Dın traduction Espagnol
84,081 traduction parallèle
Peki ya tecavüz ettiğin kadın Aaron? O da temiz bir başlangıç yapmış mıdır?
¿ Qué pasa con la mujer que violó, Aaron?
Eğer kadınsanız yalnız başınıza dışarı çıkmayın.
"No salgas si eres una mujer".
- Onu tanıdın mı yani?
- Entonces, ¿ lo reconoció?
Nasıl tanıdınız?
¿ Cómo llegó a conocerlo?
- Ne zaman dışarı çıktın?
¿ A qué hora saliste?
Hadi saldırganın tanıdık olduğunu farz edelim.
Digamos que conoce a su atacante...
Gece 11 ile 1 arasında olduğunu düşünüyoruz. Ancak Trish'in dışarı kaçta çıktığına ya da ne kadar süre baygın kaldığına dair fikri yok.
Creemos que entre las 11 y 1 de la mañana... pero Trish no tiene claro a que hora salió
Sadece iş üzerinden tanıdığını söylemiştin.
Dijiste que sólo la conocías por el trabajo.
Tanıdığım herkesi arayıp lafı yaymalarını söyledim.
Devolver una sonrisa a la cara de todo el mundo.
- Arada benim de kilise sınırları dışına çıkmama izin veriliyor.
Sí, a veces me dejan salir de la zona de exclusión.
Basın açıklaması yapmadan önce dışarı çıkın, hava alın, bir kahve için.
Y luego, antes de dar la rueda de prensa, salgan afuera, tomen un poco el aire, quizás un café...
Mutfağa girmiştin pencereden dışarı bakıp şöyle söylemiştin. 'Böyle bir yerde yaşadığını hayal etsene.
Entraste en esa cocina, miraste por la ventana, y dijiste : " Imagina vivir en un lugar como este.
Birbirinizi tanıdığınızı biliyoruz.
Sabemos que se conocen.
Lord Aethelred, kendisi kralın kızıdır ve çaresiz biri değildir.
Señor Aethelred, ella es la hija del rey, tiene recursos.
Osbert olarak tanıdığın adamdan bahsedeceğiz.
Hablaremos de un hombre que conoces como Osbert.
"Evliliğe dair yegâne gereksinimler, gerektiği takdirde in loco parentis'ten yararlanılarak iki tarafın da rıza verdiğini belirten bir beyan ve gelinin kendi eliyle imzaladığı bunu açıklar bir belgenin olmasıdır."
"Los únicos requisitos nupciales son una declaración de consentimiento activo de ambas partes, mediante in loco parentis, de ser necesario, y la firma de puño y letra de la novia de un documento explicativo".
"Evliliğe dair yegâne gereksinimler, gerektiği takdirde in loco parentis'ten yararlanılarak iki tarafın da rıza verdiğini belirten bir beyan ve gelinin kendi eliyle imzaladığı bunu açıklar bir belgenin olmasıdır."
"Los requisitos nupciales son una declaración de consentimiento de ambas partes, mediante in loco parentis, de ser necesario, y la firma de puño y letra de la novia de un documento explicativo".
İğrenç Patika, dünyanın en çirkin patikasıdır.
El Camino Piojoso es el más desagradable del mundo.
Belki de bizi o gün Briny Sahili'ne yollamalarının sebebiyle aynıdır.
Quizá fue el mismo motivo por el cual nos enviaron a Playa Salada.
Belki ben dışarıdayken çift cinsiyetli kobrayı da çorap çekmecemden çıkarırsınız.
Mientras no estoy, podrían sacar la cobra andrógina del cajón de calcetines.
Yaşınızdan dolayı bir konuşmanın dışında kalmışlığınız varsa Baudelaireların, kaderlerini belirleyecek bu konuşmaya katılamayarak üst kata çıkarken neler hissettiklerini anlamışsınızdır.
Si alguna vez los excluyeron de una conversación debido a su edad, saben cómo se sintieron los Baudelaire al no poder participar en la conversación que definiría su destino.
Ama Klaus yukarıdan baktığında, çalıların tanıdık, kötücül bir gözü andırdığını görünce labirenti hem sır hem de tehlikelerle dolu bir yere benzetti.
Klaus lo miró desde arriba, con los setos que serpenteaban formando un conocido ojo siniestro y creyó ver que contenía tanto secretos como peligro.
Gary Dwyer, Dışişleri Bakanlığı'na dönmek için yarın Aaron'la görüşecek, o var.
Gary Dwyer verá a Aaron mañana para volver como Secretario de Estado.
- Aradığınız numara servis dışıdır.
El número está desconectado o fuera de servicio.
Hükümet varlığınızın yasa dışı yollarla alındığını kanıtlayamayacak çünkü...
Cuando el gobierno no pueda probar la malversación, y no los dejaremos...
Grup toplantısı. Korkularını dışarı dökmelerine izin veririz. Aşırı etkilenenleri evine göndeririz.
Que ventilen sus miedos en una junta, los que estén afectados que se vayan a casa y se tomen unos días, el resto nos encargaremos de salvar a Axe Capital.
