English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Ben de

Ben de traduction Espagnol

415,930 traduction parallèle
Ben de istiyorum bunu.
Yo también lo quiero.
- Ben de bir şey itiraf edeceğim.
Yo también tengo que confesar algo.
- Ben de öyle.
- Yo también.
Babamın katil ahşaptan aldığımı öğrenmesine izin veremezdim. Ben de Ben'i lobideki akvaryumdan başka bir balık almaya gönderdim.
No podía dejar que papá supiera que he comprado madera letal, así que mandé a Ben a por un pez de repuesto de la pecera del vestíbulo.
Ben de bana bir iyilik yaparsın, diyordum. Küpe ödünç verebilirsin.
Bueno, pensé que quizá podrías prestarme unos aretes.
Ben de Naomi gibi tombalaya gideyim.
Yo seré como Naomi e iré al Bingo.
- Çünkü ben de böyleydim!
- Porque yo era tú.
Ben de bencil, gey arkadaşınım.
Y yo soy tu egoísta amigo homosexual.
Peki, ben de altta kalmayacağım.
De acuerdo, yo también sé jugar.
Tanrım, ben de zayıfım!
¡ Señor, yo también soy débil!
Beni bir daha görmek istemediğini söyledi ben de bunu hakaret algıladım.
Ella dijo que no quería verme más y encuentro eso insultante.
Belki ben de neden kadınların beni sürekli terk ettiklerini anlamak için kullanırım.
Quizá la pueda usar para entender porqué las mujeres me siguen dejando.
Kızlar, ben de sizin gibi, Bernadette'i bulmak için buna katlandım.
Bueno, yo como ustedes chicas, tuve que sufrirlo a él para encontrar a Bernadette.
O zaman ben de köpekleri sevdiğim için adım Köpekela olsaydı.
Bueno, supongo que yo me podría llamar Perrela porque me gustan los perros.
Ben de benim kalbimde çorbanı içiyorum.
Y yo me la comeré en el mío.
Sen kedileri seven biri olarak köpek maması yiyorsun ve ben de köpekleri seven biri olarak kedi maması yiyorum.
A ti te van los gatos y comes comida de perro, y a mí me van los perros y como comida de gato.
- Ben de iyiyim. Ben de korkmuyorum.
- NO TENGAS MIEDO. ¡ HOLA!
Evet, ben de tam bunu düşünüyorum.
Sí, eso es lo que estoy pensando.
Evet, ben de bundan bahsediyorum.
Sí, de eso estoy hablando.
Tekrar seks yaptık, sonra uyuyakaldı ve ben de kaçtım.
Tuvimos sexo de nuevo, luego él se quedó dormido y yo me escabullí.
Ne olacak sanki? Ben de deliyim.
Oh, ¿ qué demonios?
Ben de öyle demiştim.
Eso es lo que dije.
Şimdi ben de seninim.
Ahora soy todo tuya.
Evet. Kütüphanede kalmak istedi. Ben de etrafı dolaşacağımı söyledim.
Sí, se detuvo en la biblioteca, así que dije que podía... venir y dar una vuelta, no quiero que sigas esperando.
Ve ben de öyleyim.
Yo también.
Ben de bir mesaj aldım.
Tengo un mensaje, también.
Hoşuma gitti. Önemli mesele yok. Ben de merdivenler hakkında konuşmak istiyorum.
No tengo ningún problema importante, pero quiero hablar de la escalera.
- Ben de öyle demiştim.
- Eso es lo que yo dije.
- Ben de aynı şeyi düşünüyorum.
- Igualmente.
Senin ofisindeyken aradı, ben de açtım.
Estaba en tu oficina y lo cogí.
Ben de bu konunun Kay ile alakalı olduğunu düşünmüştüm.
Pensé que esto era sobre Kay.
Ben de kabul edemem.
No, bueno, yo tampoco.
Harika, ben de öyleyim.
Sí, yo también.
Ben de öyle. Burada bir bebek odamız var, biliyor musun?
Y yo. ¿ Sabes que tenemos una habitación para bebés aquí?
Ben hâlâ buradayım ve sen de hâlâ güzelsin.
Sigo aquí, y tú sigues siendo preciosa.
Ben Bayan Clara LeBueff ve Paskalya giysi bağışlarını yönetiyorum.
Soy la señorita Clara LeBueff y dirijo la recaudación de ropa de Pascua.
İsa'nın aksine ben pes etmeyeceğim.
Pero a diferencia de Jesús, yo no me rindo.
Ben Kimmy! Jacqueline'in çantalarını alacak kadar aptalım!
¡ Soy Kimmy y soy tan tonta que tomé las bolsas de Jacqueline sin razón!
Çubuklu şeker modasını ben bitirdim.
La que decidió que los cake pops habían pasado de moda.
Peki. Ben Lucy, Raj'dan ayrıldım, çünkü ciddi bir sosyal anksiyete bozukluğum var ve Raj beni rahatsız edici durumlara girmeye zorladı.
De acuerdo... soy Lucy, y terminé con Raj porque tengo ansiedad social severa, y él trataba de obligarme a situaciones incómodas.
Ben senin destekçinim, o da benim kardeşimin çocuğu.
Soy tu madrina, él es el hijo de mi hermana.
Beni, ben yaptın.
* Tú has hecho de mí lo que soy *
Sadece ben, Leeds'ten bir arkadaş ve bir asistan vardı.
Éramos solo yo, un amigo de Leeds y un interno.
- Ben Ellen. Tanıştığımıza memnun oldum.
- Ellen, encantada de conocerte.
Sende farklıIık görmüyorum ki ben.
No te estoy viendo de manera diferente.
Ben şu anı konuşuyorum. Bir daha asla ilk seferinde hamile kalamayabilirsin. Ancak inşaatlar her daim olacak.
Nunca vas a estar embarazada... de nuevo por primera vez, pero habrá otros edificios.
Gerçi ben Nina'ya hamileyken de böyle tuhaftın.
Te volviste rara cuando estuve embarazada de Nina.
Ben de seninle bunu konuşacaktım.
He estado pensando en hablarte sobre eso.
Tamam, ben seni götürürüm.
De acuerdo, te llevaré.
Hayatının merkezinde kim olduğunu düşün. Kay, ben veya sen değil!
Necesitas pensar quién debe estar en el centro de tu vida. ¡ Ni Kay, ni yo, ni tú!
Hakkımda ne düşündüğün umrumda değil. Ben bebek için endişeleniyorum.
No me importa lo que pienses de mí, pero me importa lo que le pase a ese bebé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]