Demiş ki traduction Espagnol
1,086 traduction parallèle
Fil de fareye demiş ki :
y el elefante le dice al ratón,
Kral nesi olduğunu sormuş. O da demiş ki :
El rey le preguntó si le faltaba algo y ella respondió :
demiş ki...
El dijo...
Küçük bir kızken uzak bir akrabam demiş ki...
Cuando yo era una niñita un pariente lejano dijo...
Bir Perulu. Bir Perulu çoban, ismi Bruno, demiş ki ; "Aşk hakkında şunu bilirim."
Un peruano, un peruano... un pastor llamado Bruno dijo, "Sé esto sobre el amor".
Thomas Jefferson demiş ki ben bir savaşçıyım, öyleyse oğlum bir çiftçi olabilir. Şair de olabilir.
El viejo Thomas Jefferson decía que el era guerrero para que su hijo fuera granjero, y el hijo de éste pudiera ser poeta.
Telgraf demiş ki beyaz bir adam dün gece Başkan Lincoln'ı öldürmüş.
El telégrafo dice que un blanco asesinó a Lincoln anoche.
Demiş ki, şeysiz gitmiş...
Dicen que se marchó sin...
Demiş ki, "Bir ihtiyacın olursa Tony'ye söyle tam bir caz meraklısıdır, ve yeteneklere değer verir."
Ella dice, "Pídele a Tony si es que necesitas algo, Es alguien maravilloso, y aprecia el talento",
Baba, Konfüçyüs demiş ki : "Bir insan inancıyla dağları hareket ettirebilir."
Papá, Confucio dice : "La fe mueve montañas".
Konfüçyüs demiş ki "Bir insan inancıyla dağları hareket ettirebilir."
Confucio dice : "La fe mueve montañas".
Telefona kardeşi çıkmış ve adam kardeşine demiş ki "Evde işler nasıl?"
Se pone su hermano al teléfono y el tipo le dice a su hermano : "¿ Cómo va todo en casa?"
Kardeşi de demiş ki "Senin... kedi öldü."
Y su hermano dice : "¡ Tu gato ha muerto!"
Ve adam da kardeşine demiş ki "Kötü haberler bu şekilde söylenmez."
Y el tipo le dice a su hermano : " No deberías darme así las malas noticias.
Demiş ki.. ;
Dice :
Kafası allak bullak olmuş. - Ayyaşa demiş ki...
Por fin se dirige al borracho...
Fakat çok geçmeden yine acıkmış ve abisi biraz daha yemesine izin vermiş. Sonra demiş ki,
Pero pronto tuvo hambre otra vez y su hermano la dejó comer un poco más.
- Ama Bacon demiş ki... - Bacon mu?
- Pero Bacon aquí dice que...
Harry demiş ki ; "Artık beni sevmiyorsun. Niçin?"
Y Harry dice : " ¿ Por qué no te gusto?
O da demiş ki... "Gösterişçi mi, monşer?"
... y dice : "¿ Presumido, moi?"
Demiş ki, "Ben bu atı sürebilirim."
Dijo : "Yo puedo montar a ese caballo".
Kadın da barmene demiş ki, "İlk iki adama dikkat etmedim,..."
Y va y le dice al barman :
Aptal demiş ki Sarmakla uğraşmayın. Yolda yiyeceğim.
Así que el tonto dijo, "No lo envuelva lo comeré rumbo a casa".
Yoksa durur. " Ve de demiş ki...
Sin él, no vas a ningún sitio ". También dijo...
Ama doktorunuz demiş ki... ne biçim Dorinkortum ben her kesi dinleyeyim.
Pero dijo que su doctor Debo convertir a un bárbaro en un Darcord
Biri demiş ki : "Dün sizi operada gördüm yanınızda metresim vardı."
"Ayer os vi. en La Opera en compañía de mi amante".
İsa demiş ki :
Jesús dijo :
Ayı tavşana bakmış ve demiş ki...
El oso mira al conejo y dice :
Tavşan da demiş ki ; "Hayır, Bay Ayı."
El conejo dice : "No, Sr. Oso".
Bilge biri zamanında demiş ki :
Un sabio dijo una vez...
Baba ayı demiş ki "Yatağımda uyuyan biri var."
Y el papá oso dijo : "Alguien durmió en mi cama".
" Büyükanne demiş ki,'Vak, Vak, onu sevdin mi?
La abuela dijo : " cuac, cuac, ¿ les gusta?
Mao demiş ki : "Sayıları her zaman aklında tut."
Mao dijo : "Guarda las cuentas en la memoria".
Bir gün, cesur bir çocuk şefe gidip demiş ki :...
Un día, un joven indio se le acercó y dijo...
Şef de demiş ki : "Çok basit."
Y el jefe respondió, " Es muy sencillo.
Demiş ki, "Acı her zaman var olacaktır."
Dijo : "La tristeza durará siempre".
Tanrı demiş ki, "aksi şeytan, artık o balıkları o kokudan asla kurtaramam!"
Dios le dice, "maldita sea ahora jamás les quitaré ese olor a esos pescados".
sekreter sekreter patronuna demiş ki "diktafonunuzu kullanabilir miyim?"
la secretaria... la secretaria dice al jefe : "¿ entonces puedo usar su dictáfono?"
Patronu da demiş ki " Hayır.
y... él contesta : " no.
Şimdi iyi dinle. 3 solucan bir çizgi halinde gidiyorlarmış. Birinci solucan demiş ki :
Escucha bien. 3 gusanos se alinean en una sóla linea recta, moviendose hacia el frente.
Doğduğumda yaşlı bir adam babama demiş ki...
Verà, el día que nací alguien le dijo a mi padre :
Adam da demiş ki "Tahmin et aşağıda ne buldum, bir ördek!"
Asi que el compañero dijo, "¿ Que te crees que tengo aqui abajo, un pato?"
Telgraf demis ki beyaz bir adam dün gece Baskan Lincoln'ï öldürmüs.
El telégrafo dice que un blanco asesinó a Lincoln anoche.
Kardeşi demiş ki'Annem çatıya çıktı.
" Está en el tejado.
Biri diğerine demiş ki :
Y hay uno que dice al otro :
Eğer doğru anlamışsam, sanırım Heidegger, demiş ki...
Así es.
" Kim demis ki zaman bütün yaralari sarar diye?
" ¿ Quién dijo que el tiempo cura todas las heridas?
Evet, tabii ki demiş.
- Si, claro que si.
Biraz daha yakına gel ki seni daha iyi görebileyim,... demiş kurt kıza!
Acércate un poco más, es para verte mejor, dijo el lobo a caperucita.
Biri diğerine demiş ki :
Y uno dice :
Üçüncü bir arkadaşlarını görmüşler, o da gelip demiş ki :
Él se acerca y dice :