Buraya geldiğim zamanlarda rakibinin topu eline almasının tek yolu topu masanın dışına vurmaktı.
Las reglas cambiaron, ¿ sabes? Cuando solía venir, la única forma en la que el oponente podía tomar la bola era si la volabas fuera de la mesa.
Sen evliliğin üstünde çalışırken karın dışarıda bunu yapıyor.
Es lo que hace tu esposa mientras tratas de arreglar el matrimonio.
Ayrıca, eğer dışarıda bir şey varsa,... küçük bir ucube olarak,... nasıl hayatta kalacaksın?
Además, si hay algo allá afuera, ¿ cómo sobrevivirás tú solo cuidando a un asustado fenómeno?
Phil Coakley'nin canının acıdığı gibi mi?
¿ Duele como Phil Coakley?
Kocasının göbek adı Oscar'dı.
Su segundo nombre era Oscar.
Adamın adı Harmon'dı ve herkes ona Ham derdi.
Se llamaba Harmon. Todos lo llamaban Ham.
Dışarı çekimlerinde de çalılıkların arkasında mı üstümü değişmemi bekliyorsunuz?
¿ Y cuando grabemos en exteriores? ¿ Tendré que cambiarme detrás de un arbusto? - Claro que no.
Kendi unsurlarımın dışındayım.
Estoy fuera de mi elemento.
Binlerce insan yarın kırmızı, beyaz ve mavi giyerek dışarı çıkacak.
Miles de personas van a estar afuera mañana llevando el rojo, el blanco y el azul. Van a ser objetivos gigantes para esta cosa.
Bakır şeytanın zayıf noktasıdır. - Ajan Thom... oh.
o porque el cobre es la debilidad de los demonios.
Revere çizmeleri? Modanın biraz dışında, değil mi?
¿ Botas de Revere?
Eğer yeni Ş ahit dışardaysa,... ikiniz er ya da geç onu bulacaksınız. Aslında, zaten sahip olduğun şans var sadece bilmiyorsun.
Si hay un nuevo testigo por ahí, se encontrarán muy pronto.
Zaman herkesin en önemli kaynağıdır çünkü zaman, satın alamayacağın tek şeydir.
No es el tiempo. Y el tiempo es el recurso más importante de todos, porque es lo único que no pùedes comprar.
Yani burada, D.C'de kalacaksın?
¿ Te vas a quedar aquí en D.C.?
Müvekkiliniz, bu anlaşmanın şartlarını ihlal ettiği veya herhangi bir sebeple burada itiraf ettiği gibi bir suç işlediği takdirde ek suçlamalarla birlikte tam olarak yargılanacağının farkında mıdır?
El cliente comprende que si viola los términos del acuerdo o se le arresta por cualquier infracción, los crímenes que aquí ha confesado se encausarán y se aplicará todo el peso de la ley, además de la suma de nuevos cargos.
Tanık ifadenizi verirken tüm cep telefonlarını toplayıp dışarıda tutacağız.
Recogeremos todos los móviles y los guardaremos lo que duren sus testimonios.
Müvekkilimi bir süredir tanıdığınızı belirttiniz.
Ha declarado que conoce a mi cliente desde hace tiempo.
Vermemeyi tercih ederseniz, lütfen bu eşyalarınızı odanın dışında muhafaza ediniz.
Si prefieren no hacerlo, por favor, guarden sus objetos... - Gracias. - fuera de esta sala.
Bay McGill, elektronik eşyalarınızı dışarıda bırakmanız konusunda uyarılmıştınız!
Señor McGill, se le advirtió que dejara fuera sus dispositivos electrónicos.
Açılır tavandan dışkısını yaptı!
¡ Defecó a través de un techo solar!
Onun dışındakiler zamanını ve zekânı boşa harcamak olur.
Cualquier otra cosa es un desperdicio de tu tiempo y tu intelecto.
Chuck, sen hiç tartışmasız hukukta tanıdığım en büyük akılsın.
Chuck, tú eres el mejor cerebro legal que he conocido. Sin lugar a dudas.
Belki de konuşurken onu kamera dışında tutmalısın.
Quizá podría hablar fuera de cámara.
Biliyor musun Mamacita, çocuk sahibi olmanın en sevdiğim yönlerinden biri de film de çeksem bir etkinlik için dışarıda da olsam hayatımın bir döneminde olduğu gibi delice de koştursam ne olursa olsun eve geldiğim zaman o muhteşem sesleri ve neşeyi görecek olmamdı.
Una de las cosas que más me gustaba de tener a mis niños, a todos ellos era que no importaba lo que estuviera haciendo ya fuera grabar una película o acudir a un evento, a pesar de la locura que era mi vida... Siempre llegaba a casa y me recibía una maravillosa algarabía de felicidad.
B.D.'nin adı da, o zehir saçan köşe yazılarında kullanılmasın.
Y mejor que el nombre de B. D. no aparezca en tu columna venenosa.
dina 20
dino 96
ding 138
dinle 8539
dinah 82
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dino 96
ding 138
dinle 8539
dinah 82
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dink 20
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlenmen gerek 19
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlenmen gerek 19