Çok güzel değil mi traduction Anglais
2,224 traduction parallèle
Yani bu durum çok güzel değil mi?
So are yoυ saying this doesn't make sense?
- Merhaba, çok güzel değil mi?
- Hey, he's a beauty, isn't he?
Çok güzel değil mi?
It's good, isn't it?
Zeb. Çok güzel değil mi?
Zeb, ain't this gay?
Çok güzel değil mi?
Que linda!
Çok güzel değil mi?
Isn't she beautiful?
Çok güzel değil mi?
That's good, isn't it?
Çok güzel değil mi?
It's beautiful, no?
Çok güzel değil mi?
Even he won't get any, right?
Çok güzel, değil mi?
He is beautiful no?
Çok güzel, değil mi?
What tuna truth?
Çok güzel, değil mi?
It's beautiful, isn't it?
Çok güzel, değil mi?
Isn't she beautiful?
Dışarıda hava çok güzel Gast. Siz Amerikalıların dediği gibi ; "Pastırma Yazı" ndan kalma bir gün değil mi?
It's a beautiful day outside Gast, a touch of what you Americans call Indian summer?
Çok güzel, değil mi?
It feels good, doesn't it?
Erika için salıncak yapalım diye düşündüm. Çok güzel bir gün değil mi? Sen nasılsın?
I was thinking of putting up a swing for Erika, since it's such a beautiful day, isn't it?
Çok güzel, öyle değil mi?
She's beautiful, isn't she?
- Çok güzel, degil mi?
- Nice, isn't it?
Çok güzel, değil mi?
- Wow. - Yeah, it's pretty, huh?
Çok güzel bir filme benziyor, değil mi?
Doesn't that sound like a great movie?
Tatlım, o yıl bizim için gerçekten çok güzel geçmişti, değil mi?
It was realy a great year for us wasnt it hunny
Çok güzel, değil mi?
Beautiful, hmm?
İngiltere'deki eski, küf kokulu evden çok daha güzel, değil mi?
So, it is quite a step up from the old, musty flat back home, eh?
Çok güzel, değil mi?
- Yeah, it's kind of cool, huh?
Çok güzel, değil mi?
Beautiful, isn't it?
- Çok güzel, değil mi?
- It's beautiful, isn't it?
Çok güzel bir saat değil mi?
It's a pretty nice watch, huh?
Çok güzel bir kerevit, değil mi?
That's a heck of a crawdaddy, isn't it?
Çok güzel, değil mi?
Well, that's great, isn't it?
- Her şeyi birinin üstüne yıkmak çok güzel, değil mi?
- It's easy to blame someone.
O çok güzel, değil mi?
She's so beautiful, isn't she?
Çok güzel, değil mi?
It's beautiful here.
Çok güzel, değil mi?
Pretty sweet, huh?
Çok güzel, değil mi?
She's... she's beautiful, isn't she?
Annen çok güzel, değil mi?
Isn't your mom beautiful?
Aslında çok güzel bir kız, değil mi?
She's very beautiful in the part, isn't she? Oh...
Çocuklar çok güzel, değil mi?
They are wonderful children, huh?
Çok güzel, değil mi?
Oh, wow. Pretty cool, eh?
Çok güzel yer, değil mi?
It's nice up here, huh?
New York'a gitmek çok güzel olduğu kadar kötü aynı zamanda, değil mi?
And as cool as it is to go to New York, It really sucks, you know?
Çok güzel bir Brunhilde prensesi, değil mi?
- You really are a Brunhilde.
Çok fena acıyor ama oldukça güzel görünüyor, değil mi?
Hurt like hell, but it's pretty sick-looking, huh?
Çok güzel, öyle değil mi?
Cool, huh?
Tanrım, çok güzel görünüyor, değil mi?
God, she looks beautiful, doesn't she?
Çok güzel, değil mi?
Isn't it a beauty?
Çok güzel fotoğraflardı değil mi?
Very nice photos, eh?
Çok güzel, değil mi?
She is beautiful, isn't she?
Orası çok güzel, değil mi?
It's beautiful out here, isn't it?
Bu çok güzel, değil mi?
This is so nice, isn't it?
Çok güzel bir yermiş, değil mi, Scoob?
Get a load of this place, eh, Scoob?
Şehir geceleyin çok güzel, değil mi?
The city's beautiful at night, isn't it?
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44