Çok istiyorum traduction Anglais
6,948 traduction parallèle
Annemi görmeyi çok istiyorum.
I want my mom so bad.
Sana inanmayı çok istiyorum.
I want so much to believe you.
Bende senin bana inanmanı çok istiyorum.
And I want you to believe me, too.
Sanırım burada kendine sorman gereke soru "Bu cinayeti çözmeyi ne kadar çok istiyorum?" olmalı.
So, I guess the only question is, how badly do you want to solve this murder?
Düşünüyordum da metal bükmeyi öğrenmeyi denemeyi çok istiyorum.
So, um, I've been thinking, and I'd like to try to learn metalbending.
Tekrar hayatımın bir parçası olmanı çok istiyorum.
I'd love for you to be a part of my life again.
Lütfen bunu görmeyi çok istiyorum.
Please, I would love to see that.
Bu Weston Steward denen adamla tanışmayı çok istiyorum.
I would like very much to meet this Weston steward.
- Çok istiyorum.
I would really want to.
Seni ve Clifford'u görmeye devam etmeyi çok istiyorum.
I really want to keep seeing you and Clifford.
Pek adil gelmeyecek ama seni dinlemeyi daha çok istiyorum.
I know that this isn't fair, but I'd rather hear more about you.
Şimdi her şeyden daha çok istiyorum.
Now I want it more than anything.
Çok geç olmadan bu sefer doğru şeyi yaptığımızdan emin olmak istiyorum.
I just want to make sure we get it right this time before it's too late.
Ama pofuduk gri kedi benzetmesinde olduğu gibi, temsil ile temsil ettiği şey arasında çok güçlü bir bağ olduğunu anlatmak istiyorum.
I am suggesting to you that there is a very strong attachment between a representation and the thing itself.
Bu resmi gösterirken size azizlerden ve diğer şeylerden bahsedeceğim. Ama asıl, öykü anlatıcılığı hakkında konuşmak istiyorum. Öykü anlatıcılığının çok önemli olduğuna inanıyorum.
And one reason why I wanted to show you this painting is to talk about saints and things, but also to talk about storytelling, because I think that's really, really important.
Bu restorasyona başlamadan önce yaptığımız ön hazırlık sırasında bu resimle ilgili çok ilginç bir şey daha fark ettik. Bu size göstermek istiyorum.
I think the kind of investigation I was saying before that we do as part of any restoration, even preliminary to any restoration, has shown some other interesting things about this painting, and I'm going to take my one visual aid here.
Onu sevmeni istiyorum. Ben onu çok seviyorum.
I want you to like her.
Ama en çok şunu bilmeni istiyorum, ne kadarlığına gidersen git...
But mostly, I just want you to know that no matter how long you're gone...
- Evet, istiyorum, çok iyi olurdu.
- Yeah, no, it'll be real nice.
Ama seni ne kadar çok sevdiğimi bilmeni istiyorum.
But I just want you to know how much I love you, okay?
Senden hoslaniyorum ve bence çok çekici bir kadinsin ve seni daha iyi tanimak istiyorum.
I like you, and I think you're a hell of a good-looking woman, and I'd love to get to know you better.
Çok mu şey istiyorum.
Hey, fuck you, you fucking screwball!
Üçümüzün bir aile olmasını ne kadar çok istediğini biliyorum ben de istiyorum ama karşında durup yüzüne bakarak daha hissetmediğim bir şey hakkında sana yalan söyleyemem.
I know how badly you want all three of us to be a family, and I want that, too, but I can't stand here and lie to you and tell you that I'm feeling something that I'm just not feeling.
Senden çok zor ve çok büyüksü bir şey yapmanı istiyorum.
I'm going to ask you to do something that's very hard and very grown-up.
Sadece küçücük bir koma istiyorum, çok mu şey istiyorum?
- Just one little coma. Is it really too much to ask?
- Çok şey mi istiyorum?
