Bu senin traduction Espagnol
60,938 traduction parallèle
Bu senin uzmanlık alanın.
No te diré nada.
Dur. Bu senin sevgilin mi?
Espera. ¿ Es tu novia?
Bu senin kaybın o zaman.
Pues tú te lo pierdes.
Seni kıskanabilirim ama bu senin hayalin.
Tal vez me dé un poco de celos, pero es tu sueño.
Bu senin süper gücün.
Es tu superpoder.
- Bu senin fırsatın Mylene.
- Esta es tu oportunidad.
Bu senin sorumluluğun değil.
Esa no es tu responsabilidad.
Bu senin suçun.
Esto es tu culpa.
Bu senin için adamım.
Esto es para ti.
Bu senin.
Esto es para ti.
Aslında senin çünkü bu senin fikrin.
Bueno, no, que sería el suyo, en realidad, porque es su idea.
Bu yüzden ganimetini kopardım. Al. Bu senin için.
Así que le quité tu botín.
Bu senin işin.
Es tu trabajo.
Bu senin hatan.
Este es tu desastre.
Bu senin değer verdiğin... haksız mıyım?
Estos son todos los nombres de las personas... que le importan, ¿ correcto?
- İşte bu senin aklına fikir gelmiş ifaden.
¡ Esa es tu cara de idea! Sí.
Bu senin hakkındı.
Te lo mereces.
Bu senin fırsatın.
Esta es tu oportunidad.
Bu senin üvey ailen mi?
¿ Es tú familia adoptiva?
- Ben senin için bu muyum?
- ¿ Es todo lo que soy para ti?
Yönetim, her zaman çalışanı için en iyisi neyse onu önerir ama senin bu özel durumunda, güvenliğini garantiye almak için bir değişiklik yapmayı düşünmen senin yararına olabilir.
Los administradores siempre recomiendan lo mejor para el trabajador... pero en tu caso particular, para garantizar tu seguridad... puede ser de interés si tuviera que considerar hacer un cambio.
Bu senin gecen. Sana ait.
Te pertenece.
Shaolin, bu da senin 20'liğin.
Shaolin : Aquí están tus 20.
Ve senin için, bu 200 dolar.
Y, para ti, son 200 dólares.
Senin gibi bir çapulcu için çok para bu.
Es mucho dinero para un putito como tú.
Senin bu tarafını beğendim.
Me gusta este lado tuyo.
O yüzden ona bu saçma, sahte hayallerini satıyorsun, senin seviyene inebilsin diye.
Y le vendes ese sueño de mierda del hip-hop para que caiga tan bajo como tú.
Bu senin görüşün.
Esa es tu opinión.
Ve bu da senin sayende.
DOCUMENTOS DE DIVORCIO
Senin için bu cehenneme yeniden girerim.
Me gustaría ir a través de ese infierno de nuevo para usted.
Senin için en iyi hareket bu değil Martin, ama bir bitirme görüşmesine filan ihtiyacın varsa Bibola'da garsonluk yapıyor.
No creo que este es el mejor movimiento para usted, Martin, pero si necesita algún tipo de cierre o lo que sea, ella ha hostessing en Bibola.
Sadece.. Bu bana şunu hatırlattı... Ginnie senin ne iş yaptığını hiç açıklamazdı.
Oh, solo, uh simplemente me recuerda de- - ginnie nunca podría explicar lo que haces.
Bu gece senin için yeteri kadar açıklayıcı olmadı mı?
Tiene que no se ha explicado suficientemente para ti esta noche?
Bu kızın senin için burada olduğu aşikâr.
Esa chica es claramente aquí para usted.
Anlaşılan bu iş senin için çok önemli Lew.
Puedo ver que esto es muy importante para ti, Lew.
Senin kızı ve.. ... ve kokain dolusu çantanı bulayım bana bu paranın üç katını öde.
¿ Qué tal si encuentro a tu chica y tu maletín lleno de cocaína y me pagas el triple del dinero?
Ününü ve üstün motivasyonunu dikkate alınca, senin bu işi halledeceğini umuyoruz.
Debido a su reputación y a su formidable entusiasmo, esperamos que usted sea el hombre que logre hacer el trabajo.
Senin için en iyisi bu olacak.
Así es como termina mejor para ti...
Bu işe biraz heyecan katalım. Gel senin bir üstünü arayayım.
Yo seré una ladrona muy peligrosa que merece que un policía la espose y la someta.
Ben de senin normal bir insan olmanı ama elimizde olan bu, ne yapalım.
Y yo preferiría que fueras normal. Pero... esto es lo que hay.
Bu yüzden işe geç kalmamam lazım. Hele de koca iki saatimi senin saçını kurutmaya harcamışken.
Y no me ayuda estar llegando tarde al trabajo porque aquí el señor se tarda dos horas en secarse el cabello.
Biliyor musun, eğer bu meyveli yoğurtlar senin yarın kadar bile tatlıysa sağlık sorunu yaşayacağız demektir.
Si este helado es la mitad de dulce que tú ¡ será un éxtasis para mi lengua!
Ve bunu sana vermeden önce söylemeliyim ki bence bu kadın senin kalemin değil.
Pero antes de compartirte esto no creo que sea la indicada para ti.
Bu benim için yeterli. Senin için de yeterli olmalı.
Para mí es suficiente, debería ser suficiente para ti.
Bu ülke senin sayende doludizgin bir felakete sürükleniyor.
Gracias a ti, este país se está yendo al infierno.
- Bu sadece senin elinde.
- Eso está en tus manos.
Ailesinin senin alacaklılarını bu kadar kolay manipüle edebilecek nüfusu var mı?
¿ Su familia tiene la capacidad de hacer eso, de manipular a tus acreedores tan fácilmente?
Bu zamana kadar senin tüm nazını çektik.
Hasta ahora, hemos satisfecho tus caprichos.
Bu sana ve senin vicdanına bağlı.
Eso depende de ti y tu conciencia.
İstediğim Dunn gibi senin de bu davada çalışman.
Lo que quiero es al agente Dunn además de a ti trabajando en este caso.
Ya da belkide senin Almanlarla işbirliği içinde olduğunu düşünüyordur ve bu da ilgisini çekmiştir.
O quizá cree que estás con los alemanes, como él.
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin için 282
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40