English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yürümek mi

Yürümek mi traduction Anglais

185 traduction parallèle
- Yürümek mi? Neden?
What for?
Oraya yürümek mi?
Walking in there?
Yani şimdi de yürümek mi istiyorsunuz?
So now you want to walk.
- Yürümek mi?
- Walk?
Geriden yürümek mi?
Walk behind?
Eve kadar benimle yürümek mi istiyorsun?
Do you want me to walk you home?
Yürümek mi?
Walking?
Suyun üzerinde yürümek mi?
Walk on water?
- Yürümek mi?
- Walk? !
Yürümek mi istiyorsun?
You want to walk?
Yürümek mi istersin?
Would you rather walk?
Yürümek mi?
Walk?
Kendi çocuk ve kadınlarınızın cesetlerinin üzerinde yürümek mi istiyorsunuz?
´ DDo you want to stumble over the bodies of your women and children?
Yürümek mi istersin?
You want to walk?
Çıkıp yürümek mi istiyorsun, ahbap?
You wanna get out and walk, man?
- Yürümek mi?
- Walk!
Eve yürümek mi?
Walk home?
7 saat yürümek mi?
You mean seven hours'walk?
Kalasta yürümek mi?
Walking the plank?
Uykusunda yürümek mi?
Sleepwalking?
- Yürümek mi?
Walk?
- Yürümek istiyorum. - Yürümek mi?
- I'd like to walk.
Neden yürümüyoruz? Yürümek mi?
Why don't we walk?
New Pasifica'da yürümek mi?
So I can walk to New Pacifica?
Yürümek mi?
Move?
"Tanrım, bir kez daha burada yürümek mi," dedim.
I said, "God In heaven, to think I'd ever walk here agalnl"
Benimle eve yürümek mi, Angel?
" Walk me home, Angel?
Yürümek mi? Sizi ekip arabasıyla gönderirim.
- I'll put you in a squad car.
Bu gece 6 mil yürümek mi istiyorsunuz?
You want to march six miles tonight?
Yürümek mi?
A walk? Yeah.
- Yeniden yürümek istiyorsun, değil mi?
You want to walk again, don't you?
New York'a yürümek mi istiyorsun? Orada yemek ve kira paralı.
You want to walk to New York?
saate bir attan inip yürümek aptalca bir iş değil mi?
Ridiculous business of dismounting and walking every hour or so.
Sence hiç konuşmadan yürümek eğlenceli mi?
Do you think walking silently is fun?
Papağan gibi yürümek için mi?
To walk like a parrot?
Orada, rüzgarda yürümek ne harikadır, değil mi? Ya da evlerin etrafında, mavi arazileri görmek için koşmak.
You think how great it would be to walk in that wind, or to run around houses to see where the blue patch got to.
Evet. İlk dediğinde duyduk. Ama yürümek istemiyoruz, değil mi?
Yes, we heard you the first time, but we don't feel like moving, do we?
Kirli ayakkabılarla pahalı kilimler üzerinde mi yürümek istiyorsun?
Do you want to walk on precious rugs with dirty shoes?
Eğer yürümek isteseydim, buraya gelmezdim, değil mi?
If I wanted to walk, I wouldn't be here, would I?
Meydanda bir ileri bir geri yürümek hoşuna gitmedi mi?
Marchin'up and down the square not good enough for you?
Öldükten sonra yürümek ister mi sence?
You think he wants to walk around after he's dead?
Arabayla mı, yürüyerek mi gitmek istersin? Yürümek.
Would you like to ride or walk?
Yürümek için ehliyet mi gerekiyor?
Do I need a walking license now?
Yürümek mi istiyorsun?
What do you do if lorry goes back?
Ohio'ya yürümek için mi? Nerede olduğumuzu bile bilmiyoruz.
- We don't know what state we're in.
Biz Bajorya'nın son kez gittiğimizde Kenda tapınağında Kahinlere aynı yolda yürümek için mi yaratıldık diye sorduk Aynı yolda yürümemizi söylemiş olsalardı...
But the last time we were on Bajor we went to the Kenda shrine and we asked the Prophets if we were meant to walk the same path.
Arabayla mı, yürüyerek mi gitmek istersin? Yürümek.
- Would you like to ride or walk?
Yürümek istersin, değil mi?
You want to walk, don't you?
Bugün tek başına olduğundan Molly'e benimle birlikte kasabaya yürümek ister mi diye sormaya gelmiştim.
I came to ask Molly if she cared to walk into town with me, seeing as she's all alone today.
Ne yapmak istiyorsun? Yürümek mi?
Walking?
O kadınla yürümek istediğimi mi sanıyorsun?
You think I'd want to walk with this woman?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]