English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ö ] / Özel teslimat

Özel teslimat traduction Anglais

218 traduction parallèle
Özel teslimatınız var.
I've got a special delivery here.
Özel teslimat.
- This just arrived, special delivery. - Oh, thank you.
Fortnum'a özel teslimat.
Special delivery for Fortnum.
" Bütün özel teslimat paketlerini reddedin, tekrar ediyorum, reddedin.
"Refuse, " repeat, refuse all special delivery packages.
Peki, öyleyse, neden bize telgraf gönderip, bizi özel teslimat paketlerini almamız hususunda uyarıda bulundu?
Why did he send us that telegram warning us not to accept any special delivery packages?
Herhangi bir özel teslimat yapılmadı ki?
We never get any special deliveries.
Dorothy, Son bir kaç gün içinde ailen ya da ailenin herhangi bir üyesi hava yolu ile gelen bir özel teslimat paketi aldı mı?
Dorothy, did your or any member of your family receive any special airmail delivery packages in the last few days?
Roger, mantarlar, özel teslimat, telgraflar, Bayan Goodbody, bütün olan bitenler arasında bir bağlantı var!
There is some connection between Roger, mushrooms, special delivery telegrams, Mrs. Goodbody, the whole works!
Fakat aklının başında olduğu, kendisinde olduğu son anda, bize telgraf gönderip, özel teslimat suretiyle gönderilen mantarları almama hususunda uyarıda bulunmuştur.
But in one last moment of sanity, of being himself, he sent us a telegram, warning us not to accept any mushrooms, by special delivery.
Ve üstüne "özel teslimat" damgası vurun.
And put a special delivery stamp on it.
Özel teslimat.
Special delivery.
- Bayan Beck için özel teslimat.
- Special delivery for Miss Beck.
Özel teslimatınız var.
I have a special delivery.
Özel teslimat.
A special delivery.
Özel Teslimat.
Special delivery.
- Özel teslimat.
It comes with a special delivery.
Özel teslimat, Sonny.
[Clears Throat] Special delivery, Sonny.
Sana bir şey getirdim özel teslimat.
I brought you something, special delivery.
Burada "acil" damgalı bir özel teslimat var.
I got a special delivery here marked "urgent."
Özel teslimat, oda 81.
Special delivery. Room 81.
- Özel teslimat mı?
- Special delivery?
- Evet, özel teslimat.
- Yes, special delivery.
- Özel teslimat, henüz gelmemiş.
- Special delivery has not yet arrived.
- Özel teslimat burada değil.
- Special delivery is not here.
Hey, serseriler, özel teslimat!
Hey, punks, special delivery!
- Özel teslimat. Oda 4602.
- Special delivery, room 4602.
Özel teslimat mı?
Special delivery?
Özel teslimat- - iki tane Borg veri düğümü.
Special delivery- - two Borg data nodes.
-... çıkmana izin verdiler. - Bazen özel teslimat yapıyorum.
I make deliveries for some customers.
Summers kızlarına özel teslimat.
Special delivery for the Summers girls.
Ona da "Özel Teslimat" götürdü mü?
- He make a special delivery to her? Nope.
Hey, Miles, özel teslimat.
Hey, Miles. Special delivery.
- Özel teslimatımız var!
- We got special delivery!
Sihirli mantarlar, özel teslimat.
Hey, magic mushrooms, special delivery.
En unutulmaz erkek arkadaş için, özel teslimat.
Special delivery for the world's most forgetting boyfriend.
Noel Baba'dan özel teslimat.
Special delivery from the Ghost of Christmas Past.
Sam, özel bir teslimatım var.
Say, Sam, I got a special delivery.
Bu sandığın teslimatı nasıl yapıldı? Onu özel ulak getirdi, efendim.
How was this trunk delivered?
Oyunumuz, "Özel Teslimat" henüz elimize ulaşmadı.
Our play, "Special Delivery," has not yet arrived.
Özel bir teslimat!
Special delivery
Pekala, kıpırdayın, özel bir teslimat var.
Okay, on the ball! We got a special delivery.
ÖZEL TESLİMAT
Special delivery
Ponyboy Curtis için özel bir teslimatım var.
I got a special delivery for Ponyboy Curtis.
Yani biz özel bir teslimat yapalım dedik.
So we thought we'd make this special delivery.
Virginia Billingsly adına özel bir teslimatım var.
I've got a special delivery for a Virginia Billingsly.
Bir gün Bellingham'a çok özel bir teslimat geliyor.
Well, one day, Bellingham got a very special delivery.
Özel bir dil balığı var ve benim caddemin oraya teslimat yapmıyorlar.
You see, there's this certain flounder and they won't deliver it to my side of the street.
Anthony'e teslimat var, bu gece istediğin özel bir şey var mı?
I got to go find Anthony You need any party materials?
"Senin için özel bir teslimatım var." diye düşünüyorsun.
Ok, you're thinking : "Boy, I've got a special delivery for you!"
Bizim de özel bir teslimatımız var :
Oh, we got a delivery, all right : a special delivery of pain!
Dr. Nathan'a özel bir teslimat var.
I have a special delivery for Dr. Nathan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]