English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yıllar önce

Yıllar önce traduction Anglais

4,619 traduction parallèle
- "Orası yıllar önce kapandı."
-'That's been shut for ages.'
Ama şimdi fark ettim ki annesinin yıllar önce bende gördüğü şeyi o da sende görmüş.
Now I realized that she saw the same thing.. .. her mother saw in me years ago.
Hapishane gemileri yıllar önce kaldırıldı.
Prison ships were abolished decades ago.
Yıllar önce sen tayfaya katılmadan önce Flint bizi bir ticaret gemisinin peşine taktı.
Number of years back, before you crewed up with us, Flint had us hunting a merchant ship, the Maria Aleyne.
Yıllar önce.
Er, ages ago.
Londra Metrosu için yol yapmak için yıllar önce yıkıldılar. Eski buharlı trenler için havalandırma.
'They were demolished years ago to make way for the London Underground,'a vent for the old steam trains.
Sanırım seni yıllar önce görmüştüm.
I think I saw you before, years back.
Hatırlamıyor olabilirsin, ama seninle yıllar önce tanışmıştık.
Now, you may not remember, but you and I met a long time ago.
Hayır, bulamazdınız çünkü yıllar önce görünmez olması için dizayn edilmiş.
No, you wouldn't have, because it was designed, years and years ago, to be invisible.
Yıllar önce boğulmuş bir amcam vardı.
I had an uncle who drowned many years ago.
Çok gençken, yıllar önce,
When I was much younger, years ago,
Yıllar önce bana hislerini söylemeliydin.
All those years ago..... you should have told me the way you felt. Would it have made any difference? We were on different paths even then.
Yıllar önce, hatırladın mı?
Years ago, remember?
- Yıllar yıllar önce!
- Years and years ago!
Evet. Yıllar önce bir viager olarak aldım.
I bought it as a viager many, many years ago.
Yıllar önce, seni bırakarak doğru şeyi yaptığımı biliyorum. Ama bu, seni sevmediğim anlamına gelmiyor. Ya da seni sevemediğim.
I know I did the right thing giving you up all those years ago... but... that doesn't mean that I don't love you... or that I can't love you.
Yıllar önce başladığım şey artık tamamlandı.
The work I started all those years ago is complete now.
Yıllar önce Brighton'a gelirdim, en çok hatırladığım şey daima soğuk ve daima yağmurlu olduğuydu. Sokaklarda buz gibi bir rüzgar eser ve insanı iliklerine kadar dondururdu.
I used to come down to Brighton years ago, and what I remember most is that it was always cold and it was always raining with a glacial wind that would blow through the streets and freeze you to your bones.
Yıllar önce, karanlık bir güç dünyamıza sızdı.
Years ago, a dark force infiltrated our world.
Eminim yıllar önce Jack'in aklına kazınmıştır yüzük ölçün.
I'm sure you had your ring-size burned into Jack's memory years ago.
- Yani, anlaşılan o ki sen, Pannalal Johri'nin yıllar önce iş hayatına, Entertainment adında küçük bir limitet şirketiyle başladığını unutmuşsun.
- Well, yöu're forgetting.. .. that many years ago, Pannalal Johri.. ... had started a Private Ltd Company.
Hayır. Yıllar önce sırt üstü uyumaya kendimi alıştırdım.
Years ago, I trained myself to be a back sleeper, you know?
Asker arkadaşlarım yıllar önce vermişlerdi.
Veterans affairs gave it to me years ago.
Yıllar önce çıktığım özel bir aslan avını hatırladım.
I thought of a particular lion hunt many years ago.
Yıllar önce, Aslında yüzyıllar,
Years ago... Actually centuries...
Yıllar önce bize ihanet eden Ugo değildi.
" It was not Ugo who betrayed us all those years ago.
Oh, yıllar önce, New York'ta.
Oh, years ago, in New York.
Yıllar önce, New York'ta.
Oh, years ago, in New York.
Yayın hakları gelirleri yıllar önce bitti.
Royalties stopped 1'A years ago.
Bunlar yıllar önce yasaklandı!
They were banned years ago!
Bazılarını yıllar önce topladım.
Some I just picked up over the years.
Yıllar önce bir kıyafet mağazasından almıştım.
Um, I got it from a costume store years ago.
Bana göre yıllar önce olmuş bir savaştı.
To me it used to be some war that happened years ago.
- Seni yıllar önce terk etmeliydim.
I should have left you years ago.
Benim babam, kralınız yıllar önce Robert Baratheon'a teslim oldu.
My own father, your king, surrendered years ago to Robert Baratheon.
Uzun yıllar önce.
Many years ago.
The Busy Bee yıllar önce kapanmış.
The Busy Bee Inn has been closed for years now.
Bunu Gen adındaki büyük bir kung fu ustasından öğrenmiştim. Uzun yıllar önce kendisiyle dövüşüp ilimlerimizi birbirimize aktarmıştık. Musha Shugyo dönemimde.
I learned this from a great Kung Fu master by the name of Gen with whom I fought and exchanged the knowledge many years ago, during my Musha Shugyo.
Kes şunu Jim. Billy'nin parmakları yıllar önce durdu.
I'm good.
- Yıllar önce öyleydi, şimdi Los Angeles'da.
- Yeah, years back. Now it's... Los Angeles.
Yıllar önce Ponder Rock'daki adadan kurtarılışımdan çok az bir zaman önce yaşamak için benim tatlı kurtarıcım olan morsu katlettim.
Some years back, I was rescued from the island of Ponder Rock a mere hour after I had butchered my sweet savior walrus in order to live.
Eğer dedenin gölgesine saklanmasaydın seni yıllar önce öldürmüştüm.
If you didn't hide behind your grandfather's coattails, I would've killed you years ago.
Yıllar önce, yalnızca 22'sindeyken ışığın doğasına ilişkin sorunları çözüme kavuşturdu.
He had solved central questions about the nature of light years before, when he was still only 22.
Robert Hooke, sağlığını günlük dozda pelinotu, afyon, cıva gibi bazı kötü alışkanlıklar yüzünden mahvederek yıllar önce ölmüştü.
Robert Hooke had died years before, having ruined his health with some bad habits... daily doses of wormwood, opium, mercury.
Yıllar önce, bir delikanlıyken onların fikirleri gibi dünyayı sarsacak bir sezgiye sahipti.
Years before, as a teenager, he had an insight that was as Earth-shaking as any idea of theirs.
Yıllar önce Wegener, üniversitenin kütüphanesinde kağıt yığınları arasında ilginç bir makaleye rastlamıştı.
Years before, Wegener had happened upon an intriguing paper in the stacks of his university library.
Bir saldırı nedeniyle yıllar önce hüküm giydim ama cezamı çektim.
I was convicted of an offense or two many years ago, but I served my time.
Yıllar önce yaptığım, özel hayatımı ilgilendiren bir hataydı.
It was a mistake that I made in my personal life years ago.
Yıllar önce bitirdim o işi.
I stopped it years ago.
Ama o da uzun yıllar önce öldü.
But she died a long time ago.
Sanırım yıllar önce neden ayrıldığını anladım.
Think I figured out why he went off the reservation so many years ago.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]