Işim bu traduction Espagnol
6,917 traduction parallèle
işim bu.
- Es mi trabajo.
Benim işim bu, senin değil.
Porque es mi trabajo, no el tuyo...
Benim işim bu.
Eso es lo que hago.
Anlaşmazlıkları çözmek. Benim işim bu.
Resolución de conflictos.
Benim işim bu.
Es... De cierta manera, es lo que hago.
Tekrar tekrar bu kurum için hayatımı tehlikeye attım işim için, bu ülke için ve siz burada, karşımda dikilmiş İnsan kaynakları zırvalıkları söylüyorsunuz.
Una y otra vez he arriesgado mi vida por esta Agencia, por este trabajo, por este país, ¡ y estás ahí parado como un puñado de representantes de recursos humanos!
Bu gece özel isim kullanmak yasak sanıyordum.
Dijo sin nombres propios esta noche.
İşim bu.
Es mi trabajo.
- Bu benim işim.
- Esto no fue obra mía.
Bu benim el işim değil.
Eso no es cosa mía.
Bu, benim işim.
Ese es mi trabajo.
Bu ona takdığım isim.
Así lo bautice.
100 dolara bahse varım ki bu isim medyanın eseri.
100 pavos a que tenemos que agradecerle eso a los medios.
Bu insanlar isim kullanmaz.
Esas personas no usan nombres.
- 3K, bu isim ne böyle?
3W, ¿ qué clase de nombre es ese?
Bence isim kısaltması bu gözdağı tüzüğünün bir parçası.
Yo creo que abreviar nombres está en los estatutos sociales de la nación intimidación.
Bu akşam işim var, ama bir ara konuşmalıyız.
Tengo un compromiso esta noche pero sí, deberíamos hablar.
Bir dakika, bi isim neden bu kadar tanıdık geliyor.
Espera un minuto... ¿ por qué ese nombre me suena familiar? ¿ Hani?
Bu yaptığım benim işim.
Este de aquí, es mi trabajo.
Bu isim çok çağrışımlı.
Asesino de la red, es evocador.
Bu arada akıllıca bir isim.
A propósito, nombre astuto.
- Bu da benim işim.
Bueno, ese es mi trabajo.
Evet, bu benim işim değil.
Sí, ese no es mi fuerte.
Bir ipucu olmadan bu güç nedir ve nasıl çalışır tüm bilim insanlarının yapabileceği tek şey ona bir isim vermek oldu. - Karanlık Enerji.
sin la menor idea de lo esta fuerza es o cómo funciona, todos los científicos pueden hacer es darle un nombre - la energía oscura.
Bu isim sadece ait olabilir ünlü şarkıcı.
Ese nombre solo puede pertenecer a una cantante famosa.
Bu şirket Prince'den daha fazla isim değiştiriyor.
Este bufete cambia de nombre más que Prince.
- Çünkü bu benim işim.
Es mi trabajo.
Evet, biliyorsun çünkü bu isim şirket yöneticilerinin isimleri arasında.
Sí, lo conoces porque Ashley Worth está en la junta de directores de la compañía.
Bu benim işim Grace, tamam mı?
Este es mi trabajo, Grace, ¿ de acuerdo?
Kar Kraliçesi'nin Stroybrooke'da kullandığı isim yani Sarah Fisher, sayım kayıtlarının hiçbir yerinde yok. - Bu da ne demek?
El nombre que la Reina de las Nieves ha estado usando en Storybrooke, Sarah Fisher, no parece por ningún lado de los registros del censo.
Ne olursa olsun bu adamın alışkanlıkları, hâlâ bir isim, dedektif vardır.
Independientemente de los hábitos de este hombre, él todavía tiene un nombre, detective.
Dedektif, bir bilim adami olarak olasiliklar benim isim. Ama bu durumda bu olasilik çok dusuk.
Detective, trato con probabilidades como científico, y en este caso... es altamente improbable.
Renk... Bu renge isim bile koymamışlar.
Este color ni siquiera tiene nombre.
Bu isim beyninde kalan o pis hücrelere bir şeyler çağrıştırıyor mu?
Te suena el nombre en alguna de las células cerebrales que te queden llenas de canabis
İşim bu. Bok yemek.
Comer mierda.
Buradaki herkes farkında ki bu isim bazı zorlukları ortaya çıkartıyor.
Estoy segura que todos aquí saben... que este nombre posee desafíos particulares.
Soruşturmanın bu noktasında henüz bir isim bulamadık.
A estas alturas de la investigación, no estamos en condiciones de nombrar a ningún sospechoso.
Bu isim sana tanıdık gelmiştir.
El nombre debería resultarte familiar.
- Bu bir takma isim, Patron.
- Sí.
İlk mürettebata bu isim mi verilmişti?
¿ Es así como los llamaron? ¿ La tripulación original?
Ve bu senenin doğum listesine seçilen son isim...
Y el último nombre seleccionado para la lista de nacimientos de este año es...
Bu isim bizim kayıp dosyalarımızda yoktu.
Ese nombre no está en ninguno de nuestros archivos de niños desaparecidos.
Sana ve Cruz'a "Molly's 2" nin isim haklarını veriyorum ve çocuklar sizler ise ; bu isimden para kazanmanın yolunu buluyorsunuz.
Doy los derechos del nombre Molly's II... y ustedes deben encontrar la forma... de ganar dinero usando ese nombre.
Bu benim işim tamam mı?
Es mi trabajo, ¿ de acuerdo?
İşim bu baba.
Son negocios, papá.
- işim tümüyle amaçsız çalışmalara maruz kalmış durumda. gerçek olan bu.
- Tu trabajo... - Mi trabajo ha quedado expuesto como la farsa inútil que en realidad es.
Canı gönülden destek veriyorum çünkü bu hükümetin ortaya koyduğu modelin tam tersini yapıyor. İnsanların gerçekleri dile getirip, ortadan kaybolması, saklanması ve isim vermeden gerçekleri ifşa etmesine doğrudan bir tepki bu.
Porque es como invertir el modelo... que ha establecido el gobierno, según el cual... los que tratan de decir la verdad tienen que andar escondiéndose... y se les cita anónimamente.
- Bak, buradan çıktığımızda bir evimiz olacak, benim harika bir işim olacak ve bütün bu çile sona erecek.
Mira, cuando salgas, tendremos un apartamento, yo tendré un trabajo fantástico, y todo este sufrimiento solo será un problema pasajero sin importancia.
- Scott. Bak, benim işim o adamın bu işi yapmadığını size kanıtlamak.
Escucha, mi trabajo es hacer que tú lo demuestres.
"Roman yavşağın teki" demediğim gibi. Çünkü bu sana isim takmak olurdu.
No digo, "Roman es un fastidio" porque sería etiquetarte.
Bu benim işim.
Es mi trabajo.