English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Beni arayın

Beni arayın traduction Espagnol

1,542 traduction parallèle
Bütün bölgeyi çevreleyin ve beni arayın.
Acordonen la zona.
Sizi almamı isterseniz, beni arayın tamam mı?
Si gustan que pase por ustedes, Llamenme, OK?
Gidiyorum. Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa beni arayın.
Si necesitan algo sólo... sólo llámenme, ¿ de acuerdo?
Avukata ihtiyacınız olursa hiç çekinmeden beni arayın.
Siéntete libre para avisarme cuando quieras presentarte.
Beni arayın, olur mu?
¿ Eh, oigan, llámenme, de acuerdo?
Bir şeye ihtiyacınız olursa, beni arayın.
Llámeme si necesita algo.
Beni arayın.
Llámenme.
Beni arayın. Kardeşiniz Rosaleen'in kocasıyla ilgili bir konu vardı.
"Sé algo que le interesa referente al marido de su hermana Rosaleen".
Kempinsky`den arıyorum. Konu Arjantin Çürük Hisseleri. ... lütfen acilen beni arayın! "
Se trata de estas obligaciones basura de Argentina. ¡ Llámeme urgentemente!
Kocanız sizinle iletişime geçerse, lütfen beni arayın.
Llámame si se ponen en contacto.
Yardıma ihtiyacınız olursa beni arayın.
Llámeme, por si necesita ayuda.
Bir daha olursa eğer beni arayın.
Si vuelve a suceder, llámame.
Bana güven. Eğer Omicron Sentox'u yasal veya yasadışı bir şekilde yapıyorduysa, Henderson'ın bundan haberi vardır. Gizliliğimi sağlar sağlamaz beni arayın.
Créeme si Omicron estaba haciendo Sentox, legal o ilegalmente Henderson lo sabría.
Bak, başka bir şeye ihtiyacınız olursa beni arayın.
Miren, si necesitan algo mas, llámenme.
Bir şey bulursanız Tamam, beni arayın.
Llámame si encuentras algo.
Eğer Henry'ye yardımım dokunacaksa, beni arayın.
Si puedo ayudar a Henry, llámenme.
Bu arada çocuklar, örümceklerle ilgili birşeye ihtiyacınız olursa beni arayın, tamam mı?
Oh de paso, chicos, si necesitáis ayuda con alguna otra araña simplemente llamadme, ¿ ok?
Eve gelirse çıkmamasını söyleyin ve beni arayın. Sağ olun.
Bueno, si llega a casa dígale que no se mueva de ahí, y usted me llama.
Yardım gerekirse, beni arayın.
Si necesitas ayuda, llámame.
Konuşmak isterseniz beni arayın.
En fin, si necesitan hablar, llámenme.
dinle beni parayı size geri ödememin hiç bir yolu yok ancak bunun yerine, bütün bu aptal maskaralıklarını bırakıp beni arayın ve beni mahvedene kadar...
Escúcheme. No hay forma en que pueda devolverle el dinero, pero en lugar de hacerlo pasar por todo eso, del estúpido acertijo desde donde lo estaré llamando, y mantener excusas pobres hasta que me caze,
- Bundan eminim. Heller'ı elimden geldiğince oyalacağım... ama kaydı ele geçirdiğiniz anda beni arayın.
Aguantaré a Heller lo máximo que pueda, pero llámame en cuanto hayas recuperado la evidencia.
Bir şeyi kalmadı. Peki. Hemşire Winston, bir değişiklik olursa beni arayın.
- Enfermera, avíseme si hay cambios.
Döndüğünüzde beni arayın. - Tamam. - Şöförün ifadesi tutuyor.
Lleva a Danny contigo y llámame cuando volvais.
Işıklarını söndüren birini görürseniz hemen beni arayın.
Llámeme si ve que alguien apaga sus luces.
Eğer birşey bulursanız beni arayın.
Llámeme si descubre algo.
Dinleyin, hapishane kocanızı ziyaret etmeniz konusunda zorluk çıkarırsa beni arayın. Yardımcı olabilirim.
Si en la cárcel le causan problemas para ver a su esposo, llámeme.
Mary müşterilerimle ilgilensin, ama herhangi bir sorun olursa, beni arayın.
Que Mary se ocupe de mis clientes... Pero si hay cualquier problema, me llamas.
