English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ A ] / Adınız

Adınız traduction Espagnol

11,608 traduction parallèle
- Adınızı öğrenebilir miyim hanımefendi?
- ¿ Puedo saber su nombre, Srta.?
Adınızı söyleyip kendinizi tanıttığınız kısmı es geçeceğiz ve işe koyulacağız.
Nos saltamos la parte donde todos dicen sus nombres y un poco acerca de ustedes mismos, y vamos directos al asunto, ¿ de acuerdo?
Ayrıca kullanıcı adınızı da değiştirmenizi istiyorum.
También quiero que cambie su nombre de usuario.
Adınız neydi?
¿ Cuál dijo que es su nombre?
- Hanımefendi adınız nedir?
- ¿ Usted quién es, señora?
Yani muhtemelen bir tabancanız var, gerçi adınıza kayıtlı bir silah yok.
Lo que significa que es probable que posea una pistola aunque no esté a su nombre.
Bir dakika, adınız neydi?
Disculpe, um, ¿ Cual es su nombre de nuevo?
Adınız ne?
¿ Cómo es su nombre?
- Sizin adınız Aptal değil.
Tu nombre no es estúpido. Es Ned.
- Adınız ne?
¿ Cómo te llamas?
Adınızı bir daha söyleyebilir misiniz?
¿ Cómo te llamas? No escuché bien.
Kayıt için, tüm adınızı ve mesleğinizi söyleyebilir misiniz?
¿ Puede por favor indicar su nombre completo y ocupación para los registros?
Şahsınız adına ne söylüyorsunuz, Komutan?
¿ Qué tiene que decir, comandante?
Bu gerçekleri aklınızda bulundurarak, bu kampüste dolanıp, öğrencilerimizi delice öldüren Kırmızı Şeytan adında bir seri katil olduğuna dair kötü söylentilere son vermeliyiz
Teniendo eso en cuenta, debemos olvidarnos de los rumores de un asesino llamado Diablo Rojo, que acosa este campus y mata a estudiantes por gusto.
Şimdi, diyelim ki Denise Hempville'in adını bağırdınız.
Ahora, digamos que habéis gritado "Denise Hempville"
Şimdi, eğer, uzun bekleme süreleri yüzünden falan 886'lı numaraya erişemezseniz yapacağınız şey üçüncü adıma geçmek.
Ahora, si no podéis comunicaros con el número 866 por culpa de largas esperas y esas cosas, entonces lo que tenéis que hacer es proceder al paso tres.
O andan sonra atacağınız her adımı o belirleyecektir.
Determina cada siguiente movimiento.
İkinci adımı atarsan, biz seni koruyacağız ve sen de bizi koruyacaksın.
Te protegeremos y tú nos protegerás si pasas al segundo paso.
Fakat İsa Mesih'in adında ışığı ve kurtuluşu bulacaksınız.
Pero encontrarás luz y salvación en el nombre de Jesucristo.
Göklerdeki babamız, adın kutsal kılınsın.
Padre nuestro que estás en los cielos, santificado sea tu nombre.
Ama sitedeki hesabıma girdiğimde Trixie adında güzel bir kızın...
No me llegaba. Pero entré en mi cuenta, y encontré a esa chica tan adorable llamada Trixie...
Topuk değişiminiz kutu adımı tekniği gibi görünmesin. Yan adımlamanızı sahneye yayın.
Pero que el cambio no se note, y desplácense en el lateral.
Adımızı hatırladın.
Oh, recordaste nuestro nombre.
Shelly adında bir aile yargıcı tanır mısınız?
¿ Conoce a un juez llamado Shelly? No.
Bodrumda sakladığınız kadının adı ne?
¿ Cómo se llama la señora que estaba en el sótano?
Çünkü bugünümüzü demokrasiyi ve saygıyı Arjantin topraklarında yaşayan halkımız adına güvence altına almanın getirdiği büyük sorumluluğa sahibiz.
Porque tenemos todos la enorme responsabilidad... de asegurar hoy y para los tiempos la democracia y el respeto por la dignidad del hombre en la tierra argentina.
Adınız ne han'fendi?
¿ Cuál es su nombre, señorita?
Adamınız Hastings, adı "Kırmızı Kartal" şuan online.
