English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ç ] / Çok yaşlıyım

Çok yaşlıyım traduction Anglais

623 traduction parallèle
"Çok yaşlıyım!"
"I am too old!"
Çok yaşlıyım.
I'm too old.
Savaşmak için çok yaşlıyım.
I'm too old to fight.
Eskiden kayardım ama artık çok yaşlıyım.
I used to but I'm too old now.
Artık bu saçmalıklar için çok yaşlıyım.
I'm getting too old for that nonsense.
Oyunumuz için artık çok yaşlıyım.
I'm too old for that
İsyan etmek için çok yaşlıyım.
Too old to revolt.
Otoriteye başkaldırmak için çok yaşlıyım. Şeytan bile olsa...
Too old to challenge authority... however evil.
- Ama ben çok yaşlıyım.
But I'm too old.
Çok yaşlıyım!
I'm too old!
Ama korkuyor olsam bile, söylemeliyim ki çok yaşlıyım!
But even in my fear, I must tell you, I am too old!
Değişiklik için çok yaşlıyım efendim.
I'm too old to change my views now, sir.
Bak İngiliz. Ben senden çok yaşlıyım.
Englishman, I am much older than you.
Bunun için çok yaşlıyım.
I'm too old to do it like you
Genç olsaydım belki ama artık çok yaşlıyım.
Perhaps if I were younger, but I'm too old.
Bu tür şeyler için çok yaşlıyım.
I'm too old for this sort of thing.
Sirk için çok yaşlıyım.
I'm too old for the circus.
Ben umutsuz vakayım. Artık tercihlerimi değiştirmek için de çok yaşlıyım.
I'm a hopeless case, far too old to alter my preferences now.
Kavga için çok yaşlıyım. Ama mecbur kalırsam ederim.
I'm too old to call a man out, but I will if I have to.
Çünkü sen çok gençsin ve ben çok yaşlıyım.
Because you're so young and I'm so old.
Ama çok zor. Çok yaşlıyım.
But it is difficult, I'm too old.
O iş için çok yaşlıyım.
I'm too old to be jealous.
Bu kadar merdiveni çıkmak için çok yaşlıyım.
I'm getting too old for all this climbing.
Ben onun için çok yaşlıyım.
Then I'm pretty old for her.
... Ve yeni birine alışmak için çok yaşlıyım.
And I'm too old to start breaking in another one.
- Hediye almak için çok yaşlıyım.
I am too old for gifts.
Çok yaşlıyım ve iltifat edilmekten sıkılıyorum.
I'm too old and weary to be rewarding.
Bu tür şeyler için çok yaşlıyım.
I'm much too old for that sort of thing.
Ben senin için çok yaşlıyım, bu mu?
I'm too old for you, is that it?
Çok tatlısın ama korsemle ortalıkta dolaşmak için çok yaşlıyım.
It's very sweet of you honey, but I'm too old to walk about with my girdle.
Artık savaşmak için çok yaşlıyım.
I'm a little too old for combat, major.
Bu tür şeyler için çok yaşlıyım ben.
I'm too old for that sort of thing...
- Çok yaşlıyım.
I am too old.
- Ben oyun oynamak için çok yaşlıyım.
- I'm too old for games.
Bunun için çok yaşlıyım.
I'm picking the lining for my coffin.
Taki "çok yaşlıyım" dedi.
Taki said, "I'm too old."
Susanna'ya göre çok yaşlıyım, bu mu? Bir bakıma.
WALTER, IN 1 947, I WAS 58.
Bu şeylerden heyecanlanmak için çok yaşlıyım.
You know, I'm too old a bunny to get very excited about all this.
Senin için çok yaşlıyım galiba.
I may be too old for you.
Evladım, ben bunun için çok yaşlıyım.
Oh no, I'm too old forthis, my child.
Aktif rol almak için çok yaşlıyım.
I'm too old to play an active role.
Ama, Ichi-san, ben çok yaşlıyım...
But, Ichi-san, I'm too old...
Ben çok yaşlıyım.
I am too old.
Bu tür oyunlar için çok yaşlıyım.
I'm too old for this kind of game, you know.
Senden çok daha yaşlıyım canım.
I am so much older than you are, my dear.
Şey, sorun şu ki, ben ondan çok daha yaşlıyım ve şu anda beş kuruş param yok.
The truth is, I'm so much older than she is... and now I haven't a cent to my name.
Artık takatsiz ve çok yaşlıyız yavaş yavaş da olsa, inançlarımızı öğretmek için çok yaşlıyız.
We're too weak and old to instill our beliefs on others.
Çünkü pek çok şey için yaşlıyım, Samarra, Ama ben ölmek için çok gencim.
Because I am too old for many things, Samarra, but I am too young to die.
Hayır, ben çok yaşlıyım.
No.
Çok fazla yaşlıyım.
Much too old.
İnanmak için çok yaşlı ve çok yaralıyım. İnanamam.
HENRY.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]