English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bunu yapmayacağız

Bunu yapmayacağız traduction Espagnol

408 traduction parallèle
Bunu yapmayacağız, değil mi?
¿ No lo haremos, verdad?
Bunu yapmayacağız, Liz.
No vamos a hacerlo, Liz.
Haydi ama. Gerçekten bunu yapmayacağız değil mi?
No vamos a jugar a esto, ¿ no?
Fakat bunu yapmayacağız, çünkü paramız yok!
- Es una gran idea. Solo nos queda conseguir un rancho. Con qué, si no tenemos dinero!
Hayır. Bunu yapmayacağız.
No voy a hacer eso.
İleride burada olmayacağın için... bunu yapmayacağız.
No te das cuenta de que no habrá después. ¿ Me identifico?
Hayır, bunu yapmayacağız. Unut gitsin.
No, no lo vamos a hacer, así que olvídalo.
Biz Vietconglularla kavga etmeye yemin ettik, bunu yapmayacağız.
Juramos oponernos al Vietcong, ninguna de nosotras haria eso.
Bunu yapmayacağız ve bana kapa çeneni deyip durma!
¡ No vamos a hacerlo! ¡ Y no me digas que me calle!
Bunu yapmayacağız!
¡ No! ¡ No podemos!
Madem bunu yapmayacağız, ne yapmak istersin?
Si no hacemos esto, ¿ qué quieres hacer? .
Bunu yapmayacağız.
Es por Mama.
Biz bunu yapmayacağız.
No vamos a hacer eso.
Bunu yapmayacağız.
Vayamos a mi despacho ¿ De qué se trata?
Bu çok boktan ve iğrenç. Bunu yapmayacağız.
Es asqueroso y repugnante, no lo permitiremos.
Bunu yapmayacağız.
No lo haremos.
Hayır, bunu yapmayacağız çünkü bu adil bir takas değil.
No, porque no es un cambio justo.
Ve bizde başımızı sallar ve "Bir daha asla bunu yapmayacağız" derdik.
Y nosotras agachábamos la cabeza y decíamos : "Nunca lo volveremos a hacer."
Artık bunu yapmayacağız.
No vamos a seguir haciendo esto.
Bekle, bunu yapmayacağız.
Esperad, no vamos a hacerlo.
Bunu yapmayacağız.
No vamos a hacer eso
Bunu yapmayacağız.
No haremos eso.
Bu arada kesinlikle bunu yapmayacağız.
A propósito, no lo haremos.
Bunu yapmayacağımızı anlatmaya çalışıyorum.
- Mi madre... Te he dicho que no lo haremos aquí.
Hayır, bunu yapmayacağım. Evimizde her adımımızı izleyecekler.
Bajo vigilancia, en nuestra casa.
Bunu bir daha yapmayacağımızı söylemiştin.
Dijiste que no volveríamos a hacerlo.
Bunu yapmayacağız.
- No lo haremos.
Hayır, bunu böyle yapmayacağız.
No, así no lo vamos a hacer.
Bunu yapmayacağımıza dair anlaştığımızı sanıyordum.
Creo que habíamos acordado que no íbamos a hacer esto.
Bunu sizin yapmayacağınızı biliyorum, Bay Nogerelli.
Sé que no puede haber sido usted, Sr. Nogerelli.
- Bunu yapmayacağımızı söylemiştik.
- Dijimos que no hariamos esto.
İmkansız, bunu yapmayacağım.
Me niego a hacer esto.
Bütün televizyonlarda biz varız. Bunu yapmayacağım!
Estamos En todos los canales.
Hayır, fermuarları açık 10 sarhoş adamın önünden geçemem imkânsız. Bunu yapmayacağım.
No voy a pasar por delante de diez borrachos con la bragueta bajada.
Bunu yapmayacağımızı söylemedin mi ona?
¿ No le dijiste que no estamos haciendo eso?
Eğer size orada kimlerin olduğunu söylersem, herkesi Komünist yaparsınız siz. Bunu kabul edemem. Hayır bunu yapmayacağım.
Si os digo quién estaba allí, haréis de todos comunistas.
36'ncı haftaya kadar bunu bir daha yapmayacağız.
Bueno, no lo volveremos a hacer hasta la 36.a semana.
Sanırım yakın zamanda bunu tekrar yapmayacağız değil mi?
No creo que volvamos a hacerlo en un futuro próximo.
Bunu hiçbirimiz yapmayacağız.
No vamos a hacer esto.
Ve bunu yapmayacağız.
Que no lo haga.
Artık bunu yapmayacağımızı zannediyordum.
No quiero hacer esto nunca más.
Ben bunu artık yapmayacağımızı sanıyordum.
No íbamos a hacer eso nunca más.
Sizden nefret ettiğimizi söylemiyoruz veya sizinle bir daha konuşmayacağımız ve iş yapmayacağız demiyoruz, bunu yapmayız.
Pero nosotros no decimos os odiamos o jamás os volveremos a hablar ni haremos negocios, no hacemos eso.
- Bunu bu yolla yapmayacağız!
¡ No iremos por aquí!
Hayır, bunu yapmayacağım. Bu sefer hilesiz oynayacağız.
Voy a hacer esto derecho.
- Bunu yapmayacağımızı söylemiştin.
Dijiste que no haríamos esto.
Bunu plansız yapmayacağım.
No habra ninguna injustificada.
Ama bunu Sam'in önünde yapmayacağız.
Pero no lo haremos enfrente de Sam.
Ama ben bu seçimi yapacak donanıma sahip değilim ve eğer benden yazı tura atmamı istiyorsanız, bunu yapmayacağım.
Pero yo no estoy lista para tomar esa decisión. Y si me pides que lance una moneda al aire, no lo haré.
Lindsay, bize kim olduğunu söyleyebilirsin. Bunu mesele yapmayacağız, oldu mu?
Lindsay, decinos quien es, y no te haremos problemas.
Biz Inkpen'ler olarak onu üzecek hiçbir şey yapmayacağız. Tabii ki bunu onurunu yok etme gücüne sahip olarak sağlama alacağız.
Nosotros los Inkpen no escucharemos nada que se diga en su contra, siempre y cuando, por supuesto, que el honor cumpla con las obligaciones para con los amigos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]