English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ I ] / Içeri girip

Içeri girip traduction Espagnol

2,486 traduction parallèle
Yoksa içeri girip, bildiğin her şeyi anlatıp, hak ettiğim cezayı alacağımı mı umardın?
¿ O entrarías ahí a decirles exactamente lo que sabes y esperar que yo reciba lo que merezco?
Sanırım, içeri girip bu muhteşem eve bir bakacağım.
Creo que voy a entrar y mirar y mirar esta casa fabulosa.
Evet, hadi içeri girip pankek yiyelim.
Si, entremos. Comamos panqueques.
Neden içeri girip, biraz eğlemeye çalışmıyorsun?
Por qué no entras y tratas de divertirte un poco.
Jenny bilgisayara bağlı olan kabartmalı basıcıyı kullandı, ben de içeri girip ne çıkarttığına baktım.
Jenny usaba la impresora de su computadora. Y me metí e hice una copia de lo que imprimió.
Dedektif Doogie Howser alınmasın ama yakaladığı kişi "Sürekli içeri girip çıkan Jimmy" adında müebbetlik bir serserinin tekiydi.
Sí, bueno, sin ánimo de ofender al Detective "Doogie Howser" pero sólo arrestó a un idiota que vive en prisión, llamado Jimmy "Entra-y-Sale".
Sonra da içeri girip, ne bileyim- -
Luego vas adentro y, no sé- -
Şüphe çekmemek için geçen seferki gibi içeri girip sipariş vermelisin.
No, tienes que entrar y pedir algo como la última vez para evitar sospechas.
Eğer içeri girip anneme mutluymuşum gibi davranırsam...
Si pudiese volver atrás y ser como mi madre, feliz e ignorante.
Biri zorla içeri girip kasamı ve bazı malzemelerimi aldı.
Alguien irrumpió y tomó mi caja fuerte y algún equipo.
Öldürme tarzı, kurbanına yakın bir ev satın alıp günlerce izlemek, sonra da içeri girip hedefini katletmekmiş.
Su modus operandi era entrar a una propiedad cercana a la víctima, observarla durante días, luego entraba y asesinaba al objetivo.
Sadece içeri girip, alacağım.
Me haré una corrida para buscarlos.
Merak ediyorum da, içeri girip etrafı biraz kolaçan etsek.
Me pregunto si podemos entrar a dar un rápido vistazo.
Içeri girip seni görünce dikkati dağilacak.
Entrará, te verá, se distraerá.
Arka koltukta da bir yastık var. Şimdiye kadar içeri girip çıkan görmedim. Ama her gün ya öne ya arkaya yarım metre kadar hareket ediyor.
Estoy muy estresado porque hay un carro parado frente a mi casa desde hace 3 días y hay una almohada en el asiento trasero.
Öyleyse neden içeri girip sormuyorsun?
Digo yo, ¿ por qué no? Hola. Entrá y preguntá.
Neden içeri girip beklemiyorsun?
¿ Por qué no entras y le esperas?
Dinle, bence içeri girip yapmayacağımı söylemeden önce bu konuda anlaşmalıyız.
Escucha, creo que antes de que entremos allí, y le digamos que no lo haré... -... deberíamos estar claros en ello.
Programı şu anda size getirebilmemin tek yolu içeri girip, Dillon, Mullway ve 13'ü vurmaktan geçiyor.
De la única manera que puedo traerle el programa ahora es entrando y disparando a Dillon, Mullway y XIII.
Ön kapıyı tutun kimse içeri girip çıkamasın.
Manten el frente cerrado. Nadie entra o sale.
Önce içeri girip sonra dışarı çıkıyorlar.
Desde vuestro lado, y luego vuelve a salir.
Kimse içeri girip çıkmayacak, anlaşıldı mı?
Nadie más entrará o saldrá. ¿ Has comprendido?
Neden siz içeri girip hazırlanmıyorsunuz?
Chicos ¿ por qué no os instaláis dentro?
Neden içeri girip biraz dinlenmiyorsun?
Así que ¿ por qué no entras y descansas un poco?
