English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ I ] / Iki kişi

Iki kişi traduction Espagnol

5,354 traduction parallèle
- Başlangıçta bir kişi gerekli ama bir kez başlayınca iki kişi gerekir.
♪ Para empezar Pero cuando ya está empezado ♪ ♪ Hacen falta dos No es agraciado ♪
Eğlenceli değil ama yapılması gereken şeyleri iki kişi olunca yapabilirsin.
♪ Pero lo que debe hacerse Puedes hacerlo ♪
Aynı kandan iki kişi olması gerektiğini söyledin.
Dijiste que se suponía que debía haber... dos sacrificios del mismo linaje de sangre.
İki hafta önce kulübe iki kişi geldi.
Vino al club hace unas semanas.
- Taziye mesajı yazmayan iki kişi...
- Los dos únicos que no publicaron son...
Anladığım kadarıyla sadece iki kişi olduğunu söylemiştin
Pensé que habías dicho sólo había a un par de ellos.
Belki bir iki kişi eksilmiştir.
Bueno, tal vez ahora haya uno o dos menos.
Patronun zoruyla, iki kişi daha arkadan yaklaşıyor.
Dos más vendrán desde atrás para impresionar al jefe.
Bir film gösterimi olacaksa, Chicago'lu iki kişi uygun olmazdı.
Su posición era, si va a ser una película de exhibición, no va a ser con dos tipos de Chicago.
Dünyada iki kişi dans edebilir biri JLO, diğeri ise Shakira!
Hay sólo 2 personas en el mundo que pueden hacerlo. ¡ Una es JLO, la otra es Shakira!
bu konuda net olmalıyız. bu ilişkide ancak iki kişi için yer var. bu demektir ki bir metresim olmaz.
Porque quiero dejarte algo en claro, solamente hay espacio en esta relación para dos, yo no tengo amante y tú no traes a un carpintero judío muerto hace 2.000 años a que se involucre en nuestras vidas.
Bu sefer iki kişi ölü bulundu.
Esta vez, dos personas fueron halladas muertas.
Filmde, trombon ölümlerinden sonra çiftlik evinde iki kişi öldürülüyor.
En la película, tras la muerte con el trombón, hay un doble homicidio en la granja.
Hayır biliyorsun, içkisine ilaç atarken seni gören iki kişi daha var.
- Sí, lo sabes, y dos otras personas te vieron meterle una pinche pastilla en su trago.
Geçen hafta, burada iki kişi kaybolmuş. Haftasonuna buraya geleceğini söylediğinde de, Edgar'a sana göz kulak olmasını tembihledim.
- Dos de mis socios desaparecieron por aquí la semana pasada, y cuando me llamaste a decir que ibas a venir para el fin de semana, le pedí a Edgar que estuviera pendiente.
Yaşlı bir kadın ve yarım bir adam iki kişi etmiyordu.
Una anciana cansada y un hombre por la mitad... - No fue suficiente.
Hadi bir, iki kişi ile daha görüşelim.
- Intenta uno o dos más.
O kadın razı gelirse geriye sadece iki kişi kılıyor.
Si ella acepta, solo quedarán dos por convencer.
Bugün, sadece iki kişi kalabilir.
Escucha, solo dos personas pueden irse hoy.
Kısaca, seni bu dünyada en çok seven iki kişi.
Resumiendo, las dos personas que más te quieren en el mundo.
Fakat bil diye söylüyorum,... son birkaç yıldır bunu yapan iki kişi oldu,... diğeri de... Tam bir hıyar.
Pero, para que conste, durante los últimos años dos personas han hecho eso, y la otra es... un completo capullo.
Ve yatağına altında da iki kişi var.
Y hay dos bajo la cama.
Ayılar bi iki kişi gezen topluluğa genelde saldırmazlar.
Los osos no suelen atacar más de una o dos personas a la vez.
Elbettte var, burası iki kişi için çok küçük ve...
Sí, de hecho sí me importa... Esta ducha es muy pequeña para dos, así que... déjate de bromas, graciosito.
Bu işi iki kişi yaptığımıza göre yarı yarıya olmalı.
Somos dos, así que... - Pues 50 y 50.
Ve sokağın karşısına park etmiş koyu renkli bir araç gördüm. İçinde iki kişi vardı.
Y vi un vehículo oscuro con dos hombres, estacionados frente a la calle.
