Hallettim traduction Espagnol
3,226 traduction parallèle
- Evet, ben burayı hallettim!
- ¡ Sí, lo tengo cubierto!
Ben hallettim bile.
Ya me ocupé yo.
Hallettim ben.
Me ocupé de ello.
Herkesin uykuya dalmasını bekledim ve önce babamı hallettim.
Así que esperé a que todo el mundo se durmiese y acabé con papá primero.
Araçları ve nedeni hallettim.
Ya tengo medios y motivo.
Tamamdır, hallettim.
Está bien, está hecho.
Hallettim. Hallettim.
Lo tengo, lo tengo.
Hallettim.
Lo tengo.
Birkaç şeyi hallettim.
Estaba terminando unas cosas.
Hallettim ben.
- No, está bien. Lo tengo.
O zaman hallettim, değil mi?
Me encargué entonces, ¿ verdad?
O rahip, hallettim onu.
Ese cura, me encargué de él.
Aslında o işi hallettim.
En realidad, ya me he ocupado.
Teşekkür ederim ama ben hallettim.
Lo aprecio... pero lo tengo cubierto.
Onu hallettim bile.
Ya mismo.
Hepsini hallettim. Hiçbir şey bitmedi.
Esto son solo los preliminares.
Bunu bile hallettim, inan bana kolay iş değildi.
Incluso a esta de aquí, lo que no fue nada fácil.
Sorun yok. Ben hallettim.
¡ No pasa nada, ya lo tengo!
Bulaşıkları hallettim.
He terminado de fregar.
Dört şüpheli vardı. Birini hallettim.
Hay 4 sospechosos, ya me deshice de uno.
Ben o işi hallettim.
Me he asegurado de ello.
- Hallettim.
- Lo tengo.
- Evet, hallettim.
Sí, ya lo hice.
Ben o işi hallettim.
Ya lo tengo cubierto.
Onlar için hallettim.
Se los arreglé.
- Yan yatarak hallettim.
Bueno, hice un montón de otras cosas.
Bunu hallettim.
Lo tengo controlado.
Tamamdır anne, ben hallettim.
Deja, mamá, yo me encargo.
Ben hallettim.
Lo tengo.
- Hallettim.
Ya me encargué de eso.
O işi çoktan hallettim canım.
Ya me he ocupado de eso, mi amor.
Ben kendim hallettim bile. " demeden döneceğim.
"Maldita sea, Winston, ya me las arreglé yo misma"
Hallettim.
Yo me encargo.
Tamam.Olayı hallettim.
Vale. Bueno, ya me encargué de eso.
Hallettim.
Lo logré.
Hallettim.
Está bien.
Hallettim ben!
PARADA DE EMERGENCIA - ¡ Lo tengo!
- Hallettim ben onu.
Ya lo tengo.
Hayır, şimdilik hallettim ama sonsuza kadar orada tutamayız.
Por ahora lo tengo controlado, pero no puedo dejarla ahí para siempre.
- Bunu ben hallettim.
- Yo me encargo.
Aşılarını hallettim.
Tengo sus vacunas.
Şimdiden, konserveleri hallettim ve burnunu sokan bir kablo kurucuyu kovaladım.
Ya hice las conservas, y eché a un entrometido instalador de cable.
Geçmişi dikkatlice hallettim.
Hice lo que había que hacer.
Ben hallettim.
Lo tengo cubierto.
Gardımı aldım ve bir arkadaşımın hep söylediği gibi, o işi hallettim.
Estoy en eso, mi guardia está lista. Y como le gusta decir a un amigo mío, está bajo control.
Hayır, olan şey bir yanlış anlaşımaydı ve ben yanlışlıkla devleti yakışıksız bir işe bulaştırdım, ama sonra hallettim ve her şey yolunda.
No, lo que pasa es que hubo un malentendido, accidentalmente involucré al gobierno en un negocio impropio, pero ya lo aclaré y todo está bien.
Yok, yok hallettim.
No, no, lo tengo.
Ben hallettim.
!
Hallettim.
Ya me encargué de eso.
Çok zekice davrandım, aşama aşama hallettim.
Fui astuta, se lo dije en etapas.
Ben hallettim.
Yo me encargo.
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27
hallederiz 84
hallet 25
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27