Eğer ameliyat olmasını istiyorsan, ki bunu binlerce kez gördüm içeri girip, her ne olursa olsun onu sevdiğini söylemek olacaktır.
Si quieres que se opere, y he visto esto cientos de veces, entra ahí y dile que la querrás sea cual sea el resultado.
Kapat şunu, yoksa içeri girip onu bizzat kendim çıkaracağım.
Ciérrala o voy a ir yo mismo a cerrarla.
Neden içeri girip biraz dinlenmiyorsun?
Entonces, ¿ por qué no entras y descansas un poco?
Ben içeri girip kontrol edeceğim.
Entraré y revisaré.
Buralarda yürüyorlardı, ve bir cesaretle içeri girip cesedi buldular.
Pasaban por aquí, entraron y los encontraron.
Connie tuhaf şekilde içeri girip çıkarken sen ilk konserimi söyletmek için beni kandırdın.
Acabas de engañarme para que admitiera que mi primer concierto fue durante la gira "She's so unusual".
Gidip yarışmadaki hazırlıkları yapacağım ama gerekli olan her şeyi senin için burada bırakıyorum içeri girip sihrini gerçekleştirebilirsin.
Eh, voy a ir a organizar todo, pero voy a dejar todo aquí para ti, y simplemente puedes entrar y hacer lo tuyo.
Benim de içeri girip o manzarayı görmem gerekti.
Tuve que entrar y verlo.
Sinek mi ısırdı ne! Niye içeri girip bakmıyoruz ki?
¡ me ha hecho un poquito de daño! ¿ Por qué no entramos y vamos a por ella?
Tek yapmamız gereken Kadour'un içeri girip takası yaptığından emin olmak.
Todo lo que tenemos que hacer es asegurarnos de que Kadour entra y cierra el trato.
Biri içeri girip ortalığı dağıtmıştı, sanki bir şey arıyorlar gibiydi.
Alguien entró y desordenaron el lugar como si estuviesen buscando algo.
İçeri girip ona veda etmek ister misin?
¿ Quieres entrar a despedirte de tu papá?
Kes şunu. İçeri girip herkesin beynini uçuracağım.
Entraré... y le volaré los sesos a todos.
İçeri girip gördüklerini unutmak bana kaça patlar? Dört saat gitti, geriye kaldı iki saat.
¿ Cuánto va a costar que olvides lo que has entrado aquí? Bueno, cuatro horas hechas, dos mas por venir.
İçeri girip onunla tanışmak ister misin?
¿ Quieres entrar y conocerla?
İçeri girip bir şeyler içelim.
Entremos, tomemos una copa.
Ben içeri girip Sharon'ı Norveç usulü baştan çıkaracağım.
Bien, este es el plan.
İçeri girip ne olursa olsun o adamı konuşturmanı istiyorum.
Quiero que entre ahí y que haga hablar a ese tipo, - de cualquier forma.
İçeri sessizce girip çıkmak en iyi şansınız.
Entrar y salir en silencio es tu mejor opción.
- İçeri girip de yapabilirim.
- ¿ Podía hacerlo adentro?
İçeri girip senin uçacağını söyleyebilirim ama takımımı böyle idare etmek istemem.
Yo podría salir ahí y simplemente decirles que tú vas a volar, pero no me gusta liderar así a mi equipo.
İçeri izinsiz girip, etrafı dağıtanların haricinde tabii.
Salvo por la gente que se mete sin permiso y deja todo un desastre.
İçeri girip, biraz içki içip, daha sonra da gideriz diye düşünmüştüm.
Pensé que podríamos venir, beber un poco y después nos iríamos.
İçeri girip bakmam gerek.
Es... que... tenía que verlo.
İçeri girip bir merhaba desem sorun olur mu?
¿ Le molesta si los saludo rápido?
İçeri girip de göz yaşı dökersen olmaz.
No puedes entrar con lágrimas en los ojos.
Yine de, olay yeri teknisyenleri bir içeri, bir dışarı girip çıkıyorlardı.
No obstante, los técnicos de la escena del crimen iban y venían.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]