Benim için yeterli traduction Espagnol
816 traduction parallèle
Bu benim için yeterli.
Para mí es suficiente.
Sözün benim için yeterli.
Sólo necesito tu palabra.
Bu, benim için yeterli.
Para mí es suficiente.
Upjohn'un tavsiyeleri benim için yeterli.
Acepto las recomendaciones de la Sra. Upjohn.
O benim için yeterli.
Ella es lo suficientemente buena para mí.
Baba, bu benim için yeterli.
Papá, para mí es bastante.
Eliza benim için yeterli.
Elisa es suficiente para mí.
Bu, benim için yeterli.
Eso me basta.
- Hayır, benim için yeterli.
- No, aquí estoy bien.
Benim için yeterli... bir daha ona dokunma.
A mí me basta como está, y usted no volverá a tocarle.
Sana inanmam benim için yeterli ve vakti geldiğinde bir asker gibi davranacağına eminim.
Por encima de todo, confío en usted, y sé que llegado el momento, se comportará como un soldado.
- Doktorun sözü benim için yeterli.
- La palabra del doctor me basta.
Gitmemi istiyorlar. Ama gitmem, çünkü burada beni isteyen en azından bir kişi var ve bu benim için yeterli.
Quieren que me vaya, pero no me iré... porque hay una persona que quiere que me quede.
Bobby'nin anlattıklarından sonra bu benim için yeterli.
Después de lo que nos dijo Bobby, eso me basta.
Anlaşmalı bir evlilik benim için yeterli. Lütfen Oyû'yu mutlu edin!
Solamente puedo ofrecerte un matrimonio en apariencia, porque sé que así hago feliz a mi hermana.
Sanırım bu benim için yeterli olacak.
Bien. Creo que con eso será suficiente.
- Biz soruyoruz. El Libre hakkında duyduklarım benim için yeterli.
Lo que sé sobre El Libre me basta.
Pekala, Bu benim için yeterli.
Ya he tenido bastante.
Bu da benim için yeterli.
Para mí es suficiente.
Bu benim için yeterli sebep değil.
Pues no puede ser.
Mutlu bir aile olarak yaşamak benim için yeterli. Ama o, bu riski almakta ısrar ediyor. Erkekler dinlemesini bilmiyor.
Yo, mi marido y el pequeño podríamos estar bien juntos pero los hombres son imposibles cuando se ocupan de negocios arriesgados.
Belki benim için yeterli değildir. Sizin için yeterli olacağını düşünmedim.
¡ "Quizá", a mí eso no me sirve!
Bu benim için yeterli.
Es lo suficientemente bueno para mí.
Stowe and Baker'ın personel müdürünü öldürmüş olmanız benim için yeterli bir neden.
Creía que si no lo hubieran retenido... habría matado al gerente de personal de Stowe y Baker.
Ve benim için yeterli bir işaret olacak.
Y esto será una señal... y una gran satisfacción.
Yani, kesenin ağzını biraz açabilseydin, benim için yeterli olurdu.
- Querés decir, si vos fueras un poco más generoso, podría tener suficiente.
- Üç tanesi benim için yeterli.
- Será mejor que hagas para tres.
Bu benim için yeterli.
Eso me llega.
Benim için yeterli.
Para mi eso es suficiente.
Üzgünüm, Bay Medina, ama sözleriniz, benim için yeterli değil.
Lo siento, don Medina, pero su palabra no es suficiente.
Ünlü Doktor Breuer'ın beğenisini kazanmak benim için yeterli bir mükâfattır.
Si me he ganado la aprobación del Dr. Breuer, es suficiente.
Ve bu inanç benim için yeterli.
Y este convencimiento me apoya.
Grevler benim için yeterli değil. Ne sendika eylemciliği ne de kırmızı bayraklarıyla "Mayıs Günleri."
Las huelgas no bastan para mí,... ni el activismo sindical,... ni los 1º de mayo con las banderas rojas.
Sokaklara çıkmak bile artık benim için yeterli değil.
Ni siquiera tomar las calles es bastante para mí ahora.
- Ama sadece güzel görünüş benim için yeterli değil.
Pero la mera apostura no me alcanza.
Bu benim için yeterli.Oldukça yardımcı oldun.
- Me parece acertado. - Nos ha ayudado mucho.
Bu neden benim için yeterli
Es motivo suficiente para mí.
Benim için senin sözün yeterli.
Su palabra es suficiente para mí.
Senin için benim sözüm yeterli mi?
¿ Y la mía es suficiente para usted?
Benim için yeterli.
Es suficiente para mí.
Bu yeterli değil mi? Benim için değil, Kate.
¿ No es suficiente?
Bir kez evlendiğimi biliyorsun. Ve bir kez benim gibi bir adam için yeterli.
Sabes que estuve casado, y una vez es suficiente.
O benim amaçlarım için yeterli bir erkek.
Es lo suficientemente hombre para lo que le necesito
Roketine başlamana yardım edeceğim. Benim yaşımda biri için yaşlı dünyamızdan bir şeyleri kurtarmaya katkı vermenin tatmin duygusu yeterli olur.
Me conformaré con la satisfacción de contribuir a salvar algo de nuestro mundo.
Bu da benim için konuyu kapatmaya yeterli.
En lo que me concierne, es asunto terminado.
Tüm bildiğim onun yapmış olduğu. Bu bilgi yeterli benim için.
Se que lo hizo y eso me basta.
- Benim için bu kadar yeterli.
- Yo ya he tenido bastante.
Bu kadarı yeterli. Benim için çok fazla.
Para mí es mucho...
Benim için bir kafa yeterli.
¡ Seguidme!
Oh, Sarah Jane ve benim için yeterli.
Es suficiente para nosotras.
Jules'e dedim ki : " Sana küçük bir kız doğurdum, benim için bu kadarı yeterli.
Es suya. Pero ya le dije... Tener una hija para mí ya es suficiente.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39