Düşüneceğim traduction Espagnol
2,563 traduction parallèle
- Yakın, yoksa sizin de bu komplonun bir parçası olduğunuzu düşüneceğim Yüzbaşı.
Incinérelo, o lo consideraré parte de esta conspiración, Capitán.
Ben burada oturacağım ve ölüm hakkında düşüneceğim.
- Me sentaré aquí y pensaré sobre la muerte.
Hayır, düşünmedim, ama düşüneceğim.
No, yo, no lo he hecho. Lo haré
- O zaman bende çok kısa süre sonra düşüneceğim.
Entonces brevemente la consideraré.
Açıkçası kara para aklayacaksan, yeterli derecede karlı çıkmazasın. Fakat yardım etmezsen olaya senin de karıştığını düşüneceğim.
es decir, francamente, no estás sacando demasiadas ganancias cuando blanqueas el dinero, pero si no me ayudas aquí, asumiré que estás involucrado.
Düşüneceğim.
Pensaré en ello.
Bir düşüneceğim.
Me dedicaré a eso.
- Düşüneceğim.
- Dejame pensar sobre ello.
Evet düşüneceğim.
- Sí, lo haré.
Buraya gel, yoksa delirdiğimi düşüneceğim.
O pensaré que estoy loco.
Bunu düşüneceğim.
Lo pensaré.
- "Bunu düşüneceğim" - Nereden bildin? - Belki de umduğum kadar iyi olmayacaktı, neyse...
- Bueno, probablemente no sea tan bueno como creo así que...
Ve sizin için ben düşüneceğim.
Y yo pensaré por ustedes.
Planı arabada düşüneceğim.
Elaborar el plan en el auto.
Ve sizin için ben düşüneceğim.
Y yo pensaré sus pensamientos por ustedes.
yemekte bunun üzerine düşüneceğim ve siz ikinize döneceğim. Tamam mı?
Así que lo pensaré durante el almuerzo, y les haré saber. ¿ Está bien?
Nasıl bilmiyorum ama, bir şey düşüneceğim.
No sé cómo, pero pensaré en algo.
Düşüneceğim demek hayır demektir, değil mi?
El "pensarlo" difícilmente sugiere un "sí", ¿ no es así?
Hayır, düşüneceğim demektir.
No, sugiere que lo pensaré.
- Bir düşüneceğim, tamam mı?
- Lo pensaré, ¿ sí?
Biraz düşüneceğim, dışarıya çıkıyorum.
Necesito pensar en eso. Regresaré.
Biraz daha düşüneceğim.
Lo pensaré un poco más.
Bir şeyler düşüneceğim.
Me encargaré de ello.
Şimdi kendi oturma odamda bile dünkü olan olayı düşünüp duracağım. Nefes alıp, yiyip içip eğlenirken hep bunu düşüneceğim, bilmiyor musun?
Ahora tengo que vivir mientras respiro, como y bromeo en esa habitación... mientras siempre recuerdo lo que pasó anoche.
Tekrar düşüneceğim. Tekrar. Korkak tavuk.
Lo pensaré otra vez.
Peki, bunu düşüneceğim, size yarın cevap vereceğim.
Muy bien, lo pensaré y mañana te contesto.
Bunu düşüneceğim hanımefendi.
Pensaré sobre ello, Señora.
Sadece yeniden düşüneceğim. Hey!
Sólo lo reconsideraré.
Bir şey söylemem gerek aksi takdirde bütün gece seni dinlermiş gibi yaparken bambaşka bir şey düşüneceğim.
Tengo que decirte algo o de lo contrario fingiré escucharte toda la noche cuando en realidad estoy pensando en otra cosa.
- Hayır, düşüneceğim.
- No, lo pensaremos.
Bunu düşüneceğim.
Voy a tener que pensar en eso.
Onlara durmalarını söyle, düşüneceğim dedim.
¡ Diles que paren con eso, voy pensarlo!
Öyleyse doğum günün için özel şeyler düşüneceğim.
Bueno, ya se me ocurrirá algo especial para darte en tu cumpleaños.
* * Düşüneceğim tek kişi sen olursun * *
# You're the one that I'd be thinking of
Düşüneceğim.
Veremos.
Bunu düşüneceğim.
Ya lo pensare.
- Düşüneceğim.
- Lo voy a pensar.
Nasıl başka bir şey düşüneceğim?
¿ Cómo se supone que piense en algo más?
Düşüneceğim.
Lo pensaré.
- Hep seni düşüneceğim.
- Pensaré en ti.
Bir yol düşüneceğim.
Encontraré la manera.
Kalbimden seni düşüneceğim.
Soñaré contigo en el corazón.
Bir şeyler düşüneceğim.
Ya pensaré en algo.
Hayat beni öyle yıldıracak ki, Kriss Kristofferson'a benzeyen, araba yıkamadaki o evsiz adamdan omzumu ovmasını istesem mi diye bir an durup düşüneceğim.
Y después de estar tan abrumado por la vida, sólo por un segundo, voy a considerar pedir al chico indigente lava carros, que se parece a Chris Christopher, entrar a mi casa.
Neredeyse ayrılmayı bir daha düşüneceğim.
Casi me hizo dudar respecto de dejarlo.
Bir de öpücüğü mü düşüneceğim yani?
¿ Y ahora también tengo que pensar en el beso?
Sakin sakin düşüneceğim.
Estaré abierta a todo.
Bunu bir daha düşüneceğim.
Estoy pensando en otra cosa.
İyi de bunu mu düşüneceğim bir de?
- Es que no estoy pensando en eso.
Bunu düşüneceğim.
- Pensaré en ello.
Ama bunu düşüneceğim.
Pero lo pensaré.
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünmüyorum 81
düşünün 108
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünmüyorum 81
düşünün 108
düşünceler 16
düşünmek 24
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünüyorum ki 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşününce 41
düşünüyordum 129
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşün bakalım 35
düşünebiliyor musunuz 47