Üzgün müsün traduction Anglais
233 traduction parallèle
Gerçekten üzgün müsün?
Are you really sad?
Canım, canım bu çocukları dünyaya getirdiğimiz için üzgün müsün?
My dear. Are you sorry we had these children?
Hala üzgün müsün, Tim?
Still bitter, Tim?
Buraya geldiğimiz için üzgün müsün?
Are you sorry now that we came?
Seni getirdiğimize hala üzgün müsün?
Still sorry we brought you along?
Gittiği için üzgün müsün?
Are you sorry he's gone?
Ayrıldığın için üzgün müsün, Deniz Meleği?
Are you sorry to be leaving, Sea Wife?
Sonra ağlayıp diyeceğim ki, "Benim için gerçekten üzgün müsün?"
Then I'll weep and say, "Do you really feel sorry for me?"
Hala üzgün müsün?
But you're still sad?
Seni Ambléve'den çıkardığım için hala üzgün müsün?
Still sore I pulled you out of Ambleve?
Annem öldüğü için üzgün müsün?
Are you sorry Mama's dead?
Yaptıkların için üzgün müsün?
You're sorry for your behaviour?
Onun için üzgün müsün?
Are you sorry for him?
Sana ilişmediği için üzgün müsün?
Are you upset'cause he didn't try anything?
Yaptıkların için üzgün müsün?
Are you sorry for what you did?
Beni ıskaladığına üzgün müsün?
Sorry he didn't club me to death?
Çok mu üzgünsün, yoksa sadece üzgün müsün?
Are you sorry sorry, or just sorry?
Hala üzgün müsün?
You still sad?
Şu an, üzgün müsün?
Are you sad, right now?
Gitmediğin için üzgün müsün?
Are you sorry you didn't go?
Çalamadığın için üzgün müsün?
Are you sorry that you are not playing?
Ne, hala kayıp bir çift paten yüzünden üzgün müsün?
What, still upset about a pair of lost skates?
Bunu yaptırdığına üzgün müsün?
You sorry you had it done?
Bunun için üzgün müsün?
Are you sorry?
Ve sen, üzgün müsün?
And you're sorry?
- Onlar için üzgün müsün?
- Do you feel sorry for them?
Benimle olduğun için üzgün müsün?
You're not sorry?
- Sahi üzgün müsün?
- You're really sorry?
Milutin futbolu bırakıyor diye üzgün müsün?
Are you sorry Milutin is leaving football?
Benimle tanıştığın için üzgün müsün?
So are you sorry you met me?
Bu gece geldiğin için üzgün müsün?
You're sorry you came tonight?
Burayı bırakıp yeni bir hayata başlayacağın için üzgün müsün?
Are you sad to leave this place and start anew?
Gittiğim için üzgün müsün?
Are you sad I'm going?
Benim bütün evim yandı ve sen üzgün müsün?
You burned my whole house down, and you're sorry?
Golf sahandan geçmeme izin vermediğine üzgün müsün?
Aren't you sorry you didn't let me pass through your golf course?
Sen üzgün müsün?
Are you sorry?
Annelik yapmaktan vazgeçtiğine üzgün müsün?
Sorry to give up foster parenthood?
Şimdi üzgün müsün?
Are you sad right now?
Hey Lisa, o cazcı için hala üzgün müsün?
Hey, Lis, you still upset about that jazz guy?
- Sadece üzgün müsün?
- Just sorry?
Onlara söylediğim için üzgün müsün?
So are you sorry that I told them?
- Oh, üzgün müsün?
- Oh, you're sorry?
- üzgün müsün?
- You're sorry?
Choon Hee, üzgün müsün?
Choon Hee, are you upset?
Rem, üzgün müsün?
Rem, are you sad?
Oh, üzgün müsün?
Oh, you're sorry?
Sen üzgün müsün?
Have you read about Manav Mehta?
Uçak düştüğü için üzgün müsün?
Are you sorry the plane went down?
Benim için üzgün müsün?
You feel sorry for me?
Pellegrini, naber, üzgün müsün?
Pellegrini, what's up, are you sad?
Gittiği için sahiden üzgün müsün?
Are you really very unhappy that he left?
üzgünüm 13200
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm dostum 74
üzgünüm geciktim 94
uzgunum 18
üzgün 54
üzgünsün 53
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
üzgünüm bebeğim 22
üzgünüm hayatım 23
üzgünüm dostum 74
üzgünüm geciktim 94