Bu olağanüstü traduction Espagnol
1,391 traduction parallèle
Görünüşe bakılırsa bu olağanüstü olay aslında o kadar da olağanüstü değilmiş.
Parece que nuestro fenómeno es en realidad un fenómeno-no!
Bu olağanüstü yaratık şimdiye kadar vahşi doğada bize hep yabancı olmuştur.
Esta asombrosa criatura ha permanecido, aún hoy, desconocida para nosotros en la jungla.
Bu olağanüstü.
Esto es espectacular.
Bu olağanüstü olurdu.
Pero eso sería extraordinario.
Bu olağanüstü bir şey.
Es como algo espiritual.
Ayrıca fiyatına bakılırsa, bu olağanüstü bir yataktır.
Además del precio, este es un colchón increíblemente bueno.
Bu olağanüstü.
Esto es extraordinario.
Bu olağanüstü, Doktor.
Es asombroso, Doctor.
Ah... bu olağanüstü.
Es magnífica
Bu olağanüstü üretim süreci cinsel ilişki yaparak başlar bir diğer adıyla "sevişme", yani seks yapmak.
Este proceso reproductivo notable se pone en movimiento por el acto de copulación también conocido como cópula o coito.
Avusturya-Macaristan İkili Monarşi'si olarak bilinen bu olağanüstü imparatorluk Hadsburg ailesinin, günümüz Avrupa haritasının oluşumunu etkileyen toprak edinme konusundaki yeteneğiyle elde ettiği kişisel malvarlığından daha büyük bir imparatorluk, krallık veya ülke değildi.
Ese extraordinario imperio conocido como la Monarquía Dual Austro-Húngara es menos un imperio, o un reino, o un estado, que una propiedad personal de los Habsburgo cuyo talento hereditario para adquirir tierras se refleja en el actual mapa de Europa.
Bu olağanüstü bir hataydı zira bugüne kadar Balkanlardaki hiçbirşey tek başına olmamıştı.
Fue un descuido extraordinario porque nada de lo que ocurría en los Balcanes, ocurría de forma aislada.
Bayanlar, baylar... bu olağanüstü toplantıya hoş geldiniz.
Damas y caballeros... bienvenidos esta noche a este evento maravilloso.
Tabii ki Kraliçe... bu olağanüstü gücünü hiçbir zaman kullanmıyor.
Claro, la Reina nunca usa... el enorme poder que se le ha concedido.
Benim yaptığım işler fazlasıyla... Sıkıcı, ama bu olağanüstü.
Los temas que estoy trabajando son tan aburridos, y éste es extraordinario.
Bu olağanüstü! Bu şok edici!
Es sobresaliente!
Bu olağanüstü bir şey ama bizim işimiz satıcıları tutuklamak alıcılara yardım etmek değil.
Es muy interesante, pero el trabajo de la policía es detener a los distribuidores. No dar información a consumidores.
Fakat görevimiz çok zor, sorumluluğumuz çok büyük ve halkın bize layık gördüğü bu olağanüstü fırsatın değerini bilmemiz gerekir.
Nuestra responsabilidad es inmensa. Y debemos aprovechar esta oportunidad, esta extraordinaria e histórica oportunidad que el pueblo nos ha dado.
Dünya Barışı İçin Program Bernays, bu düşünceyi hem yurtiçinde,... hem de yurtdışında pazarlama konusunda olağanüstü başarılı oldu.
Barneys demostró mucho talento para extender esta idea en su país y en el extranjero.
Bu olaya Anschluss deniyordu. Hitler Viyana'ya geldiğinde,... olağanüstü heyecanlı kitlesel bir pohpohlamayla karşılaştı.
Hitler es recibido en Viena por un gentío emocionado.
Bu kitlelerin tek varlık amacı olağanüstü kişileri omuzlarına almak.
Y esa masa sumisa ha nacido con el Único fin de llevar sobre sus hombros a unos pocos privilegiados.
Olağanüstü mutlu olduğum ve bunda yalnız olmadığım seçilmiş bir yaşam bu.
Es un estilo de vida que he elegido y con el que he sido inmensamente feliz... y en el que no he estado sola.
Bu arada olağanüstü bir şey yaşandı.
Una vez nos pasó algo increíble.
Diğer pazartesileri Yeni Gelenler Kriz Grubunda ders veriyorum. Yüzme Takımı Olağanüstü Gösterisini organize ediyorum aynı zamanda Bulimia'yı Savunma Organizasyonu da var bu dönem.
Encabezo el grupo de crisis de principiantes... el desfile de tangas para el equipo de natación... y el de panzas de cerveza contra la bulimia.
Bu olaganüstü, gerçekten.
Eso es realmente notable.
Bu ev olağanüstü olacak.
Este lugar va a quedar increíble.
Mühendislerimiz 1970'lere gidebilmen için bu aracı yarattılar. Olağanüstü Bazzle Bir Pezo mobil
Asombroso Basil, un "pimpmobile".
Olağanüstü Foxy Evet Pekala Dr. Kötülük, sonunda bu noktaya geldi Sen, ben ve silah
- Bien Dr. Evil es hora de terminar con esto, usted, yo y el arma.
Seminerlerimde açıkladığım üzere bu sahnede olağanüstü olan şey Echo'nun Narcissus'u belli bir şekilde tuzağa düşürmesidir.
Y lo que es extraordinario en esta escena, que he examinado en mis seminarios, es el momento cuando Eco atrapa a Narciso en un camino seguro.
