Şimdi ne yapacağım traduction Anglais
1,929 traduction parallèle
Şimdi ne yapacağım ben?
What am I supposed to do now?
Şimdi ne yapacağım?
So, what do I do now?
Şimdi ne yapacağım?
What am I gonna do now?
Ben şimdi ne yapacağım?
What am I going to do now?
Şimdi ne yapacağım?
What do I do now?
Ama şimdi ne yapacağım ben?
But now what do I do?
Ben şimdi ne yapacağım?
What do I do now?
Peki öyleyse şimdi ne yapacağım?
So what am I gonna do now?
Hayatta olduğunu öğrendiğime göre, şimdi ne yapacağımı hiç bilemiyorum.
I don't even know what to do with my life Now that he's alive.
Ben kötü bir şey yaptım, ve şimdi ne yapacağımı bilemiyorum.
I did a bad thing, and I don't know what to do about it.
Peki şimdi ne yapacağım?
What am I gonna do?
Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.
I don't know what to do now.
- Tüpü geçirdim. Şimdi ne yapacağım?
- Passed the Gottschalk.
- Şimdi ne yapacağımı söyle.
- Tell me what to do next.
Şimdi ne yapacağım?
What do I... what do I do?
Şimdi ne yapacağım?
What do I do now? I think you go back to what you've been doing.
Şimdi ne yapacağım?
What will I do?
Kapağını kaybetmişsin, şimdi ne yapacağım?
You lost the lid, what am I going to do?
Şimdi ne yapacağım?
Now what the hell am I supposed to do?
Şimdi ne yapacağım?
What should I do now?
Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.
I don't know what to do now
Ben şimdi ne yapacağım?
What should I do now?
Ben şimdi ne yapacağım?
What to do now?
- Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.
- Not sure what the next move is.
Ben ne yapacağım şimdi?
What am I going to do?
- Bunu benimle niye konuşmuyorsun! - Moruk şimdi ben ne yapacağım?
Why don't you tell me about this kind of thing?
Topladığın birçok harika hazine oldu ve şimdi biz onlarla ne yapacağımızı düşünmek zorundayız.
And you collected many excellent treasures which we will now have to figure out what to do with.
Şimdi sen de kim olduğumu, ne yapabileceğimi ve eğer susmazsan ne yapacağımı biliyorsun!
and now you know who I am... and what I can do... What I will do... If you don't shut up!
Cidden, "Bunu yapacağım, ne olduğunun önemi yok, şimdi tam zamanı." gibiydi.
It was truly : "I'm going to do this, no matter what, now is the time".
Neyse, şimdi hayatımın geri kalanında ne yapacağıma karar vermeliyim.
So, anyway, now I got to decide what to do with the rest of my life.
Ben ne yapacağım şimdi, sana dedim Raj'ın devri sona erdi Taani'nin yarışmada birinci olması için.
Now what do I do, I told you that I have ended the Raj episode so she can come first in the competition.
- Ne yapacağım şimdi?
- What do I do?
"Şimdi ne yapacağım?" dersiniz.
You see ( inaudible ) And now Iíve looked at all this stuff again, Iím absolutely ( inaudible )
Şimdi bir değişiklik yapmayacağım da ne zaman yapacağım?
If I don't try something new now, when will I?
Ne yapacağım şimdi?
What should I do?
Hepsi kül. - Para için ne yapacağım şimdi?
What am I going to do for money now?
Çantam. Ne yapacağım ben şimdi?
My suitcase.
Şimdi içeri girip kapıyı kilitleyin. Bana ne yapacağımı söyleye...
Now you get inside and lock the door.
Yani, açıkçası, şimdi ayrılırsak, ben ne yapacağım bir fikrin var mı?
I mean, have you ever honestly thought about what's gonna happen to me if we break up?
Ne yapacağım şimdi ben?
Come on, v., what- - what am I gonna do?
Şimdi, biri şansını denemek isteyip içeri girer ve bir tane çalarsa onu durdurmak için ne yapacağımı bilemem.
Now, if someone wants to take a chance and come in and steal one, I don't see what I can do to stop it.
Hezimete uğradığımıza göre, şimdi ne yapacağız?
What should we do, now that we are doomed?
Ne yapacağız şimdi biliyor musun?
Now I'm telling you what we'll do.
Şimdi sertifikalı tohum da alamıyormuşum.. Ne yapacağım..
When it comes to the point that I can't buy any more certified seed, what do I do?
Ne yapacağım ben şimdi? Ne yapacağım?
What will I do, hey?
...... Ve şimdi ben ne yapacağım.
What did I do to deserve this? And what am I supposed to do now.
Ama şimdi, ne yapacağımı bilmiyorum.
But now, I don't know what to do.
Şimdi de burada durmuş, hastan konusunda ne yapacağını soruyorum.
I'm asking you, what are you going to do about your patient?
Bakın ne diyeceğim, şimdi gidip sihirli kimyasallar yapacağım.
I'll tell you what, I'm going to go and mix up some magical chemicals.
Şu an gösteriye hazırlanıyor olmalıydım, Troy şimdi yapacağımız röportajın ne faydası olacak?
This is the time I have to prepare for the show, Troy, and what good would it do to do an interview now?
Ben şimdi ne yapacağım?
What am I gonna do?
şimdi ne yapıyorsun 94
şimdi ne istiyorsun 34
şimdi neredesin 37
şimdi ne yapıyor 40
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi ne olacak 465
şimdi nerede 159
şimdi ne istiyorsun 34
şimdi neredesin 37
şimdi ne yapıyor 40
şimdi nereye gidiyorsun 60
şimdi nereye gideceksin 21
şimdi ne yapayım 18
şimdi ne oluyor 28
şimdi ne olacak 465
şimdi nerede 159
şimdi ne yapacaksın 242
şimdi ne yapacağız 611
şimdi ne yapalım 18
şimdi ne düşünüyorsun 23
şimdi neredeyiz 23
şimdi ne yapıyoruz 188
şimdi ne yapacaksınız 39
şimdi ne var 233
şimdi ne diyorsun 28
şimdi ne oldu 130
şimdi ne yapacağız 611
şimdi ne yapalım 18
şimdi ne düşünüyorsun 23
şimdi neredeyiz 23
şimdi ne yapıyoruz 188
şimdi ne yapacaksınız 39
şimdi ne var 233
şimdi ne diyorsun 28
şimdi ne oldu 130