Bu ses traduction Espagnol
3,461 traduction parallèle
Evet. Peki. Bu ses sana tam olarak ne dedi?
Bien, ¿ qué te dijo exactamente la voz?
Bu ses nereden geliyor anlamadım, Mickey.
No sé qué es ese sonido, Mickey.
Peki, bu ses tonunu biliyorum.
Bien, conozco tu voz.
Bu ses de ne?
¿ Qué es eso?
Bu ses de ne?
¡ Ey! ¿ Por qué están gritando?
Bu ses.
Esa voz.
- Nereden geliyor bu ses?
- ¿ Qué demonios está pasando?
- Bu ses tonunu tanıyorum.
- El tono de voz que conozco.
Muhasebe'den Felicia, CD'ye balina sesi atmış. " Bu ses ne ya?
Felicia en Contabilidad, puso un CD con el sonido de ballenas, y es como : " ¿ Qué es ese sonido?
Peki, bu ses pahalıdır.
Eso suena caro.
- Bu ses tonuyla konuşmak istemezsin.
- Será mejor que cuides el tono.
Hayır iyi ayakkabılarım ıslakken benimle bu ses tonunda konuşamazsın
No, no acabas de usar ese tono conmigo cuando se me acaban de mojar mis zapatos buenos.
- Bu ses tonuyla değil.
- No ese tono de voz.
Bu ses de ne?
Qué es ese sonido?
Bu ses de ne?
¿ Qué es ese sonido?
Ve bu ses hareket ediyor, bir yerde sabit değil ki.
Y ese sonido se mueve, no se queda en el mismo lugar.
Bu ses de ne?
Que es eso?
Bu ses sanki, iki milyon kadının gözlerinin yuvarlanması gibi.
Suena como dos millones de mujeres poniendo los ojos en blanco.
Bu ses nereden geliyor?
¿ De dónde viene?
Bu sabah hiç ses çıkarmadan her şeyi sökmüş bırakmışlar canı çıkasılar işte!
Han venido esta mañana y lo han desenterrado todo sin hacer el menor ruido.
- Bu farklı bir ses.
- Es un sonido diferente.
İçimden bir ses o kapıdan çıkıp gidersen bu şansının çabucak değişeceğini söylüyor.
Si te vas por esa puerta tengo el presentimiento de que tu suerte cambiará rápidamente.
Ses çıkarmaya bayılıyorum! Bu kucaklaşmayı hakediyor!
- me encanta retozar - eso merece un abrazo
Normalde şanslıdır diye düşünürdüm ama içimden bir ses bu adam kendi şansını kendi yaratıyor diyor.
Normalmente, diría que eso es suerte, pero algo me dice que este tipo se labra su propia suerte.
İçimden bir ses bu işin bitmediğini söylüyor.
Tengo el presentimiento de que esto aún no ha terminado.
Federallerin bu diyalogtaki tek ses olmasını istemedim.
No quería que los federales tienen la única voz en el diálogo.
Bu noktada her şey dolaylı ama içimden bir ses evet diyor.
Todo es circunstancial en este punto, pero mi instinto me dice que sí.
O pis ağzından tek bir ses çıkarsa, arkadaşının kafasını bu zincirle yerinden sökerim.
Haces ruido con esa sucia boca tuya, y le arranco la cabeza. ¿ Lo entiendes?
Bu duyduğumuz arkadaki ses Marta Abreu'nun sesli mesajındakiyle aynı.
Los sonidos de fondo coinciden con los que escuchamos en el contestador de Marta Abreu.
İçimden bir ses senin de bu goriller tarafından diskinin kurcalanmasını istemediğini söylüyor.
Oye, algo me dice que tampoco tú quieres a estos matones hurgando en tu disco.
Bu yüksek ses de ne böyle?
- Aguarda, baja el volumen.
James'in arabası harika ses çıkarıyor ama benimki alev çıkarıyordu. Hammond'ın bu anları yaşayamaması bir utanç. Doğru.
El coche de James hacía un gran ruido, pero el mío ¡ hacía fuego! Es una vergüenza que Hammond no esté aquí para disfrutar del momento.
Bu ses de ne?
¿ Qué demonios es eso?
Bu sabah duyduğumuz ses bu hayvanın sesiydi.
Bueno, eso es lo que hemos escuchado esta mañana, era esa cosa siendo azotada.
Bu ses ağır birşeyden.
Eso suena pesado.
Bu şeyden ses gidiyor mu?
¿ Esto transmite frecuencias de sonido? Mira al monitor.
Evet, bu şeker kamışıyla dövülerek öldürülmeden önce duyacağın son ses olacak.
