English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Başının çaresine bak

Başının çaresine bak traduction Espagnol

249 traduction parallèle
Breck Coleman şu an her neredeyse kendi başının çaresine bakıyordur.
No, esté donde esté ese Coleman... se las está arreglando.
Sen asıl kendi başının çaresine bak.
Usted ocúpese de sí mismo.
- Yani başının çaresine bak Clay diyorsun. - Doğrusu, evet.
- Y eso liquida el asunto de Clay.
- Sen başının çaresine bak.
- Tú apáñatelas como puedas.
Beynini yumruklanmasını izlemekten bıktım Bak, eğer Brailsford ile kavga edersen kendi başının çaresine bakarsın.
Mira, si peleas con Brailsford, yo me lavo las manos.
Başının çaresine bak.
Es tu problema. ¿ Qué?
Annemle Côte d'Azur'a indiler, "başının çaresine bak" dediler.
Mamá y él se largaron a la costa con un "Arréglatelas como puedas".
Sen de kendi başının çaresine bak.
Y lo mismo harás tú.
Başının çaresine bak.
Estoy harto. Manéjate como puedas.
- Başının çaresine bak. Kendine bir at ara.
- Encuentre un caballo.
Geç geldin, başının çaresine bak.
Ud. llegó tarde. Viaje como pueda.
Başının çaresine bak.
Ahora te quedas solo.
Evladım, başının çaresine bak!
¡ Hijo mío, apáñatelas tú solo!
En iyisi sen artık başının çaresine bak.
Lo mejor es... cuídate.
- Başının çaresine bak.
- Ya eres mayorcito.
Başının çaresine bak, evlat.
Estás solo, hijo.
Daima ; kendi yolunu kendin çiz ; başının çaresine bak ; kendi dağınıklığını kendin topla tarzında düşünürdüm.
Siempre he pensado que haces tu camino, te ocupas de ti mismo, te recoges a ti mismo.
Başının çaresine bak, lütfen!
¡ Haga lo que le plazca!
Başının çaresine bak.
Te quedaste solo.
O sırada herkes kendi başının çaresine bakıyordu.
Era cada uno salvando su pellejo.
Kendi başının çaresine bakıp kimsenin ama hiç kimsenin Deuce'la dalga geçmesine izin vermeyeceksin.
Ocupate de los tuyos....... Y no dejar que nadie, derrote a los Deuces....
Öyleyse kendi başının çaresine bak.
Ayúdate a tí mismo entonces.
Başının çaresine bak.
Lo haces bien.
Başının çaresine bak öyleyse!
¡ Arréglatelas tú sola!
Başının çaresine bak.
Arréglate solo.
- Başının çaresine bak bayan!
¡ Arrégleselas sola!
Kendi başının çaresine bak. "
Sé un hombre. Espabila. "
Bak, başının çaresine bakacaksın.
Mira, estás solo.
Başının çaresine bak.
Preocúpate por ti mismo.
- Sen kendi başının çaresine bak, ben de kendi başımın çaresine bakarım.
Tú a lo tuyo, y yo a lo mío.
Koşullarım hoşuna gitmediyse, başının çaresine bak.
Si no te gusta, arréglatelas.
Bak, Giles başının çaresine bakabilir.
Giles puede arreglárselas solo.
Yarına kadar başının çaresine bak
Así que debes aguantar hasta mañana
Başının çaresine bak.
Haz lo por tu cuenta.
Başınızın çaresine bakın.
Arréglense solos.
Uzun zamandır kendi başımın çaresine bakıyorum.
Me he cuidado durante mucho tiempo.
Kendi başınızın çaresine bakın.
Arregláoslas solos.
Benim elimde bir şey yok. Başınızın bir çaresine bakın.
Yo no puedo hacer nada, ya os apañaréis.
Bir saate kadar dönmezsek, kendi başınızın çaresine bakın.
Si dentro de una hora no hemos vuelto, tendrán que arreglárselas solos.
Başınızın çaresine bakın.
Ahora estais solos.
Yapmıyorum. Anlıyor musunuz? Başınızın çaresine bakın.
No lo haré, busque otra solución.
Başımın çaresine bakıyorum.
Me estoy cuidando solo.
Bütün gün istasyonda olacağım, dönüşte başınızın çaresine bakın.
Sí. Estaré en la gasolinera todo el día. Haz autostop para volver a casa.
- Dinle, kendi başımın çaresine bakıyorum.
No me vá mal en las cosas.
Başımın çaresine bakıyorum.
Me sé cuidar.
Ben kendi başımın çaresine bakıyorum.
..... Yo me cuido solo....
- Başımızın çaresine bakıyorum.
- ¿ Qué hacen?
Her neyse, başımın çaresine bakarım aklın bende kalmasın hadi kendinize iyi bakın.
De todas maneras, tengo que jugar ajedrez, y al menos tendré algo con que distraerme. No se preocupen por mi.
- Başımın çaresine bakıyorum.
Me las arreglo.
- Başımın çaresine bakıyorum.
Estoy cuidando de mí misma.
- Başımın çaresine bakıyorum.
Estoy cuidando de mí mismo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]