Başın büyük belada traduction Espagnol
455 traduction parallèle
Bunu yapmazsan başın büyük belada demektir.
Si no es así, malo.
Başın büyük belada.
Se ha metido en un buen lío.
Pekala, patron bence, başın büyük belada.
Bien, jefe, diría que está en problemas.
Bu sefer başın büyük belada.
Esta vez estás en un lío serio.
- Başın büyük belada.
- Te juegas la vida.
Başın büyük belada.
Estás en graves problemas.
Başın büyük belada!
¡ Estás en un gran problema!
- Başın büyük belada.
¿ Con quién? - Tú estás en un gran problema.
Başın büyük belada!
¡ O tendrás que vertelas conmigo!
Ama geri dönersem çok başın büyük belada demektir!
¡ Pero si vuelvo, tendrás muchos problemas!
Başın büyük belada, bok sineği.
Pero ahora tienes muchos problemas.
Başın büyük belada.
Estás en problemas. ¿ Qué hacías es esa zona?
başın büyük belada.
Estás en problemas.
genç bayan, başın büyük belada! - Robert! Robert!
- ¡ Estás en graves problemas!
Senin kim olduğunu bilmiyorum, dostum, ama başın büyük belada!
No sé quién eres, ¡ pero estàs en problemas!
- Başın büyük belada.
- Eres un perdedor.
Başın büyük belada, oğlum.
¡ Te has metido en una buena, chaval!
Başın büyük belada.
Está cerrado
Başın büyük belada beyefendi!
¡ Estás en un gran problema!
Başın büyük belada!
Estás en un gran problema.
Başın büyük belada.
Se ha metido en un buen lío, agente.
Başın büyük belada Angela.
Se le va a caer el pelo.
Şimdi başın büyük belada, Blackadder.
- Lo hemos cazado, Víbora Negra.
Başınız büyük belada Bayan Marachek.
Señorita, la ley es muy clara...
Başın büyük belada, sen de farkındasın.
Estás en un lío.
Anlamayacağını biliyorum ama sanırım başım büyük belada. Sana ihtiyacım var.
Quizás tu no lo entiendas, pero tengo problemas, mi vida.
Başın şimdi büyük belada evlat.
Te la estás jugando de verdad.
Birincisi ; az önce dediğin şeyden başının büyük belada olduğu anlaşılıyor. Ve bu görüşmeden haberleri olacak. - Ama ben...
Solo por pensar lo que acaba de decir... ya tiene serios problemas... y van a enterarse de esta llamada.
Yeni haberlerim var halkımın başı büyük belada.
Regresamos con novedades. Nuestra gente tiene más problemas.
Ayrıca, o para olmazsa sizin de başınız büyük belada demektir.
Además, sin el dinero vosotros estáis en un buen apuro también.
Muhasebecim Vergi Dairesiyle başımızın büyük belada olduğunu söyledi diye...
No es nada, sólo porque mi contador me dijo... que Hacienda armó tanto escándalo sólo por -
O zaman hâlâ bataryalarını tüketiyor demektir. Başı büyük belada.
Así que es baterías vacías y está en un lío.
Bana bakın, olan biteni bilmesem neyse de ki biliyorum, başınız büyük belada. Değil mi beyler?
- A menos que no me entere, y no es así, lo tenéis crudo. ¿ Verdad, muchachos?
Bak, başın belada. Büyük belada.
Mire, está metida en un lío, un gran lío.
Başınız büyük belada bayan.
Se ha metido en un buen lío.
Başın daha büyük belada. Bana anahtarlarını ver.
Aleje eso, o va a tener más problemas.
Başınız büyük belada.
Están jugando con fuego.
Başım belada. Büyük belada. Yanımda kala kala bir kadın komedyenden başkası kalmadı.
Tengo problemas, verdaderos problemas y lo único que tengo de compañía es una comediante.
Pekala, dinle, lan, başın belada... ve hem de büyük belada, çünkü seni ihbar edeceğim.
Bien, escucha, te metiste en un lío. ¡ En un buen lío! Porque te voy a denunciar.
Hey, başın oldukça büyük bir belada olmalı dostum.
- Debes de estar en un buen aprieto.
Johnson, Rhodes. Başınız çok büyük belada.
Johnson, Rhodes... está en una pila de mierda de problemas.
Oh, başımız belada, Roger. Komodinden silahı aldığını. Büyük belada.
Que tomaste esta pistola de mi mesa de noche... me apuntaste y me llevaste a una habitación vacía.
Sylvia'nın başı büyük belada.
Silvia está entregando una orden en un lugar muy peligroso.
Eğer bunun yalan olduğunu düşünüyorsanız başınız büyük belada.
Si piensa que es mentira, va a tener muchos problemas.
Robin eğer ikimizi beraber görürse, ne olacağını biliyorum. Başım büyük belada.
Sé que si Robin nos ve juntos, estaré en serios problemas.
Paranız yoksa adamım, başınız büyük belada.
Jefe, si no tiene dólares está en apuros.
Başınız büyük belada!
¡ Están en problemas!
Bir gün, başınız büyük belada olacak. O zaman da ben sizin işinizi bitireceğim.
Un día acabaré contigo.
Evlat, başın gerçekten büyük belada.
Vaya, tiene serios problemas, señor.
Başının büyük belada olduğunu anlayamayacak kadar aptal.
Es demasiado estúpido para saber en qué clase de problema está metido.
Başın büyük belada.
Estás metido en un buen lío, Lester.
beladan uzak dur 27
basın 48
basınç 29
başın sağolsun 19
başın sağ olsun 33
başınız sağolsun 27
başınız sağ olsun 59
başın mı ağrıyor 20
başını dik tut 33
başına dikkat et 60
basın 48
basınç 29
başın sağolsun 19
başın sağ olsun 33
başınız sağolsun 27
başınız sağ olsun 59
başın mı ağrıyor 20
başını dik tut 33
başına dikkat et 60