Itiraf etmeliyim traduction Espagnol
2,380 traduction parallèle
Yine de, tamamen rakipsiz olduğumu itiraf etmeliyim.
Sin embargo, confieso estar completamente superado.
Dansı özledim ama itiraf etmeliyim ki seni daha çok özledim.
Extraño bailar, pero tengo que admitir que te extraño más a ti.
Yani itiraf etmeliyim ki, nefretle çeşnilendirilmiş samimiyetine borçlu olduğun bir saygı tabakası var ortada.
Así que hay una capa de respeto por tu sinceridad, condimentada con odio.
hikaye demişken itiraf etmeliyim Snow bana kitap okudukça seni özledim... - Snow'da mı burada?
Tengo que admitir que nos hiciste falta cuando Snow me leía algunos libros.
İnsanlara gelince itiraf etmeliyim onların yardımına daha çok ihtiyacımız olacak... kendimizi korumak ve Okyanuslarımızı canlı, güzel tutmak için
En cuanto a los humanos, debo admitir, que necesitaremos su ayuda Más y más, para protegernos y para mantener el mar vivo y hermoso.
Blanche ve Ernest'in yaptıklarını onun gözüne sokacak hiçbir fırsatı kaçırmadığımı itiraf etmeliyim.
Es verdad que yo no perdía la ocasión de llamarle la atención con respecto al comportamiento de Blanche y de Ernesto.
Protezime ve mahvolmuş sinir uçlarıma rağmen itiraf etmeliyim ki bu acıtmıştı.
A pesar de mis placas de metal y de mis nervios arruinados, tengo que decirles... eso dolió.
Bölgedeki korularda yaşayan vahşi bir adamın hikâyesinin peşinde koşmanın mantıklı olmadığını itiraf etmeliyim baba.
Debe ser así. Decirles que tienen que habitarlas no es nada fácil
Açıkça itiraf etmeliyim ki, bugünkü işi seninle tanışmak için araya sıkıştırdım.
Sabes, tengo que decírtelo, Escogí venir aquí porque de verdad quería conocerte.
Fakat itiraf etmeliyim ki buraya gelmeden önce hayatı çok da kolay değildi.
Pero no tuvo una vida fácil antes de llegar aquí.
Poland ödülünü alacağınızı duyduğumda çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim.
Debo decirte que me impactó saber que habías ganado el premio Poland.
Curtis? Poland ödülünü alacağınızı duyduğumda çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim.
¿ Curtis? Tengo que decirte que me quedé un poco sorprendido cuando escuché que ganaste el Premio Poland.
Itiraf etmeliyim. İlk savaşı kazandı.
Tengo que admitir, ganó la primera batalla.
Hangisini itiraf etmeliyim Ben de çok sevmiyorum.
Que confieso, no me gusta mucho.
Artık daha güçlüyüm ve itiraf etmeliyim ki bunun için minnettarım.
Soy más fuerte, y debo admitir que estoy agradecida.
'Sanırım, Steven Culley'in çocuğu olduğu ortada, benim değil itiraf etmeliyim ki içim rahatladı.
" Creo que podemos decir que es de Steven Culley, no mío. La verdad es que me siento libre.
Düşünüyordum da... Sana çok daha fazla değer verdiğimi itiraf etmeliyim.
Y creo que a mí, um me importas más que lo que quiero admitir.
Şimdi ben de Sue'nun burada ne işi olduğunu anlamadığımı itiraf etmeliyim.
Tengo que admitir que ya no entiendo por qué Sue está en este cuarto.
Ve bu davada şikâyetçinin jüri heyetinin mantığına seslenmek yerine hislerine oynadığını düşündüğümü itiraf etmeliyim.
Y debo admitir, que encontré que en el caso del demandante, al jurado le pone en juego sus pasiones en este tema no su racionalidad.
Bir ay önce seni aradığımda, itiraf etmeliyim ki, şüphelerim vardı.
Cuando te llamé hace un mes, debo admitir que tenía mis dudas.
Şaşırdığımı itiraf etmeliyim.
Confieso que estoy asombrado.
İtiraf etmeliyim, iyi olmanın ödülleri var.
Tengo que reconocer que ser bueno tiene sus ventajas.
İtiraf etmeliyim ki Dawn ben o romantik adamlardan değilim.
Bueno, tengo que decirle, Dawn que no soy un tipo romántico por naturaleza.
İtiraf etmeliyim ki Doktor, etkilendim.
Debo admitirlo doctora, estoy impresionado.
İtiraf etmeliyim ki bu macera boyunca bana sıcak davrandınız... Bunun için size çok teşekkür ederim.