Sí, es el último sonido que escucharás antes de ser golpeado a muerte con un bastón de caramelo.
"Şahane" diyemezsin tabii komik olmak için eşcinsel ses tonuyla söylemezsen. "Aaa, bu şahaneydi."
No puedes decir "maravilloso" a menos que lo digas, como, con una voz de gay para hacerte el gracioso. "Oh, era maravilloso".
Açıkçası, alışkın olduğum tizlikten daha da tiz bir ses bu.
Algo no suena del todo bien. Es un poco alto, siendo honesto. Es un poco más alto a lo que estoy... acostumbrado.
Bu da Walter Lutulu'nun eşleştirme yaptığımız ses kaydı.
Esto es una captura de la huella de voz de Walter Lutulu.
Merak ediyorum, eğer bir politikacı gösteri yaparsa ve bu ilk sayfada haber olmazsa, o ses getiren biri sayılır mı?
Me pregunto, ¿ si un político que prueba una estrategia y no consigue una portada, no ha perdido la sensatez?
Oysa Glee'de ses konusunda bir ahenk oluşturuyoruz ve bu olağan bir durumdur.
La triste verdad es que hacemos muchas armonías en Glee, y forma parte del día a día en el show.
İçimden bir ses Stone'un onun hastalığını fark ettiğini ve Kane'i bu makam için uygun görmeyip Bensenville belgelerini Rosebud adıyla ortaya çıkardığını söylüyor.
Mi instinto dice que Stone también estaba al tanto de la enfermedad vio que Kane estaba incapacitado para el cargo así que filtró la historia de Bensenville bajo el nombre de Rosebud.
Oğlum asla ses kaydı almamıştır,... bu nedenle ses olmadığı için de 14. madde ihlali söz konusu değildir.
Mi hijo nunca grabó audio, y no hay violación del artículo 14 sin audio.
İçimdeki ses sayesinde bu kadar süre hayatta kaldık.
Nos ha mantenido vivas todo este tiempo.
Ona insanları öldürmesini söyleyen bir ses duyuyor ve ben de bu adamı hemen durdurmamız gerektiğini söyleyen bir ses duyuyorum.
Está oyendo una voz que le dice que mate a gente, y yo estoy oyendo una que nos dice que paremos a este tío. Y rápido.
- Ses geliyor! Bu çok eski bir tekne.
Bien, parece un barco muy viejo.
Bu şarkı, hiçbir yarışmacının ses perdesine uymuyor. Dolayısıyla kendilerini kanıtlamaları, ses perdelerine uygun olmasa bile bunu sözlerle örtbas etmeleri gerekiyor. - Merhaba
Esta canción en realidad no existe en el rango vocal de ninguno de los participantes, y realmente tendrán que probar que pueden brindarle poder a estas líneas, incluso si está fuera de su rango.
[Rock müzik çalar] Uzaylıların kulakları olmasa bile, bu yüksek teknolojili rock grubunun performansını takdir edebilirler, Arcattack. çünkü Arcattack aynı şarkıyı eş zamanlı olarak ses dalgarıyla, ışık dalgalarıyla, bir milyon voltluk Tesla bobininin deşarj vızıltısıyla çalabiliyorlar.
Aunque los extraterrestres carecieran de oídos, serían capaces de apreciar la actuación de la banda de rock de alta tecnología Arcattack, porque Arkattack puede tocar la misma canción simultáneamente en ondas sonoras, ondas de luz, y el zumbido de descarga de un millón de voltios bobinas Tesla.
Bu bazen ses çıkartır ama eğer ki vurursan biraz susar.
Esto hace un ruido raro pero si le das deja de hacerlo un rato.
Ama bu cam ses geçirmez değil!
¡ Disculpen! Este no es un vidrio a prueba de ruidos.
bu ses de ne 71
bu ses ne 35
bu sesi tanıyorum 17
sessiz 419
sessizlik 961
sessiz ol 1365
sesini 16
sesi 44
sesini kes 30
sessiz olun 889
bu ses ne 35
bu sesi tanıyorum 17
sessiz 419
sessizlik 961
sessiz ol 1365
sesini 16
sesi 44
sesini kes 30
sessiz olun 889
sesini aç 27
sessizce 88
sessiz olur musunuz 16
sesini duydum 25
sesin 22
ses ver 16
sessiz gece 17
sessiz olun lütfen 35
sessiz olur musun 37
seska 47
sessizce 88
sessiz olur musunuz 16
sesini duydum 25
sesin 22
ses ver 16
sessiz gece 17
sessiz olun lütfen 35
sessiz olur musun 37
seska 47