Su tipo ahí, Hastings es "Red Eagle" en línea.
Adımınızı doğru atacaksınız.
Usted no puede permitirse el lujo de poner un pie equivocado.
Adını bilmesi için bir şansımız var.
Esta es una oportunidad para el de conocer tu nombre.
Lisa adında bir kızımın olmaması hariç.
Excepto que, no tengo... una hija llamada Lisa.
Net konuşmak adına söylüyorum Sean'ı da, Hexenbiest annesini de öldürtmeye kalkışmıştınız.
Sólo para dejarlo en claro, usted intentó hacer matar a Sean y a su madre Hexenbiest
Yeni kurbanımızın adı Sydney Novak, Broward Country, Florida doğumlu.
La víctima era Sydney Novak, de Broward County, Florida.
Bir gün o adımı zaten atacaksınız.
Algún día habrá que dar el salto.
"Sizi, adımlarınızın üzerinden geçmek için takip ediyorum ki kargalar izinizi bulamasın."
"Te sigo para tapar tus huellas con las mías para que Cuervo no te encuentre".
Kaldığınız otelin adı neydi?
¿ Cuál era el nombre del hotel?
Washington merkezli ve birlikte çalıştığımız adamın adı Doug mı desem Warren mı?
Están situados en las afueras de DC y el tío que lo lleva es Doug o Warren o...
Şu an Seville'deki kraliyet sarayındayız. Bu sarayın adı Real Alcazar. Korkunç Peter tarafından 13. yüzyılda inşa edilmiş.
Estamos en el Real Alcázar de Sevilla, que fue construído por Pedro el Cruel, en el siglo 13.
Bence o kız kendi adını bile bilmiyordur.
No creo que sepa ni su nombre.
Adını hiç duymadığım bir gardiyanın olması imkansız üç Kütüphaneci'nin ve Moriarty'nin seninle ilgili her şeyi unutturan bir büyünün etkisinde olduğunu söylüyorsun.
¿ Dices que una guardiana de la que nunca escuché, tres bibliotecarios imposibles, y Moriarty están sufriendo bajo un hechizo masivo para borrar sus recuerdos de ti? Eso es.
"Jenkins, anahtar Muhafız'ın adında."
"Jenkins, la llave está en el nombre de tu guardián".
İllegal bir müzayededen, çalıntı bir resmi tasdik etmek ve satın almak adına, Alexi Koskov'u temsilen çalıştığınızı biliyoruz.
Sabemos que trabaja como representante de Alexi Koskov para autentificar y comprar un cuadro robado en una subasta ilegal.
- Adı ne kızın?
¿ Cómo se llama?
- Bay Koskov adına buradasınız sanıyorum.
Entiendo que está aquí en representación del Sr. Koskov.
- Onun adını temize çıkarmalıyız!
¡ Debemos limpiar su nombre!
Hadi Dipper. Gidip amcamızın adını temize çıkaralım.
Vamos, Dipper, limpiaremos el nombre de nuestro tío.
Üzgünüm bay Pines, eğer gerçek adınız buysa, artık yeni bir görevim var, bu çocukları korumak!
¡ Lo siento, Mr. Pines! Si es que se es su nombre real,
Adımızın Galaksinin Koruyucuları olmasına tamamen alıştım.
Bueno, estoy completamente convencido de que nos llamemos Guardianes de la Galaxia.
Bayan Dunphy, Marlon Boniface Dürüstlük Ödülleri için bana rüşvet vermeye çalıştığınız gerçeğini görmezden gelmek adına elimden geleni yaptım.
Sra. Dunphy, de verdad que estoy haciendo todo lo posible... por ignorar el hecho de que está intentando sobornarme... por el Premio Marlon Boniface a la Integridad.
Sadece, kocanızı vurmanızın, sizin ve Reddington adına büyük bir rahatlama olmuş olacağını söylüyordum.
Simplemente estoy señalando que haberle disparado a su esposo debió haber sido un alivio para tanto usted como para Reddington.
Ulusal güvenlik adına, yaptığınız bu kadar önemli şeylerin sır tutulmasına dayanarak.
Basado en que lo que usted hace es tan importante que necesita mantenerse en secreto en nombre de la seguridad nacional.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]