Is that too much to ask? Computer voice :
Üçümüzün bir aile olmasını ne kadar çok istediğini biliyorum ben de istiyorum ama karşında durup yüzüne bakarak daha hissetmediğim bir şey hakkında sana yalan söyleyemem.
I know how badly you want all three of us to be a family, and I want that too, but I can't stand here and lie to you, and tell you that I'm feeling something that I'm just not feeling.
Senden çok zor ve çok büyüksü bir şey yapmanı istiyorum.
I'm gonna ask you to do something that's very hard and very grown-up.
Ben de fırlatmaya gelmek istiyorum ama Ethan'ın etrafta olması çok tehlikeli.
I mean, I-I want to be at the launch, But, uh, it's too dangerous with him.
Ve ona kendisini çok ama çok sevdiğimi söylemeni istiyorum.
And I need you to tell him That I love him very, very much.
Yoksa çok şey mi istiyorum?
Or is that too much to ask?
Daha çok ne yapmamanı istiyorum.
It's more what I don't want you to do.
Çok geç olmadan önce tadına bakmak istiyorum.
I want to taste it before it's too late.
Başlamadan önce Carter'ın diğer annesi Lori'yi çok sevdiğimi söylemek istiyorum.
Before we start, I just wanna say... I really like Lori, Carter's other mom.
Eğer seni çok zorlarsa, bana söylemeni istiyorum. Çünkü nasıldır bilirim.
If he ever pushes you too far, then I want you to tell me, because I know what that's like.
Ben hayatımda bundan çok daha fazlasını istiyorum.
And I want so much more in mine than this.
Ona sürpriz yapmak istiyorum. Annem sürprizleri çok sever ya.
Because you know how much Mom loves surprises.
Şimdi beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum.
Right now I need you to listen to me very carefully.
Ve çok kötü canını yakmak istiyorum.
And I want to hurt you bad.
Ve istiyorum size çok onu öldürdü.
And you lot would like killed him.
Ben sadece bu işi çok fena istiyorum.
I just want this job so bad.
Seni seven çok insan olduğunu bilmeni istiyorum Abel.
I just want you to know there are so many people that love you, Abel.
Şimdi çok iyi düşünmeni istiyorum.
Now I need you to think. Hard.
Çünkü üçünüzün birlikte, güvenli ve çok sıkıcı bir yerde olmanızı istiyorum.
Because I want the three of you together, safe, in a place that is very boring.
Siz ikiniz hakkında daha çok şey bilmek istiyorum.
The potential of humanity... my granddaughter...
Sahibi olarak çoktan Jibril'in üzerinde kontrolünü sağladı. Abin çok etkilendi! Ben de senin gibi olmak istiyorum!
She already has complete control of Jibril as her master.
Birlikteyken çok hata yaptım ama gönlünü almak istiyorum.
I made a lot of mistakes when we were together, but I want to make it up to you.
Sana çok para kazandırmak istiyorum, Louise.
I want to make you a lot of money, Louise.
Ve bense bunu nasıl yaptığını öğrenmeyi çok istiyorum.
Would love to know... How you did that.
Sadece David'e çok iyi iş çıkardın demek istiyorum.
Just want to say, nice work, David.
Bunların sana çok kolay gibi göründüğünün farkındayım ama ben hayatımı dürüstçe yaşamak istiyorum.
I realize it all seems pretty simple to you, but I try to live my life above board.
istiyorum 518
istiyorum ki 20
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok incesin 28
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok isterim 272
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
istiyorum ki 20
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok incesin 28
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi 3262
çok isterim 272
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyiydin 139
çok iyiydiniz 31
çok iyisiniz 98
çok iyi değil 53
çok iyi hatırlıyorum 46
çok iyi biliyorsun 22
çok iyi bir adam 23
çok iyi gidiyor 28
çok iyi görünüyorsun 123
çok iyiydin 139
çok iyiydiniz 31
çok iyisiniz 98
çok iyi değil 53
çok iyi hatırlıyorum 46
çok iyi biliyorsun 22
çok iyi bir adam 23