Admito que a lo largo de esta aventura, han sido muy hospitalarios conmigo, y me gustaria darle las gracias.
İtiraf etmeliyim ki masajın tiryakisi oldum.
Me he hecho adicta a esos masajes.
İtiraf etmeliyim ki menüye atıfta bulunuyor olsam da daha önemli bir mesele var.
Yo debo confesar, que mis referencias al menú son una cuestión secundaria
İtiraf etmeliyim ki, kaçmak için yaptıklarınız bir harikaydı ve orada soğukkanlılığınızı hiç elden bırakmayışınız.
Me parece maravilloso que se haya soltado y esté bien.
İtiraf etmeliyim ki sabah uyandığımda aklımdan geçen son şey buydu.
Debo decir que esto es Io último que esperaba cuando me levanté esta mañana.
İtiraf etmeliyim, ben aslında boşuna uğraştım.
Debo admitir que estoy un poquito confundido...
İtiraf etmeliyim, çok terbiyeli biri.
Tiene buenas maneras, tengo que admitirlo.
İtiraf etmeliyim, çok etkilendim. - Ama?
Admito que estoy intrigado.
İtiraf etmeliyim ki, bügün Burroughs, çalışmalarıyla, Amerika'da eşcinsel kültür ile zor bir ilişkisi var, ya da eşcinsel yazımı ya da her ne halt ise.
Tengo que decir que Burroughs el día de hoy, con su obra, tiene una relación difícil con la cultura gay en Estados Unidos, o escritura gay o lo que sea.
İtiraf etmeliyim ki, ben de düşünmeden duramıyorum...
Debo admitir que no puedo parar de pensar sobre...
- İtiraf etmeliyim, hiç fena değiller.
- Lo sai che bisogna di'"niente male"? - Las pongo en su sitio
İtiraf etmeliyim, biraz kabayım.
Debemos admitir Soy bastante grosero.
İtiraf etmeliyim ki, bu kadar eğlenmemiştim...
Puedo decir sinceramente que no me divertía tanto...
İtiraf etmeliyim ki ona saygı duyuyorum aslında.
Tengo que admitir que de cierto modo lo respeto.
İtiraf etmeliyim, biraz ürperticiydi ama aynı zamanda özgürleştiriyordu da.
Debo decir que es un poco angustioso, pero bastante liberador.
Bir şey itiraf etmeliyim.
Scott, tengo una confesión que hacer.
İtiraf etmeliyim ki Doğu Avrupa kızları, adamın iflâhını kesiyor.
- Es un buen acuerdo. Esas mujeres de Europa Oriental saben atender a sus hombres.
İtiraf etmeliyim ki hayatımız boyunca bize kendimizi yabancılardan ayrı tutmamız söylendi, ama o bana karşı hep samimi ve cömert oldu.
Debo reconocer... que toda la vida nos han dicho que nos alejemos de los de fuera, pero... solo han sido generosos y cálidos conmigo.
İtiraf etmeliyim ki hareket ettiğimde nerede olduğumu tam anlamıyla biliyormuş gibi beni takip etmesi ürkütücü.
Tengo que admitir, es extraño que cuando me muevo me sigue como si supiera exactamente dónde estoy.
İtiraf etmeliyim biraz erken geldik o yüzden etrafa da baktık ama...
Debo confesar que vinimos un poco pronto para echar una ojeada, pero...
İtiraf etmeliyim ki seni çalışırken izlemeyi özlemişim.
Debo decirte algo. Extrañaba tu trabajo.
İtiraf etmeliyim, Sam, dikkatim dağıldı.
Tengo que admitirlo, Sam, estoy perdida.
İtiraf etmeliyim dün gece hiç fena değildi.
Debo admitir que lo de anoche estuvo bastante bien.
İtiraf etmeliyim, bu, gerçek hikayeden daha iyi.
Bueno, tengo que admitir, que eso suena mucho mejor que la verdad.
İtiraf etmeliyim ki, Bu mümkün.
Debo admitir, es una posibilidad.
İtiraf etmeliyim ki, ilk gördüğümde, kesinlikle iğrenç gözüküyordu.
Tengo que admitir que, cuando lo he visto por primera vez, me ha parecido repugnante.
İtiraf etmeliyim ki gerçek Franklin Şişesi'ni kullanmak...
tengo que admitir, que usar la autentica botella Ben Franklin - -
itiraf etmeliyim ki 124
itiraf 19
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf edeyim 53
itiraf etti 36
itiraf ediyorum 130
itiraz yok 21
itiraz ediyorum 679
itiraf 19
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf edeyim 53
itiraf etti 36
itiraf ediyorum 130
itiraz yok 21
itiraz ediyorum 679