English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Biliyorum baba

Biliyorum baba traduction Espagnol

884 traduction parallèle
Biliyorum baba.
Sí, lo comprendo, papá. Ya lo sé.
Evet, biliyorum baba.
Sí, lo sé, papá.
Biliyorum baba ama bu milyonlarca yıl önceydi.
Buckley dice que a esa edad ya se puede uno casar.
Biliyorum baba.
Lo sé, papá.
İyiliğimi istediğini biliyorum baba, ama etrafa karşı iyi görünmüyor.
Sé que tu intención es buena, papá, pero no da buena impresión.
Şu kadarını biliyorum baba... hiçbir sözde kardeşim senin tacını alamayacak... ne de Nefertiri'yi.
Pero lo que sé, padre mío... .. es que ningún falso hermano, .. obtendrá jamás tu corona...
Biliyorum Baba ama kendime savaş olduğunu söylemezsem Chadwick'in iki güzel yılını boşa harcadığını hissederim.
Lo sé, papaíto, pero si no me digo que había una guerra, me deprimo mucho porque Chadwick ha desperdiciado dos años.
Birini tanıştırmak için uygunsuz bir zaman olduğunu biliyorum baba, ama Joe ve ben...
Sé que resulta extraño ponerse a presentar a gente a estas horas de la noche, papá, pero Joe y yo...
Beni sevmediğini biliyorum baba benim için işkence gibi geçen 21 yıl boyunca beni hayatından çıkardın ama hayatından tamamen ayrılmadan önce kısa bir paylaşım yapabiliriz diye düşünmüştüm.
Sé que no me amas, padre... que me borraste de tu vida... excepto por 21 años de alojamiento y dinero para estudios... pero esperaba que disfrutáramos nuestra breve visita antes de que yo... dejara tu vida completamente.
Sorununu biliyorum baba annemin de.
Puedo entender tu conflicto.
Tek votkalı portakal suyu. - Biliyorum baba.
- Jugo de naranja con vodka.
Şimdi bunu onaylamadığını biliyorum baba ama inan ki,... iyi bir puro ve içki içene dek,... hayattaki en iyi şeylerden ikisini tatmamış sayılırsın.
Sé que no lo apruebas, pero hasta que no pruebes el Whisky y un buen puro, te perderás dos de las mejores cosas de esta vida.
Biliyorum baba.
Lo sé, padre.
- Biliyorum baba.
- Lo sé, papá.
Noel Baba diye bir şeyin olmadığını biliyorum.
Sé que Santa no existe.
Her şeyi o getirdi. Biliyorum fakat Noel Baba çok savurgan davranmış.
Sí, un Santa Claus muy extravagante.
Baba, burada olmamı anlamanın zor olduğunu biliyorum, ama bundan utanmıyorum.
Padre, es difícil de explicar por qué estoy aquí, pero no me avergüenzo.
Pekâlâ baba. Ama vazifemin nerede konumlandığını biliyorum.
De acuerdo, Papa. pero sé donde se encuentran mis deberes.
Tabii baba, biliyorum.
Sí, papá.
Evet, baba, biliyorum.
Sí padre, ya lo sé.
- Beni seviyor ; biliyorum, Baba.
- Padre, yo sé que me quiere.
- Biliyorum, Baba.
- Lo se, padre.
- Biliyorum ama bir baba bile...
Eres el padre de Kay. - Ya lo sé, pero incluso un padre...
- Biliyorum, baba.
Un miedo horroroso.
Baba, Michael hakkındaki düşüncelerini biliyorum.
Sé lo que piensas sobre Michael.
Biliyorum, baba.
Lo sé, papá.
Söyleyecektir. Söyleyeceğini biliyorum, baba!
Lo dirá, sé que Io dirá, padre.
Baba, asla seni incitmek istemedim. Biliyorum.
Padre, nunca quise hacerte daño.
Biliyorum çünkü gördüm baba.
Lo sé, porque lo he visto papá.
Koca Baba'nın da bizim gibi gurur duyduğunu biliyorum. Hepsi de kendi kanından, kendi canından... ve mirası devralmayı bekliyorlar.
Seguro que papá está tan orgulloso como nosotros... de que haya descendencia de carne y hueso... esperando a tomar el relevo.
Baba, ameliyattan çıktığını biliyorum ama bakman gereken bir çocuk var.
Padre, sé que estás agotado, pero esta niña necesita que la veas.
- Biliyorum, baba.
- Lo sé, papá.
En son ne zaman eve geldin? Biliyorum baba ama çok işim var.
- Sí, lo se, pero...
- Onu seviyorum, baba. - Bunu biliyorum, oğlum.
Lo sé, hijo, lo sé.
- Baba, biliyorum kızdın gemiye girmemeliydim, bir dakika verirsen - Evet haklısın orada olmamalıydın.
Papá, se que no debería haber entrado en la nave, pero- ¡ Tienes la maldita razón, no debiste!
Bu savaş hakkında ne hissettiğini biliyorum, baba.
Sé lo que opinas de esta guerra, papá.
Evde yeniden bir baba olması fikrine alışman zor, biliyorum ama ikimiz de çaba gösterirsek- -
Sé que ha sido duro para ti... acostumbrarte a tener un nuevo padre en casa. Pero si los dos procuramos...
Biliyorum baba.
Ya sé, papá.
Baba, söylediklerimi duyabiliyorsun, biliyorum.
Papá, sé que puedes oírme.
Biliyorum, istediğin zaman konuşacaksın, değil mi baba?
Y lo harás cuando quieras, ¿ verdad, papá?
Senin yüzünü bir yerlerden biliyorum, baba.
Me suena tu cara de algo, padre.
Nasıl hissettiğini biliyorum, baba.
Sé cómo te sientes, papá.
Baba, bu işi hemen nasıl halledebileceğimizi biliyorum.
Papá, ya sé cómo podremos arreglar todo esto.
Ve bu ülkenin ihtiyaçlarını da biliyorum. Eğer sana kalsa baba, hiçbir şey asla değişmezdi.
Si de ti dependiera, no cambiaría nunca nada.
Onu seversin baba, biliyorum seveceğini.
A ti te gustaría, papá. Sé que sí.
Onu seversin baba, biliyorum sevecegini.
A ti te gustaría, papá. Sé que sí.
Baba biliyorum beni elindeki parçalarla sen yaptın ama bunun bir dişi türü olmadığını söyleyebilirim.
Papá, sé que tuviste que construirme con los restos que tenías a mano, pero hasta yo me doy cuenta de que no es una hembra de la especie. Gracias.
Baba biliyorum.Hayır.koridorlar konuşuyor.
Padre, yo se. No se habla en los corredores.
- Biliyorum, baba Birkut, oğul Tomczyk.
Lo sé. El padre era Birkut ; el hijo, Tomczyk.
Baba, biliyorum.
Haz lo que yo.
Biliyorum, o büyürken ona yeterince iyi bir baba olamadım, ama onu tekrar kaybedemem.
Fred, no empecemos de nuevo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]