Bu çocuk olağanüstü.
¿ Con 27 puntos? Eso fue increíble.
Başlıca nedeni, bu insanın olağanüstü inatçı olması ödün vermemesi ve çok kötü giyinmesi ve...
Pero, principalmente, porque esa persona, a pesar de ser muy terca y de no estar dispuesta a ceder y de no saber vestir bien, es...
Bu bebek olağanüstü bir berbatlık şaheseri.
Este filme es una obra maestra de la mediocridad.
Dawson, olağanüstü bir şey bu!
¡ Dawson, esto es increíble!
Bence onun bu iş için olağanüstü bir aday olduğunu düşüneceksiniz. Çalışkan, cesur ve yakışıklıdır.
"Creo que hallará que Robert es un candidato excepcional para el trabajo".
Ah, bu gemi olağanüstü.
Esta nave es increíble
Ne dediğini anlıyorum, bu menü olağanüstü.
Entiendo lo que dices, este menú es increíble.
Tarihin akışında bir sürü ünlü insan hapishanelerde kalmıştır, asil karakterli olağanüstü insanlar o ya da bu sebepten dolayı kanunun karşısında yer almışlardır.
En el curso de la historia, muchos famosos se unieron a los infames en prisión. Seres humanos extraordinarios, con características nobles que, por una u otra razón, acabaron del lado equivocado de la ley.
Gerçek şu ki, bütün bu çocuklar olağanüstü zeki ve açıkçası, çoğu başka bir okulda zorluklar yaşayabilir.
Sinceramente, todos estos chicos son muy brillantes y francamente, a muchos de ellos les sería difícil ir a otra escuela.
Görünüşe göre bu adamın sahip olduğu güç olağanüstü.
¿ A qué te refieres? Bueno, el poder que este hombre parece poseer es extraordinario.
Bu dişinin olağanüstü bir iştahı var çünkü yavrulamak üzere.
Esta hembra en particular, tiene un inusual apetito porque se encuentra criando.
Bu öküz başlı antilop, içindeki yavrusunu rahminin duvarında gelişen olağanüstü bir organ olan plasenta ile besliyor.
Esta ñu está alimentando a sus crías dentro de ella a través de un extraordinario organo que crece en la pared del vientre, la placenta :
Von Lettow olağanüstü bir askerdi. Bu kadar azimli ve inatçı birini hiç görmemiştim.
Von Lettow era un soldado notable, pero terco y resuelto hasta un punto que por fortuna, nunca había experimentado.
Kalabalik bu olaganüstü alet göründügünde saskinlik içinde sustu pesinden korkunç bir patlama oldu...
Los cuervos callan ante la apariencia del aparato descomunal "Se oía entonces una explosión terrible"
Bu bir acil durum sistemlerini kontrol harekatıydı... ve siz bunu olağanüstü iyi başardınız.
Ésta fue una prueba de sus sistemas de respuesta de emergencia... y lo han hecho todos muy bien. De acuerdo.
Bu hareketin olağanüstü yanı... dehası... güzelliği şu ki... aşikar yaraların dışında... rakibin, daha önce gördüğü hiçbir şeyi hatırlamayacak duruma gelmesi.
El elemento extraordinario de este movimiento, la genialidad de él, la absoluta poesía de él, es que, además de la herida obvia... una vez que se deja a su oponente sin recuerdos de todo lo que ha visto en su vida.
Bu son baskımı örnek bir hayat süren ve dünyayı farklı gözlerle görmemizi sağlayan Olağanüstü bir kadına adıyorum.
Dedico esta, mi última editorial a una mujer extraordinaria que nos guió con su ejemplo y nos obligó a ver el mundo con ojos nuevos.
İtiraf etmeliyim, zevk duydum. Bu en yeni nesil Olağanüstü Beyler Birliği'nin böyle ünlü bir üyesiyle tanışmaktan dolayı.
Debo decir que el placer es mío, de conocer a un recluta tan notable de la nueva generación de la Liga Extraordinaria.
- Size söylüyorum, bu çocuk olağanüstü.
- Ya te digo, tío, es buenísimo.
Annem Annelise artık şirketin hâkim ortağıdır... ve bu öğleden sonra yapılacak olağanüstü toplantıda... yönetim kuruluna... ailenin arzusu üzerine, müdür olarak yönetimi devralacağımı iletecek.
Mi madre, Annelise, ostenta ahora la jefatura de la empresa. Esta tarde, en una junta extraordinaria, se comunicará que seré yo el nuevo director, de acuerdo con los deseos de la familia.
Bu sefer gerçekten olağanüstü bir şeyler olmalı.
Esta vez, puede que haya algo realmente maravilloso.
Bu kesinlikle olağanüstü bay Ferrari!
¡ Wow! ¡ Esto realmente es suntuoso señor Ferrari!
olağanüstü 409
olağanüstü bir şey 19
olağanüstüydü 34
olağanüstügüzelfevkalademsi 18
bu olabilir 58
bu olmayacak 50
bu olsun 16
bu olacak 24
bu olur 45
bu olmaz 67
olağanüstü bir şey 19
olağanüstüydü 34
olağanüstügüzelfevkalademsi 18
bu olabilir 58
bu olmayacak 50
bu olsun 16
bu olacak 24
bu olur 45
bu olmaz 67
bu olay 48
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu olayda 16
bu oldu 16
bu olabilir mi 19
bu olmamalıydı 17
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu olayda 16
bu oldu 16
bu olabilir mi 19
bu olmamalıydı 17
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43