Içimden bir ses traduction Espagnol
1,431 traduction parallèle
Ama içimden bir ses benden daha iyi birini bulacağını söylüyor.
Pero estoy seguro que mi corazón no se merece alguien como tú.
Açıkçası, kesin bir şey bilmemekle birlikte, içimden bir ses senin bunu bildiğini söylüyor.
Obviamente, no tengo los datos exactos pero algo me dice que tú sí.
- Bilmiyorum. Ama içimden bir ses zaten söyleyeceksin diyor.
No, pero creo que vas a decírmelo.
Ama içimden bir ses nerede olursan ol sorun yaşamayacağını söylüyor.
Aunque algo me dice que, estés dónde estés, todo te irá bien.
... içimden bir ses hotele gitmememiz gerektiğini söylüyor.
Yo... No siento que deba ir al hotel.
Neden bilmiyorum ama, içimden bir ses iyi olacağını söylüyor.
No sé por qué, pero siento algo muy fuerte que me dice que vas a estar bien.
Çünkü içimden bir ses bunu geçen akşam yemekte olanlar yüzünden suçluluk duymanız olduğunu söylüyor.
Porque presiento que la única razón por la que hace esto... es porque se siente culpable de Io que pasó la otra noche.
Bunu buldum. Ama içimden bir ses, senin almanı isterdi diyor.
Encontré esto, y tengo la impresión que ella hubiese querido que lo tuvieras.
Evet... yani... içimden bir ses hayır diyor, ama Charlie'den bunun üzerine bazı numaralar uygulamasını istedim.
Sí, es decir mis entrañas dicen no, pero pedí a Charlie que hiciera unos números.
Çünkü içimden bir ses yapmam gerekenin o olduğunu söyledi.
Porque la voz en mi cabeza me dijo que era lo que debia hacer.
Niye içimden bir ses başka bir niyetin olduğunu söylüyor?
¿ Por qué siento que estás considerando otro ángulo?
Evet, içimden bir ses açlıktan ölmeyeceğini söylüyor. Haksız mıyım şef?
Algo me dice que no te vas a morir de hambre. ¿ Eh, jefe?
İçimden bir ses bu partiyi senin onuruna veriyorlar diyor.
Algo me dice que han montado esta fiesta en tu honor, Jack. ¿ Tienes más cargadores?
İçimden bir ses, bozuk kalması gerektiğini söylüyor.
Algo me dice que quiere seguir roto.
İçimden bir ses, yakında öleceğimi söylüyor.
Algo me dice que es hora de colgar el violín.
İçimden bir ses bu takibin bir zorunluluk olduğunu söylüyor.
Tengo el presentimiento de que Eva esta persiguiendo algo muy peligroso.
İçimden bir ses, zenginliğin yeniden dağıtılmasını savunurken yoldaş Lenin'in beni düşünmediğini söylüyor.
Presiento que no era exactamente lo que el camarada Lenin tenía en mente... cuando abogaba por la redistribución de la riqueza.
İçimden bir ses magazin gazetesinde çalışmadıklarını söylüyor.
Presiento que no trabajan para la prensa del corazón.
- Bu da ne demek? İçimden bir ses onun bildiğine inandı.
Mira, algo dentro de mi lo sabe.
İçimden bir ses diyor ki...
Parte de mí está segura de que...
İçimden bir ses diyor ki, birisi bir domuz yavrusu getirecek ve onu kovalamamızı isteyecek.
No puedo evitar sentir que en cualquier momento... alguien va a traer un cerdo y deberemos atraparlo.
İçimden bir ses diyor ki, birini uyarmaya gidiyordu.
Algo me dice que iba camino de avisar a alguien.
İçimden bir ses bu iş iyi gitmeyecek diyor.
Tengo un mal presentimiento.
İçimden bir ses baş belası olduğunu söylüyor senin.
Algo me dice que causas dificultades.
İçimden bir ses diyordu ki, bu sefer birimiz eve sağ salim dönemeyecek.
Algo me está diciendo, que esta vez uno de nosotros no regresaría a casa.
İçimden bir ses diyordu ki, bu sefer birimiz eve sağ salim dönemeyecek.
Algo me está diciendo que esta vez. ... uno de nosotros no regresaría a casa.
İçimden bir ses en çok takıma benim sahip olduğumu söylüyor.
