Anlamaya çalışın traduction Espagnol
888 traduction parallèle
Tamam, anlamaya çalışın.
Bueno, date cuenta.
Düşünün de, anlamaya çalışın.
Date cuenta tú mismo.
Durun beyler, lütfen benim durumumu anlamaya çalışın.
Aguarden, caballeros, intenten comprender mi posición.
Lütfen anlamaya çalışın Bay Van Meer.
Trate de comprender, Sr. Van Meer.
- Anlamaya çalışın.
- Trate de comprender.
Lütfen Bay Carlisle anlamaya çalışın benimle ilgili bu kuruntularınız ruhsal rahatsızlığınızın bir parçası.
Por favor, Sr. Carlisle, intente entender... que sus delirios respecto a mí son parte de su enfermedad mental.
Hanımefendi beni dinleyin ve anlamaya çalışın...
Escúcheme y trate de entender.
- Anlamaya çalışın.
Pero se lo ruego... la verán a oscuras... No, es imposible, señora.
Anlamaya çalışın, siz "yasaklısınız."
Tenga paciencia, Ud. está "interpuesto".
Anlamaya çalışın.
Trata de entender.
Lütfen anlamaya çalışın.
Por favor, intente comprenderme.
Ciddiyetimi bağışlayın ve anlamaya çalışın... Ben kızınıza en yakın kişiyim.
Perdone que sea sincero, e intente comprender, yo soy el más cercano a su hija.
Peşinizde kimse yok, bay Werner. Şunu anlamaya çalışın...
Descuida, nadie te perseguirá nunca más, puedes creerme.
Hiçbir şey reddettiğim yok, ama lütfen anlamaya çalışın.
No me niego a nada, pero intente comprenderme.
Lütfen, anlamaya çalışın. Ben eski yönetici sınıfın bir üyesiyim.
Tenga paciencia... soy un exponente de una vieja clase.
Şimdi size söyleyeceklerimi olabildiğince anlamaya çalışın.
Trata de focalizar más de lo que puedes, lo que voy a decirte.
Zor olduğunu biliyorum Bayan Doolittle, ama anlamaya çalışın.
Sé que es difícil, Srta. Doolittle, pero trate de comprenderlo.
Onu anlamaya çalışın.
Intente comprenderle, Srta. Witt.
- Lütfen beni anlamaya çalışın...
- Trate de comprender...
Beni anlamaya çalışın.
Intente entenderme.
- Durumumu anlamaya çalışın.
- Intente entenderlo.
Mali danışmanlığın görevlerinin ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Oh, sólo intentaba averiguar los deberes de un consejero financiero.
Senin arkadaşınım ama gidiyorum anlamaya çalış.
Yo soy tu amigo, pero me voy. Métete en la cabeza que me voy.
Martha, sadece senin bakış açını anlamaya çalışıyorum.
Martha, sólo quiero tu opinión.
Herkes bu nasyonal sosyalizm konuşmasının Thyssen'ın ya da rakiplerinin kurnazca bir örtbası olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.
Todo el mundo trataba de adiviniar si hablar del nacionalsocialismo era una vision de Thyssen o si sus rivales estaban...
Anlamaya çalışmalısın.
Trate de comprenderme.
Biliyor musun? Bu olayın affedilmez olduğunu biliyorum. Anlamaya çalış aşkım.
Sé que esta escena es imperdonable... intenta entenderlo, amor mío.
Anneni anlamaya çalışmalısın.
Debes entender a tu madre.
Bir şey olur... sonra niye öyle davrandığını anlamaya çalışırsın.
Las cosas pasan. Luego tratas de explicarte por qué actuaste de esa manera.
Neden benimle gelmediğini anlamaya çalıştım sebep siz olmalısınız.
He tratado de entender por qué no quería venir conmigo. Y debe ser por usted.
Astsubay Keith'in gemide kalıp kalmayacağını anlamaya çalışıyorum.
Todo lo que deseo saber es si quiere quedarse a bordo.
Anlamaya çalışamaz mısın bunu?
Es que no puedes entenderlo.
Bazılarınızsa durumun vahametini anlamaya çalışıyor, ama sık sık... durumun gerçekten ne ölçüde ciddi olduğunu soruyorsunuz.
Los demás tratan de ver lo grave de la situación. Y preguntan una y otra vez si es muy seria.
Ne anlattıklarını anlamaya çalış.
Intente comprender su significado.
Anlamaya bile çalışmayacak mısın?
No quieres siquiera entender?
Anlamaya çalış, bizi duydukları anda, Bizi en yakın ağaçtan sallandıracaklar.
Trate de comprender. Tan pronto como nos oigan, nos pasaran la cuerda por el cuello.
Sen de bunu anlamaya çalışmalı ve diğerlerinin de anlamasını sağlamalısın.
Es por eso que debes intentarlo y hacerles entender a los otros chicos.
Ne yaptığını anlamaya çalış.
¿ Ves lo que has hecho?
Her şeyden öte, o da bir kadın. Anlamaya çalış.
¿ De eso se trata esto?
Evet, efendim, Çavuşun güvenilir bir tanık olup olmadığını anlamaya çalışıyorum.
Sólo trataba de verificar la confiabilidad del Sargento como testigo.
Anlamaya çalışmalısın.
Ojalá fueras capaz de entender ciertas cosas.
Seni kapının önüne koymuyorum, ama anlamaya çalış.
No te estoy echando. Un hombre de tu valía... pero procura entenderme.
Sizin nasıl davranacağınızı anlamaya çalışıyor.
Quiere ver qué pasa con ustedes.
Biliyorum canım, ona hayrandın, ama lütfen anlamaya çalış, nereye gidersem gideyim, gözleriyle beni takip ediyor, her hareketimi izliyor.
Ya sé, querido, que la adorabas. Pero, por favor, intenta comprenderme. Adonde quiere que vaya, sus ojos parecen seguirme espiar mis pasos.
Sen aslında kendi duygularını anlamaya çalışıyorsun.
Quieres saber qué sientes tú. ¿ Me estás acosando?
Kelp, sunu anlamaya çalış ki bilim adamlarının ve yaratıcıların bazı gariplikleri olduğunun farkındayım.
Kelp, verá que intento comprender que los científicos y los sabios tienen sus pequeñas excentricidades.
Sana neden görsel ayrıntıları anlattığını anlamaya çalışıyorum.
Estoy tratando de comprender por qué fue ella tan gráfica con los detalles.
Barbara'nın öyle bir şeyi neden yaptığını, anlamaya çalışmalısın.
Usted debe creer lo que Barbara ha tratar de entender mi querido y por qué lo hizo!
Babamın ne istediğini anlamaya çalış Govert.
Entiende lo que mi padre quería, Govert.
Anlamaya çalışın!
A ver si lo entiende.
Bunu kendiniz anlamaya çalışmalısınız.
Tendrás que averiguarlo tú solo.
çalışın 67
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamıştım 59
anlamsız 76
anlamak istiyorum 20
anlamıyor 38
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamadım efendim 18
anlamına gelir 38
anlamına geliyor 59
anlamıyormusun 20
anlamsız 76
anlamak istiyorum 20
anlamıyor 38
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamadım efendim 18
anlamına gelir 38
anlamına geliyor 59
anlamıyormusun 20