Bu olmaz traduction Espagnol
10,560 traduction parallèle
Yazın son gününde bu olmaz!
¡ No en la última noche del verano!
Bu olmaz ama, hayır.
Este no.
Bak, her şeyde varım biliyorsun ama bu olmaz.
Sabes que me apuntaría a lo que fuese, pero no a esto.
- Bu işe bir son vermeye. - Tek başına olmaz.
- Tú solo no.
Ben de ne olur ne olmaz diye, bütün ifadeleri ve ondan önceki haftadaki görüşmeleri bu sürücüye attım.
Y contra mi buen juicio he metido todas las declaraciones, le vieron cuatro veces la semana anterior, aquí. - Gracias.
Yok ya adamım. Bu sefer olmaz, biliyor musun?
No, tío, esta vez no, ¿ sabes?
Beni dinleyin. Sizi bu hâle getiren kişiye karşı gelebilme gücünüz var. Ancak birbirinizi öldürürseniz olmaz.
Escuchen... tienen el poder de luchar contra quien les hizo esto... los dos, pero no si se matan.
Doğru olmaz bu.
No estaría bien.
Olmaz, bu laflara karnım tok.
Hmmm... no.
- Polisler olmaz. Hansel, Gretel bu işin üstesinden gelir.
Vale, Hansel, Gretel va a estar bien.
Çünkü Ramse öldürülürse burada yapacağım son iş olmaz bu.
Porque la muerte de Ramse... no puede ser lo último que haga aquí.
Eğer tanıkla görüşmek için bir fırsatı daha geri çevirseniz ve iki kadın daha ölürse, eski dostunuzla sohbete geldiğiniz bu küçük gezileriniz sona erer ve artık bir anlaşma olmaz.
si rechaza otra oportunidad... para interrogar al testigo y mueren dos mujeres más, estos viajecitos para hablar con su viejo amigo... terminarán, y no habrá trato.
Şimdi, biliyorum ki, adı her neyse, şu Tino, muhtemelen hak etmiştir ancak bu İçişleri'nin hiç umurunda olmaz. Sana nedenini söyleyemem.
Sé que tal vez este Tino se lo merecía, pero eso no le importará a Asuntos Internos.
- Tamam, ama bu akşam olmaz.
- Sí, no, no esta noche.
Mahkemede yardımı olmaz ama evet, bu... dediği buydu.
Bueno, nunca va a sostenerse en los tribunales, pero sí, eso es... Eso es lo que ella dijo.
- Bu hiç zor olmaz.
Eso no será difícil.
- Bu kasaba olmaz.
No en este pueblo.
Araştırmanın bu safhasında olmaz, daha erken.
No tan pronto en la investigación.
Bu yeterli olmaz mı?
- ¿ No sería suficiente?
Müşterilerim gizlilik bekler benden, bu olay işlerim için hiç de iyi olmaz.
Mis clientes esperan discreción. Esto es malo para el negocio.
Bu gece olmaz Hogarth, bu gece olmaz.
Esta noche no, Hogarth. Esta noche no.
Olmaz Marge, bu ekonomik şartlarda işimi kaybedecek olursam bu ölüm fermanı demek olur.
No. Marge, si pierdo mi trabajo en esta economía, es una sentencia de muerte.
Kas yapmamı görmek ister misin? Mm, şimdi olmaz. Şey, kızların sevdiğini bildiğim şeylerin hepsi bu kadar.
Ahora no pues, eso es todo lo que sé que a las chicas les gusta escucha Homero
Olmaz. Bu şekilde davranamayız.
No, chicos, no podemos hacer esto.
Firenze'nin hemen dışındaki Arte Umbria'da hakiki ustalardan öğrendim bu işi ve söylemezsem olmaz. Bu adam harbiden iyi.
Estudié pintura con verdaderos maestros en Arte Umbria a las afueras de Florencia, y tengo que decir que este tipo es muy bueno.
Bu masada olmaz.
No en esta mesa.
Önemli olan kısım bu işte. Çünkü oraya gidip onu görebilirim, sorun olmaz.
Es un poco complicado porque podría ir a verlo... ese no es el problema.
Melanie, bu itirafı bir kere imzalarsan geri dönüşü olmaz.
Melanie, una vez que firmes esa confesión, no habrá vuelta atrás.
Bu akşamlık polis olduğunu unutsan olmaz mı?
¿ Qué tal si por esta noche olvidas que eres policía?
Bu doğruysa bardağa tükürmeniz sorun olmaz.
Bueno, si eso es cierto, no le importará escupir en esta copa.
eğer bu iş olacaksa, zorlamayla olmaz.
Si esto va a pasar, no es algo que podamos forzar.
- Bu sefer olmaz, dur!
- Esta vez no. ¡ Detente!
Bu akşam olmaz, anne.
No esta noche, mamá.
Bu ısıda kemikler erir ama tamamen yok olmaz. Bu da içeride hala bozulmamış bir DNA var demektir.
El hueso se puede licuar a esa temperatura, pero no podría ser completamente destruído, lo que significa ADN intacto.
Kesinlikle olmaz. Bu çok tehlikeli.
No, no, no, absolutamente no.
Bana 2,50 dolar borçlusun, bu arada... Okuluma gelmeye karar verirsen benim için sorun olmaz.
Me debes 2.50, y por cierto, si decides que quieres ir a mi universidad, me parece bien.
İnsanların ne dediği önemli değil O bu şekilde olmaz
Digan lo que digan Nunca dirán la verdad
Eğer bu John'un dediği gibi sadece masum bir yanlış anlaşılma ise arayıp aramaman umurunda olmaz, değil mi?
Si fue solo un malentendido, como dice John, entonces no le importará si lo llamas, ¿ no?
Umarım bu yanlış anlama geri gelip oyunu izlemenize engel olmaz.
Espero que este malentendido no le impida volver y ver la obra.
John, bizde bu tür para olmaz.
John, no tenemos esa clase de dinero.
Umarım olmaz, çünkü bu çok şeçkin bir iştir.
Espero que no, porque esta es una asignación elegida.
Kusura bakmayın, bu uygun olmaz.
Lo siento, eso no sería apropiado.
Bu onun ölümüyle alay etmek olmaz mı?
¿ Que es una burla de su muerte?
Bu uygun olmaz.
No sería apropiado.
Bu, çocuklara pes etmekten daha iyi bir örnek olmaz mı?
¿ No es ese un mejor ejemplo para los chicos que abandonar?
Bu yüzden bir sorun olmaz, değil mi?
Así que no debería ser un problema.
Yas tutmak için zamana ihtiyacın oluyor ve ve bu da senin suçun olmaz.
Necesitas tiempo para el duelo, y no es tu culpa.
Umarım bu bornozu aldığım için bir mahzuru olmaz.
Espero que no te importe que tome tu bata.
Olur mu olmaz mı meselesi değil bu, ne zaman olacağı belli değil sadece.
No se trata de si se da, es cuando.
Bu iki yüzlüce olmaz mıydı?
¿ No sería eso completamente hipócrita?
Ha siktir, bu akşam olmaz.
Yo... No, joder, no puedo esta noche.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
bu olabilir 58
bu olmayacak 50
bu olsun 16
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
bu olabilir 58
bu olmayacak 50
bu olsun 16
bu olacak 24
bu olur 45
bu olay 48
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu olayda 16
bu oldu 16
bu olabilir mi 19
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olur 45
bu olay 48
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu olayda 16
bu oldu 16
bu olabilir mi 19
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52