Yo creo que nadie tiene más trajes que yo.
İçimden bir ses bugün harika bir gün olacak diyor
Tengo la sensación de que será un hermoso día
İçimden bir ses bugün harika olacak diyor
Tengo la sensacion de que será un hermoso día
İçimden bir ses bugün harika olacak diyor
Tengo la sensación de que será un hermoso día
- Niye? İçimden bir ses onun doğru seçim olduğunu söylüyor.
Ella me causó muy buena impresión.
İçimden bir ses, seni dinledikten sonra Cassie davayı çabucak düşürme konusunda daha az hevesli olacağını söylüyor.
Presiento que después de escucharte estará menos dispuesto a desestimar la demanda sumariamente.
İçimden bir ses bunun bir intihar olmadığını söylüyor.
Algo me dice que esto no fue un suicidio.
İçimden bir ses bunları daha önce de yaşadığınızı söylüyor.
Algo me dice que has estado aquí antes.
Scudder'a önce o ulaşırsa, İçimden bir ses ondan geriye bir şey kalmayacağını söylüyor.
Si llega a Scudder primero, algo me dice que no conseguiremos mucho más de él.
İçimden bir ses bir daha onu göreceğimizi söylüyor.
Algo me dice que volverán a verle.
İçimden bir ses... bu kız başımıza bela olacak diyor.
Tengo un sexto sentido en esto. Esta chica va a ser problemaatica.
İçimden bir ses bunun pek kolay olmayacağını söylüyor.
Algo me dice que no será tan simple
Ve içimden bir ses bunun ilk defa olmadığını söylüyor.
Y tengo la sensación de que no es la primera vez que lo hace.
İçimden bir ses onlara ihtiyacımız olacağını söylüyordu.
Tuve el presentimiento de que los necesitaríamos.
İçimden bir ses onlara, o buruşmuş ihtiyara yaptıklarını yapmadığını söylüyor.
Y tengo el presentimiento de que no le haces a tus amigas lo que vi que le estabas haciendo a esa vieja arrugada.
İçimden bir ses sinema gecesi için gelmediğini söylüyor.
Algo me dice que no estás aquí para hablar de la noche de cine.
İçimden bir ses, Ella'nın artık pek uysal olmadığını söylüyor.
Algo me dice que ya no es la sumisa de antes.
İçimden bir ses içkiye ihtiyacım olacağını söylüyor.
Algo me dice que se me va a apetecer beber en honor a esto.
İçimden bir ses, sınıra götürüp anahtarlarıyla kaldırım kenarına park ettiklerini söylüyor.
Lo llevaron hasta una ciudad fronteriza lo dejaron aparcado con las llaves puestas.
İçimden bir ses kasetten bir şey çıkacağını söyledi.
Pensé que quizá habría algo.
İçimden bir ses Marissa'yla konuştuğunu söylüyor. Evet.
- Algo me dice que hablaste con Marissa.
İçimden bir ses hiçbir yere gidemeyeceklerini söylüyor.
Algo me dice que no se van a ninguna parte
İçimden bir ses "Fiona'yı da götür" dedi.
Es como si algo dijera : "Trae a Fiona contigo".
Hayır. İçimden bir ses bu insanların uzay gemisi yapıp evreni dolaşabilecek bir halk olmadıklarını söylüyor.
No, algo me dice que esta no es la misma gente que construyó una nave espacial capaz de viajar a través del universo
İçimden bir ses, bizim de orada olmamız gerektiğini söylüyor.
Algo me dice que nosotros también deberíamos ir.
bir ses 23
bir ses duydum 43
sessiz 419
sessizlik 961
sessiz ol 1365
sesini 16
sesi 44
sesini kes 30
sessiz olun 889
sesini aç 27
bir ses duydum 43
sessiz 419
sessizlik 961
sessiz ol 1365
sesini 16
sesi 44
sesini kes 30
sessiz olun 889
sesini aç 27
sessizce 88
sessiz olur musunuz 16
sesin 22
sesini duydum 25
sessiz gece 17
ses ver 16
sessiz olun lütfen 35
seska 47
sessiz olur musun 37
ses yok 33
sessiz olur musunuz 16
sesin 22
sesini duydum 25
sessiz gece 17
ses ver 16
sessiz olun lütfen 35
seska 47
sessiz olur musun 37
ses yok 33