English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ D ] / Dünyanın sonu

Dünyanın sonu traduction Espagnol

1,516 traduction parallèle
Orada bulduğun Dünyanın sonu olan şey nedir?
¿ Cuál es la gran conclusión? Es maniático del orden.
Önce sinirlendim. Ama sonra, yüzlerce erkek günde 4 defa benim bebeklerimle cinsel ilişkiye girerken senin bir Kimber müsvettesini becermenin dünyanın sonu olmadığını anladım.
Primero estaba enojada, pero después pensé... si cientos de hombres usan mi muñeca para excitarse cuatro veces al día... que tú te cojas a una aspirante a Kimber no es el fin del mundo.
Dünyanın sonu değil.
Un par de esguinces en los dedos. No es el fin del mundo.
Neyse, dinle, Marissa okula dönemese bile, en azından hapse girmedi. Dünyanın sonu değil ya.
De acuerdo, escucha, se que Marissa no consiguió volver al colegio pero al menos no irá a la cárcel, tampoco es el fin del mundo.
Yale'ye gitmemek dünyanın sonu değil ki.
Que no vayas a Yale no es el fin del mundo.
Haftaya dünyanın sonu gelecek!
¡ El mundo se acabará la próxima semana!
Dünyanın sonu geliyor!
¡ Es el fin del mundo!
Dostum, şişmanlamışsam bu dünyanın sonu değil ki.
Tío, engordé. No es el fin del mundo.
Dünyanın sonu değil ya ; sadece adet kanaması, doğum kontrolü ve sivilceler.
Toma. No es el fin del mundo. Sólo tenes que precocuparte por los cambios de humor y la anticoncepción.
- Bu dünyanın sonu değil.
- No puede ser el fin del mundo.
Böyle şeyler oluyor, dünyanın sonu değil.
Esas cosas pasan. No es el final del mundo.
Tamam, bu dünyanın sonu değil, ve kontenjanın çeyreği mezunların çocukları için ayrıldı.
Bien. Eso no significa que sea el fin del mundo, y un cuarto de la clase está reservada para los graduandos.
Bu dünyanın sonu bu ikiyüzlülük ocağı çoktan yok edilmiş ve Cehenneme gönderilmiş yaşayan ruhları barındırıyor.
La mierda del mundo. El epítome de la hipocresía. Donde residen las almas que han sido destruidas y las que ya han estado en el infierno.
Dünyanın sonu tarzında şeyler.
Un rollo en plan fin del mundo.
Şunu bilmenizi istiyorum ki, Dünyanın sonu gelebilir. Hepimiz ölebiliriz.
Sólo quiero que sepan que el mundo puede venirse abajo y yo moriría intentando estar con ustedes en ese callejón.
Dünyanın sonu gelmemişse beni aramayın demiştim.
¡ Te dije que no me llamaras si no era el fin del mundo!
Dünyanın sonu geldi mi bilemem... ama uzay zaman boyutunda... bize doğru yaklaşmakta olan bir anormallik kaydediyoruz.
No sé si sea el fin del mundo... pero hay una anomalía pandimensional... acercándose a nuestro continuo tiempo-espacio.
Dünyanın sonu gelmektedir.
El mundo llega a su fin.
İşte dünyanın sonu.
Así es como acaba el mundo.
Dünyanın sonu gelmiş olmalı.
Nunca has faltado un día
- Dünyanın sonu geldi.
- Es el fin del mundo.
Beş günlük rapora göre, büyük bir su baskını sonucunda dünyanın sonu gelecek.
Para los próximos cinco días, se avecinan inundaciones, seguidas del fin del mundo.
Üç günlük ayrılık dünyanın sonu değil.
3 días separados no es el fin del mundo.
Çölde bir yere gittim. Dünyanın sonu değildi, ama orayı oradan görebilirsiniz.
Estuve en un lugar desierto donde no es el fin del mundo, pero lo puedes ver desde allí.
Bu dünyanın sonu.
Es el fin del mundo.
Son nefesini verene dek beklemiş dünyanın sonu gelene kadar.
Y él la esperaría, hasta su último suspiro, hasta que el mundo parase de girar...
Dünyanın sonu değil ya.
No es el fin del mundo.
Vay, dur biraz. Çılgın "Dünyanın Sonu" makinesine ateş etmeden, bekle tamam mı?
No le disparemos a la loca maquina del Fin del Mundo todavía, ¿ de acuerdo?
"Armageddon" kelimesinden geliyor, dünyanın sonu.
Se deriva de la palabra "Armagedón"... el fin del mundo.
Lanet dünyanın sonu geliyor.
Todo el mundo se acaba hoy.
Ben.. muhteşem bir Amerikan kökenli ailem var ve iyi yetiştirildim ama.. . 41 00 : 04 : 43,227 - - 00 : 04 : 46,139... Amerika'nın dünyanın sonu olduğunu sanacak kadar darlar.
Para mí el más grandioso Novio americano...
Allah'ım! Dünyanın sonu geliyor!
Oh Dios es horrible
- ne dünyanın sonu mu?
¿ De que, del fin del mundo?
Dünyanın sonu mu olur?
Todas vamos a dejar de aparecer.
Bir okul dünyanın sonu demek değil.
Una universidad no es el fin del mundo.
Chris, beğenmesem bile dünyanın sonu değil ya.
Chris, incluso si no me gustan las fotos, No es el fin del mundo.
Hiçbiri dünyanın sonu değil.
Nada importa para nada.
Dünyanın sonu geldi.
Es el fin del mundo.
Sanırım dünyanın sonu geldi.
Se terminó el mundo.
Peki, eğer dünyanın sonu geldiyse, sanırım yeni bir tanesine başlamamız gerekecek.
Si el mundo se terminó... habrá que empezar uno nuevo.
Dünyanın sonu gelmiş gibi hissetmiş olmalısın.
Debio haberse sentido como si el mundo se acabase
Dünyanın sonu gelmiş gibi hissetmiş olmalısın.
Huh. Estaba terminando
Dünyanın sonu gelmiş gibi hissetmiş olmalısın.
- Volverás a Holanda? - Por que lo haría?
"Dünyanın sonu geldi." demeye başlıyorsunuz.
Como si viniera el fin del mundo.
Beni okula götüren şey bu. Bu, kürtaj yaptırmış olmamın dünyanın sonu olmadığını.. .. bana hatırlatan şey.
Eso fue lo que me hizo ir a la universidad, eso fue lo que me hizo entender que, sí, tuve un aborto, pero no es el fin del mundo, niña, que voy a estar bien.
"Dünyanın Mutlak Sonu"
"El fin absoluto del mundo".
Ve en sonunda kendim için bir şey yaptım, istediğim bir şey ve dünyanın sonu gelmedi. Ta ki evlenene kadar. Kesinlikle.
Exactamente.
Dünyanın sonu değil ya.
Olvidese, ¡ vamos a beber!
Dünyanın sonu.
- El fin del mundo.
Var oluş amacın, dünyanın sonu.
"Eres un arma nuclear. El propósito de tu existencia es el fin del mundo"
Bu dünyanın sonu olmak zorunda değil.
Esto no tiene que ser el fin del mundo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]