O röportaj için beni arayın.
Asegurate en aquella entrevista.
Sizi arayıp bir mesaj bırakmıştım, beni geri arama ihtiyacı hissetmediniz sanırım. Zamanınızı harcamaya değmeyeceğimden mi korktunuz.
La llamé y le dejé un mensaje, supongo que no sintió la necesidad de llamarme
Bundan sonra beni rahatsız etmeden önce bu pisliklerin üstlerini doğru dürüst arayın.
Deberías aprender a registrar a estos gilipollas correctamente... antes de molestarme.
Başka bi şey hatırlarsanız arayın beni.
Llámame si recuerdas algo más.
Onları geri arayıp eğer beni kaçırırlarsa salak olduklarını söyle.
Tiene que llamarlos y decirles que son idiotas si dejan escapar esto.
Beni arayın.
Llámeme.
Bunu son yaptığında... Senin elemanlardan üçü beni arayıp dediler ki : "Hey, sabahın üçünde arayan sen miydin!" Böyle davranma!
La última vez que hiciste esto, tres de tus ex novias me llamaron... y me dijeron : "¡ Me llamaste a las 3 : 00!".
Karım çalışıyordu. Eyalet valisinin basın sekreteriydi. Londra'da, Kraliyet ziyareti için bulunduğu bir sırada, birgün beni işten arayıp, bana, bir yarı-prensle karşılaştığını, ve eve geri dönmeyeceğini söyledi.
Mi esposa trabajaba como la secretaria ejecutiva del Gobernador General y mientras estaba en Londres en visita real... me llamó un día y me dijo que había conocido a un príncipe y no volvería a casa.
Belki sizin bu konu hakkında söyleyecekleriniz vardır. Bu yüzden, belki de beni arayıp, canlı yayında bana, bu... Dövmeci Katil hakkında düşündüklerinizi anlatırsınız?
Quizás tengan algo que decir sobre esto, así que llamen y háblenme al aire y díganme lo que piensan... del Asesino del Tatuaje.
Beni bu numaradan arayın.
Llámame a este número.
Bir ay önce beni arayıp bir bebeği olduğunu ve, babasının ben olduğumu söyledi. Başı belada, bununla baş edemez.
Hace un mes me llamó y me dijo que tiene un bebé y que yo soy el padre y que está en problemas y no puede ocuparse.
Tamam, bir şey bulacak olursanız, beni hemen arayın.
De acuerdo, vuélveme a llamar cuando tengas algo.
Beni arayıp bir kulübenin numarasını söyledi, ve Mariel senin vurulduğunu söylemeye geldiğinde biz konuşuyorduk.
Me dió el número de un casilla de teléfono y estábamos hablando cuando Mariel llamó y dijo que te habían disparado.
John bu sabah beni arayıp sarsıntıların başladığını söyledi.
John me llamó esta mañana. Dijo que los temblores han comenzado.
Halleder halletmez beni arayın.
Házmelo saber cuando la tengas.
Yolcu listesini bulur bulmaz beni tekrar arayın. Anlaşıldı.
Vuelve a llamarme tan pronto tengas la lista de pasajeros.
Bu yüzden, gözetim odasına gidip Samuel Cutler'ı telefona getirin ve beni tekrar arayın?
¿ Podrías bajar al cuarto de aislamiento poner a Samuel Cutler al teléfono y llamarme?
- Arayın beni.
- Ah, yo diciembre.
Yatakta yatıyordum ve bu tuhaf kadın arayıp birinin geldiğini söyleyerek... Kapıları kilitlemem için beni uyardı.
Estaba recostada en mi cama y esta mujer llamó y me advirtió que cierre las ventanas porque alguien estaba por entrar.
Eğer niyetliyseniz, beni lütfen ( 212 ) 55-3924'ten hemen arayın.
Sí es así, por favor llamemé inmediatamente al 212-555-3924.
Mesajımı alınca, lütfen beni bir arayın.
Llámeme, por favor.
Bir şey duyar veya görürseniz, beni hemen arayın.
Si ven o escuchan algo, llámenme.
Koç arayıp duruyor, bu yüzden düşündüm de onu defedip, yarın bi'bakarım. Beni de yanında götür.
El entrenador asistente me llamó varias veces, pensaba ir mañana en auto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]