English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Işte

Işte traduction Anglais

265 traduction parallèle
ışte. Çocuklarım.
There, my children.
ışte şurası, Avram.
There she is, Avram.
Yavaş. ışte böyle.
Slow. That's it.
ışte geldik.
Well, this is it.
ışte bu iyi bir içki.
Now this is a good drink.
ışte bu.
That's it.
ışte böyle.
That's it.
Sıkı durun. ışte başlıyoruz.
And hold on tight. Here we go.
ışte böyle görünüyor.
It looks about like this.
ışte burası. Gel hadi.
That's where I live.
ışte, düştüğümde...
Yeah, well, when I'd fallen down...
ışte.
There he is.
ışte. Bu birazdan bronşları hizaya getirir.
There, that ought to beat them bronchial buggers into submission.
ışte Sissy karşılaştıralım.
Here, Sissy, let me compare.
Sakın kesme! ışte benim planım.
Don't interrupt... here's my concept.
ışte planımız.
Here's what we can do.
ışte işin sırrı burada.
We think that's what did the trick.
ışte senin sorunun bu.
That's your problem.
Michel'ste.
At Michel's.
Profesör Wutheridge'i görmeye gittik, sonra da Michel'ste öğle yemeği yedik. - Debby yattı mı?
We sent to see Professor Wutheridge and then had lunch at Michel's.
- Julia beni St. Timothy'ste bekliyor. - Pekala.
- Julia's waiting at St. Timothy's.
Sizi St. Timothy'ste görmek her zaman bir onur.
It's always an honor to have you here at St. Timothy's.
Bizimle St. Timothy'ste buluşacağını sanıyordum.
I thought you were going to meet us at St. Timothy's.
Paul'ste çalışmaya başlamadan önce aktörlerin söyledikleri sözleri kendilerinin uydurduğunu sanırdım.
Before I worked at Paul's, I used to think actors made up their own lines.
Tüm bu hıyarlarla birlikte Sainte-Chapelle'e gitmek ister misin?
Want a lift to Ste. Chapelle, that Gothic jewel?
Bu Sainte-Chapelle de nerede?
Where's Ste. Chapelle, that Gothic jewel?
İşte Sainte-Chapelle'e geldik!
And here's the Ste. Chapelle, that Gothic jewel
Amerikalılar Ste-Mère-Eglise'i aldı ve anayolu kesti.
The Americans hold Ste-Mere-EgIise and have cut the highway.
Matmazel Ste-Euverte.
- Mademoiselle Ste-Euverte.
Adı Matmazel Ste-Euverte.
- Mm-hm.
Hayatımın aşkı, ben ona aidim.
The lady is Mademoiselle Ste-Euverte - the love of my life, as I am hers.
Matmazel Ste-Euverte...
Mademoiselle Ste-Euverte.
Sana sadece bir süre daha yaşama hakkı vereceğim
I will give you only see on the day that you ste _.
ste _ je.
Fine, ste _ je then.
Ste.
Ste.
Joe ¡ ste bu duvari onarmisti.
That's where Joe fixed the wall.
Arkamda biraktigim bahçe öyle b ¡ r yerd ¡ ¡ ste.
The garden that I left was such a place.
Chauncey, ¡ ste buradasin.
Chauncey, there you are.
Belk ¡ de bu ¡ ste hükümet ¡ n parmagi vardir.
Maybe the government had something to do with it.
ıste bu kadın tam benim tarzım.
Well, that's my kind of woman.
ıste şurası.
There it is.
ıste.
There.
- ışte.
- There.
Ofıste atlı posta sistemini kullanan iki başkandan birisidir. - Bukenin.
- Buchanan.
Madeleine de Sainte Colombe bana tüm bildikleriyle birlikte herşeyi verdi.
Madeleine de Ste Colombe taught me all her skills.
Mademoiselle de Sainte Colombe'a, artık kraliyet müzisyeni olduğumu bildirdim.
I announced Mademoiselle de Ste Colombe that I had been hired at the court as "Royal Musician".
M. de Sainte Colombe karısının düşünü görme isteğinden kendini alamıyordu... ve ölümünde yanında olamamasından dolayı büyük üzüntü duyuyordu.
Then Mr de Ste Colombe couldn't help remembering his wife and the sorrow at having been absent when death took her.
Her pazar, otobüse binip lle Ste-Héléne'ye pikniğe gideriz..
Every Sunday, we take the bus to picnic on lle Ste-Hélène.
Gegorge Stagephaganagopagolagis.
G'george Ste'g'pha'g'no'g'poul'g'os.
Ste!
Ste!
- Tamamdır, Ste?
- Alright, Ste?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]