English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Başından beri biliyordun

Başından beri biliyordun traduction Espagnol

183 traduction parallèle
Seninle evleneceğimi başından beri biliyordun, değil mi?
Pero tú sabías que iba a casarme contigo todo el tiempo, ¿ no?
Başından beri biliyordun.
Lo supiste desde el principio.
Austin, bunu başından beri biliyordun.
Austin, ya lo sabías.
Başından beri biliyordun demek!
¡ Siempre lo supiste!
Tommy'yle ilişkimi başından beri biliyordun.
ALGUIEN DEBERÍA DECIRLE A LA SRA. AMBOY QUE HA PERDIDO EL SUYO.
Bunu başından beri biliyordun. Ama çocuklarımın hayatını mahvedemem.
Pero no puedo arruinar la vida de mis hijos.
O hâlde en başından beri biliyordun.
Fue entonces cuando lo supo.
Başından beri biliyordun, değil mi?
Tú lo has debido saber todo este tiempo, Harry.
En başından beri biliyordun, değil mi?
Lo supiste desde el principio, ¿ cierto?
- Başından beri biliyordun.
Lo ha sabido todo este tiempo.
Jill'in nerede olduğunu başından beri biliyordun!
Usted sabía dónde estaba Jill. ¡ Tío Gerald, es usted un miserable!
Başından beri biliyordun.
Usted lo sabía todo el tiempo.
Başından beri biliyordun. Taksi şoförü beni Baker Street'e getirdiğinden beri.
Usted sabia desde el principio... cuando me llevaron a la Calle Baker.
Bunu ta en başından beri biliyordun.
Siempre has sabido eso.
Seninim Richard... ve sen bunu başından beri biliyordun.
Soy tuya, Richard. Y tú lo sabes.
Başından beri biliyordun, ama hiçbir şey yapmadın.
Lo has sabido siempre, pero no has hecho nada.
- Bunu başından beri biliyordun.
- Lo supiste desde el principio.
Evet haklısın, tâ başından beri biliyordun.
Es verdad, tú lo sabías.
Başından beri biliyordun.
Lo has sabido desde el principio.
- Sen buldun. Belki de başından beri biliyordun.
- Podía haberlo sabido de antes.
Elbette sen bunu başından beri biliyordun.
, claro lo supiste todo el tiempo
Başından beri biliyordun, ve yine de beni...
Lo supo todo el tiempo, y aun así me hizo...
Her şeyi en başından beri biliyordun!
- ¡ La has sabido siempre!
Başından beri biliyordun.
Lo ha sabido siempre.
- Bunu başından beri biliyordun.
- Lo sabías desde el principio.
Tanrı aşkına, başından beri biliyordun.
Por dios, ya lo sabías.
- Başından beri biliyordun.
- Lo sabía desde el principio, ¿ no?
- Başından beri biliyordun, değil mi?
Lo supiste todo el tiempo, ¿ no? Sip.
Bunu başından beri biliyordun.
Lo preparó todo para matarme.
En başından beri biliyordun.
Lo sabías desde el principio. ¡ Mírenlo!
Başından beri biliyordun.
Usted lo sabía desde el principio.
Bizi o tanıştırmıştı. O zamanlar sevgilimdi. Başından beri biliyordun.
Él nos presentó, pero era mi amante, y tú lo sabías,
Başından beri biliyordun.
Lo supiste todo el tiempo.
- Demek başından beri biliyordun. - Evet.
- Entonces, lo supiste todo el tiempo.
- Başından beri biliyordun, değil mi?
Siempre lo supiste, ¿ verdad?
Her şeyi başından beri biliyordun, ve hiçbir şey söylemedin! - Söyledim.
¡ Lo sabías desde el principio y no has dicho nada!
Başından beri biliyordun!
Lo sabías, ¿ no, Parker? Siempre lo supiste.
Başından beri biliyordun. Söyle onlara.
¡ Lo supiste todo el tiempo!
Başından beri biliyordun.
Lo sabes desde el principio.
Başından beri kızın öldüğünü biliyordun.
Has sabido todo el tiempo que lo estaba.
Başından beri benim cici çocuk olmadığımı biliyordun.
Siempre supiste que yo no era exactamente un modelo para nadie...
Başından beri bunu biliyordun.
Lo sabías desde el principio.
- En başından beri biliyordun değil mi?
- Lo supiste siempre, ¿ verdad?
En başından beri bu otoyol işini biliyordun.
Has sabido lo de la autopista todo el tiempo.
Başından beri bu biliyordun değil mi?
- Tú lo sabías, ¿ verdad?
Başından beri, bunun UFO'larla ilgili olmadığını biliyordun.
¿ Siempre supiste que no era obra de OVNIs?
Başından beri onun planını biliyordun, değil mi?
Sabías de su plan, ¿ no es cierto?
Başından beri bunları biliyordun, değil mi?
Sabía que pasaría esto todo el tiempo, ¿ verdad?
Jake, başından beri bu kitabın bizim hayatımızdan uyarlanacağını biliyordun bana sürekli soruyordun...
Jake, desde el principio sabías que era un libro de nuestras vidas. Siempre me preguntabas...
Yani ta başından beri böyle bir ihtimal olduğunu biliyordun- - Aman Tanrım.
Eso quiere decir... que desde el principio sabías que existía la posibilidad- -
Başından beri öleceğini biliyordun!
¿ Sabías que te estabas muriendo desde el principio?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]