Özel baskı traduction Anglais
190 traduction parallèle
" Borsayı en kritik anında yarıda kesecek şekilde Özel Baskı ayarlayın.
" Arrange for Special Editions to burst upon the Stock Exchange at the crucial moment.
Özel Baskı.
The Special Edition.
Özel Baskı KURYEYE PUSU Önemli Gizli Mukavele Çalındı!
Special Edition AMBUSH ON COURIER Important Secret Agreement Stolen!
Özel Baskı!
Extra Edition!
Emniyette temizlik. Özel baskı.
Police-department cleanup.
Özel baskı.
Extra.
- Özel baskı!
Extra! Extra!
Özel baskı!
Extra! Extra!
Özel baskı!
Extra!
Özel baskı!
Get your papers! Extra!
Lompoc Picayune muhabiri, iki hırsızı yakaladığımı anlatan özel baskı çıkardı...
The Lompoc Picayune Intelligencer just got out a special edition... telling how I apprehended them two crooks.
Özel baskı!
Extra, extra.
Özel baskıya gireceğiz.
We're getting out an Extra.
Özel baskı yapacağız. Her şeyi durdurun.
We're getting out an extra.Hold everything
Ölüm hikâyenin yer aldığı özel baskımız şu anda sokaklarda.
Our extra with your death story is on the streets.
Özel baskı! "Akşam Haberleri" muhabiri vurularak öldürüldü.
Extra! "Evening News" reporter shot to death.
Özel baskı almaz mısınız bayım?
Extra, Sir?
Hayır, hayır, özel baskı.
No, no, deluxe edition.
Sorumluluk orduya verildi. Özel baskı!
Army put in charge.
Özel baskı!
Special edition!
Seçim özel baskısını alın!
Get your election edition now!
- Özel baskı! - Le Journal ver.
Special Edition!
Özel baskı için birkaç güzel söz...
A few good quotes for the special edition...
Ama özel baskıydı!
It's such an important edition!
Bir özel baskı çıkardın.
You printed a special edition
Özel baskı, Özel baskı!
Extra, extra!
Belki de öğretmenlere özel baskıdır.
Well, maybe this is the teacher's edition.
Özel baskı bu, bodrum kayıtları gibi.
Unreleased songs.
Gazetenin özel baskısı için yemekten önce ağzını aramaya çalışacağım.
I'm trying to pump out a special edition of the paper before lunch.
Özel baskı.
Extra, extra.
Gazap Tanrısı Poultra özel baskımıza hoş geldiniz, merhabalar.
Hello and welcome to our special edition of "poultra : God of wrath".
Özel baskı!
{ \ 3cH493E2C } Extra!
Sana Cervantes'in özel baskısını getireceğim.
There's a nice edition of Cervantes in it for you.
Some People Dergisinin uçak kazası özel baskısını götüreceğim.
I'm going to bring him the special crash edition of Some People Magazine.
Özel baskı!
Extra special!
Gerçek bir "son dakika", "özel ek" "yeni baskı gerektiren" görev.
A real "stop the press, pull out the front page... get ready to replate" assignment.
O özel vagonda sekreteri ile düşünüldüğünde uygun olmaz ve bürodan baskı gelir.
He doesn't belong in a private car with clerks, figures and pressure from the office.
Bu öyle ilk baskı ve özel bir şey değil sadece bir kitap.
It's not a first edition or anything, just a book.
Bu politikanın sonucu özel girişmciliğin özendirilmesi ve yabancı sermayeye tüm kapıların açılması kamu şirketlerinin özelleştirilmesi küçük ölçekli endüstrinin ortadan kaldırılması IMF'ye itaat ve halka karşı baskı oldu.
The outcome of this policy were the promotion of the private free enterprises and open doors for foreign capital, privatization of national enterprises, liquidation and removal of small industry, subjection to the International Monetary Fund, and a repression against the people.
Aix-en-Provence'ta kiralık bir villada bir özel dedektifin cesedi bulundu. Bir su baskını gerekiyormuş. Otopside kurbandan bir kurşun ortaya çıkarıldı.
The autopsy revealed a bullet from a revolver... in the body of the victim... which would seem to justify the theory of some criminal action.
Özel baskı!
Special Edition!
Özel ciltli, kaba baskı ve hatta bazı çok nadir baskılar bile var ve gerçekten hepsine bayılıyorum.
Hardcover and paperback. I got some? some really rare?
Acaba bu küçük düşürücü baskından sonra özel ekibinizi yeniden oluşturabilecek misiniz?
Can your task force recover from this humiliating raid? - Listen.
Bu dönem ; baskı ve zorlama olmaksızın yoksul işçi kesimin kendi işlerini başarıyla organize edip, özel yaşamlarını sürdüreceklerini kanıtladıkları bir dönemdi.
This Council must consider Indonesian aggression against East Timor as the main issue of the discussion. When the Indonesians invaded, the UN reacted as it always does, calling for sanctions and condemnation and so on.
Bu özel bir baskı.
Yeah.
Doğu inançlarında bir inanış. Modell'in sesindeki özel bir tını ve ritm,... insanların beyin kimyasını geçici bir süre baskı altına alıyor.
Maybe it's some mental aspect of some martial art, the suppression of the brain's chemistry produced by a cadence in Modell's voice.
- Bu İtalyan naylondan yapılmış. Ve özel ipek bir baskı kullanılmış. Ve tasarımcısı çok meşhur bir adammış, İtalyan.
Well, this is, um, like, imported Italian nylon and, uh, it's like a special-edition, limited silk print and it was done by this really famous, um, design artist from Italy.
Özel ekiplerle baskın yapılır.
We can go in with special forces.
Özel kağıda baskı aldım.
The print was made on collodion self-toning paper.
Bundan sonra duruşmalar kamu baskısından uzak, özel yapılacak.
In future, we should conduct our inquiries away from public pressure.
Bu muhbir, vergi ödeyenlerin parasıyla polis tarafından finanse edilerek... uyuşturucu kullanmaya devam eden bu adam... polisin dürüst Amerikalıların yaşamaya çalıştığı özel bir... çiftliğe baskın yapmasını sağlayan bağlantıdır.
This informant, paid by police, using taxpayers'dollars... to continue his felony drug habit, was the link... that allowed the police to raid a private farm, a working farm where honest Americans make their living.