Yürüyelim traduction Anglais
1,539 traduction parallèle
Gel, biraz yürüyelim.
Let's take a walk.
Sev beni, deniz kenarına gidelim... Sev beni, biraz yürüyelim...
Love me, I want to go close to the sea love me, let's go for a walk
- Yürüyelim mi oturalım mı?
- Do you want to walk or sit?
- Yürüyelim mi?
- Take a walk?
Sanki birşeyleri araştırıyormuşuz gibi şu kapıya yürüyelim.
Let's walk over to this door like we're investigating something.
Biraz yürüyelim dedin.
You asked me for a ride.
Gel yürüyelim.
Let's go for a walk.
Bacakların da uzun.Yürüyelim mi?
Long legs too. How about a walk? .
"Şimdi şu boş caddede yürüyelim."
Let's walk down this quiet street.
Hadi, biraz yürüyelim.
Come on, let take a walk
Hadi evine yürüyelim.
Come on let me walk you home
Yürüyelim biraz.
We go for walk.
Gel, biraz yürüyelim.
Come, let's take a little walk together
Yürüyelim
Let's walk
- Biraz yürüyelim mi?
- Taking a walk?
Israr ettiğinize göre biraz yürüyelim.
Since you insist, let's walk a little.
- Biraz yürüyelim.
- Let's take a walk.
Gel seninle biraz yürüyelim.
Let's go for a walk.
Biz biraz yürüyelim.
We'll take a walk.
- Seninle konuşmalıyım. - Beraber yürüyelim.
- Ari, I need to talk to you about something.
Kol kola yürüyelim. Filmlerdeki vitrinlere bakan kadınlar gibi.
Let's walk arm-in-arm like window-shopping ladies do in movies.
Biraz yürüyelim.
Let's take a walk.
Bazen. Gel, biraz yürüyelim.
Sometimes.
Biraz yürüyelim seninle.
Let's take a walk.
Burada işimiz bittiyse arabayla kumsala gidelim ve biraz yürüyelim.
Hey, as long as we're done here why don't we take a drive down to the beach and take a walk.
Biraz yürüyelim mi?
Mind if we walk?
Konuşmamıza devam edelim, bayım beraber yürüyelim.
Let us continue to talk walk with me.
Öyleyse beraber özgürce yürüyelim mi?
Then shall we two walk free together?
Biraz yürüyelim.
LET'S JUST WALK FOR A BIT.
- Özür dilerim geç kaldım, yürüyelim mi?
Hey! Sorry I'm late, you want to take a walk?
- Tabii. Arabam yok, yürüyelim mi?
Sure.
Dışarsı çok güzeldi, biz de uzun yolda yürüyelim dedik.
It was so nice out we decided to walk the long way. Oh you deci...
Gel başbaşa yürüyelim.
Let's take a walk, you and me.
Biraz yürüyelim.
Let's walk a little bit.
- Seninle biraz yürüyelim,
- Le s go for a walk.
- Gel de yürüyelim.
- Come and take a walk.
Yürüyelim mi?
Shall we take a walk?
- Seninle eve kadar yürüyelim. - Evim, yolunun üstünde değil.
- Let me walk you home, - lt's not on your way,
Hadi yürüyelim.
Let's walk! 9999
Tamam tatlım, haydi yürüyelim.
OK, honey, let's walk.
Tamam, peki, biliyormusun, hadi şurada deneyip düz yürüyelim, ha?
All right. You know what? Let's just try and walk straight here.
Hadi biraz yürüyelim.
- Let's go for a walk.
Hey evlat. Hadi biraz yürüyelim.
Hey, bud.
Yürüyelim.
Let's go, folks.
Yürüyelim.
Keep it moving.
Yürüyelim!
Let's go!
- Eve kadar yürüyelim mi?
- You want a ride home?
Haydi yürüyelim Biraz idmanın yararı olur.
Let's walk. You could use the exercise.
Haydi birlikte zafere yürüyelim...
Let us go forward to victory.
Kıyıya varmadan dur. - Şimdi buradan sonra yürüyelim.
Now, we'll walk from over here.
Biraz yürüyelim...
Lets take a walk...
yürüyelim mi 17
yürüyorum 69
yürüyüşe 21
yürüyor 36
yürüyerek 26
yürüyün 829
yürüyemiyorum 22
yürüyeceğim 44
yürüyordum 18
yürüyüşe çıktım 16
yürüyorum 69
yürüyüşe 21
yürüyor 36
yürüyerek 26
yürüyün 829
yürüyemiyorum 22
yürüyeceğim 44
yürüyordum 18
yürüyüşe çıktım 16