Tünelde iki kişi trenden inmiş.
Dos personas en el tren se bajaron en el túnel.
Çeteden iki kişi zorla evime girdi.
Dos manos del cártel irrumpieron en mi casa...
Şu anda muhtemelen ölmüş olan iki kişi için Meksika'ya gidip muhbirlerimi kesinlikle tehlikeye atmayacağım.
No hay manera de que Me voy a arriesgar mis informantes en el RAID en México para las personas que son demasiado probablemente ya muerto.
İki kişi önde olacak, iki kişi arkada.
Dos se quedarán en el frente, dos revisarán detrás ¿ Entendido?
Bugün üzerlerinde 2 kilo eroin bulunduran iki kişi tutuklandı.
Hoy en Marsella fueron detenidos dos hombres con 2 Kg. de heroína.
Süper Baba, kişisel arındırmanız için iki kişi var.
Big Daddy, Tenemos dos para su limpieza personal.
- Yanlarındaki iki kişi kim?
Quienes son esos dos con él?
Kim bilir, şu andan yüz yıl sonra, asla tanımayacağım iki kişi bu ağaçta oturuyor olabilir bizim baş harflerimize bakarlar.
¿ Quién sabe? En 100 años, dos personas a las que nunca conoceremos podrían estar sentadas en este mismo árbol mirando nuestras iniciales.
Bir eşyaya ihtiyacımız var. İki kişi gerekli.
♪ Hacen falta dos ♪
Bana çok kişi olacağı söylenmedi, ücretim iki kat arttı.
No me dijeron que habría más de uno, mi tarifa es doble.
Efendim, normalde buraya pek gelen olmaz. Ama iki gece önce elinde fener olan bir kaç kişi bir şeyler aramak için nehre atladı.
Señor, normalmente nadie viene a esta área, pero desde hace dos noches algunas personas saltaron al río con linternas tratando de encontrar algo.
- İki kişi mi?
- ¿ Para dos?
İki kişi var.
Solo dos personas.
ama, Professor John Lennox, fizik ve matematik öğreten kişi, açıkça gösterdi ki basit bir cümlede bir, iki değil üç taneye kadar mantık hatası bulunur ve hepsi bizi döngüsel bir akıl yürütmeye getirir.
Pero el Profesor John Lennox quien enseña Matemáticas y Filosofía, ha demostrado que no hay ni uno, ni dos, sino tres errores de lógica en esa simple frase, y se reduce a un razonamiento circular.
Her iki taraftanda bir kişi direk bana rapor verecek.
Una persona de cada lado reportando directamente a mi.
İki kişi sevişiyordu ve kimsenin haberi yoktu, ama bu yanlış olurdu, öyle değil mi?
O sea, dos personas podrían tener sexo ahí y nadie se enteraría, pero... eso- - eso sería malo, ¿ verdad?
İki kişi dışında herkes ikramiyeyi seçti.
No se olvide que excepto dos personas, todos eligieron el bono.
İki, üç kişi buralarda oturuyor.
Algunos viven cerca.
Cep telefonu ve internet kullanımına senede kişi başına yaklaşık iki bin dolar harcıyoruz.
Cada uno de nosotros gastamos en promedio... $ 2.000 al año en el celular y el uso de Internet.
İki kişi gerekiyor.
Es un trabajo de dos personas.
İki ısırıkta bir muzu bitirebilen kaç kişi tanıyorsun?
¿ Cuántas personas conoces que se coman un plátano en dos bocados?
İki kişi kayıkla çıkmış, ancak biri öbürüne küreği indirmiş.
Dos personas en un barco, uno golpea al otro con el remo.
- İki kişi, silahlı çatışma olmuş. Federaller el koydu, sen de girip bak.
- El mejor tiroteo que tenemos en dos años, y los federales nos lo quitan.
Onlar on bin kişi, biz ise iki bin kişi miyiz?
Dicen que tienen 10.000 hombres, ¿ y nosotros tenemos menos de 2.000?
Amcanız Ted burada çünkü Teyze Penny, onun görüştüğü tek kişi, iki yüz yıldır falan, ve şimdi... sizi uyarıyorum ki, hepimiz yetişkinizmiş gibi konuşacağım, o tam bir amcık.
- Su tío Ted está aquí porque su tía Penny, a quien sólo vieron dos veces hace un siglo, y les advierto que les hablaré como adultos, es una chocha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]