.
Hata yapmadığımızdan emin olmalıyım.
I need to make sure that we...
Şunu açıklığa kavuşturalım, bunu senin yapmadığını mı söylüyorsun?
Let me get this straight. Are you saying you didn't do this?
Ama seni bu işin dışında tuttum Marco. Onu ben yapmadım.
But...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]