Mad traduction Espagnol
7,574 traduction parallèle
- Tanımadılar. - Derine inmeli.
Debe haber alguna conexión.
Tanımadığın bir kız için neden bu kadar zahmete giriyorsun ki?
¿ Por qué te dedicas tanto a una chica a la que ni siquiera conoces?
Vücuduna Twila'dan daha fazla takıntılı birini hiç tanımadım.
Nunca he conocido a nadie más obsesionado con su cuerpo que Twila.
Tek bir kişiyi bile tanımadığım bir yerde dansa giderek mi?
¿ Ir a un baile donde no conoceré ni a un alma?
Onun tanıyıp tanımadığını sen nerden biliyorsun?
¿ Cómo me dirás lo que él sabe?
Bundan sonra tanımadığınız kişilerin sizi eve bırakmasına izin vermeyin.
De ahora en adelante, no dejes que un extraño te lleve a casa.
Alice'i tanımadığını söyleyerek yalan söyledi ve çok iyi bir gerekçesi var.
Ha mentido sobre lo de conocer a Alice, y tiene el motivo perfecto.
Çok üzgünüm, seni tanımadığımı ve yerine oturduğumu biliyorum.
Sé que no te conozco, Sé que esta es tu mesa, pero es que mis amigos en verdad me dan cólera.
Her zaman bilgisayarlar, paravan insanlar tarafından izole ediliyordu. Hiç tanımadığı ama kendini saklamak için kullandığı insan katmanları.
Y estuvo protegido por redes informáticas, representantes, gente a la que posiblemente ni siquiera conoció, pero lo mantenían oculto.
Eddie. Pardon, giyinikken seni tanımadım da.
Eddie, lo siento, yo... no te reconozco con... la ropa puesta.
Seni tanımadığı için böyle düşünüyor olmalı yoksa kalırdı.
Bueno, entonces, no te conoce, sino se quedaría.
Beni tanımadı bile.
Ni siquiera me reconoció.
Eve geri döndüm ve ailem beni tanımadı.
Volví a casa, y mis padres no me reconocieron.
Öncesinde bana hiç anlatma şansı tanımadın.
Simplemente no me diste ocasión de decirte... Lo sé.
Bir hafta öncesine kadar, Luisa tekila içiyor, tanımadığı kadınları öpüyor, ve çıplak dans ediyordu.
Hasta hace una semana, Luisa estaba bebiendo tequila, besando mujeres desconocidas, y bailando desnuda.
Kendi babanı tanımadın mı?
¿ No reconoces a tu propio padre?
Şunu söylemeliyim ki,... hayatımda eşim Alicia Florrick'den daha adil ve daha dürüst birini hiç tanımadım.
Permítanme decir que nunca he conocido a nadie más justo y honesto que mi esposa, Alicia Florrick.
Ön taraf onu tanımadı.
Recepción no la reconoció
Kapıcı da tanımadı.
Tampoco lo hizo el portero
Ama en son bana iyi bir boşanma avukatı tanıyıp tanımadığımı sordu.
Pero al final, ella me preguntó si conocía a un buen abogado de divorcios.
Benim sıkıcı alkoliğin teki olduğumu düşündün. Beni tanımadığın için de, yani gerçek beni beni öpmek istemiyorsun. Senden koşarak uzaklaşmamı istiyorsun.
Pensaste que yo era aburrido y un alcohólico al límite, y porque no me conoces, no a mi yo real, realmente, no quieres besarme y, absolutamente, quieres que huya hacia las colinas.
Tanımadı.
No lo hace.
Yani sizden istediğim, ailenizi, komşunuzu sokağın aşağısındaki pek yakından tanımadığınız adamı alıp onları en yakın otobüs, tren ya da feribot durağına götürmenizdir.
Así que quiero que cojáis a vuestra familia, a vuestro vecino, a ese tipo de la calle que no conocéis mucho, y vayáis a la estación más cercana de bus, tren o ferry.
Onunla yüzleşme şeklinden dolayı ona pek şans tanımadın.
No le diste oportunidad enfrentándote a él de la forma que lo hiciste.
Size onu tanımadığımı söyledim.
Ya te dije que no la conozco.
Zırhın neden sizi tanımadığını öğrenmek istiyordunuz.
Usted quería saber por qué la armadura no le reconoció.
Bu kim? Tanımadın mı?
¿ Quién es?
Peki, beni tanımadığınız için bunu söylemeniz gerçekten adil değil.
Eso no es justo, porque no me conoces.
Ben sana hiç acımadım.
Nunca... he sentido lástima por ti.
Tanımadığı kimse yoktu.
Él literalmente conocía a todo el mundo.
Kirkwoodları tam olarak tanımadığımı düşünüyorum.
Siento como si ya no conociera a los Kirkwoods.
Bunlara bir bakıp tanıyıp tanımadığını söyler misin?
¿ Puede echar un vistazo a estas fotos... y decirme si lo reconoce?
Sana o adamı tanımadığımı zaten söyledim.
Ya le dije que no conocía a ese hombre.
- Beni hiç mi hiç tanımadığın belli.
Claramente, no me conoces en lo más mínimo.
Beni tanımadın mı?
¿ Qué, no me reconoce?
Adın ne? Giorgia, tanımadığın kişilerle konuşma.
- ¡ No saludes a los desconocidos!
Başta onu tanımadım, saçlarını siyaha boyamış ve..
Al principio no la reconocí, ahora tiene el pelo negro...
Hiç tanımadığı bir adam tarafından ona gönderilmişti.
Ella fue enviada a él por un hombre al que ella nunca había conocido.
Bu kadını tanımadın mı?
- ¿ No la reconoces?
Hiç tanımadın, tanımayacaksın.
Nunca lo has hecho, y nunca lo harás.
Hiç tanımadığın bir baba için adalet arıyordun.
Estabas buscando justicia para el padre que nunca conociste.
Sarhoş olmak, çılgın olmak istiyorum, Tanımadığım kızlarla birlikte yatakta çıplamak istiyorum, belki Penn Teller izleyebiliriz çünkü onlar gerçekten mükemmel.
Quiero beber, quiero enloquecerme quiero meterme en la cama con alguna chica que no conozco y quizá ver a Penn y Teller porque son maravillosos.
Kötü bir Salvatore olmak kolay gibi görünebilir ama yakında kendini bir yolun ortasında uzanırken ve hiç tanımadığın birine içini döküp varoluş amacını sorgularken bulabilirsin.
Sé que puede parecer fácil ser el gran malo Salvatore, pero pronto, te encontrarás al acecho en mitad de la carretera, drenando el corazón de un extraño, teniendo una crisis existencial.
Onu tanıyıp tanımadığımı düşündüm fakat tanımıyorum.
Estaba pensando si le conocía, pero no.
Sophia'yı tanımadığını söylüyor.
Dice que tampoco conoce a Sophia.
Henry White'ın resmiyle birlikte, ama onu tanımadığını söylemiştin değil mi?
Junto con al de Henry White, pero dice que no le conoce, ¿ verdad?
Size onları tanımadığımı söylemiştim. Aynı liseye gitmişsek bile hiç tanışmadık.
Ya les he dicho que no le conozco, y si fuimos al instituto juntos, nunca nos conocimos.
Henry hala Sophia'yı tanımadığını iddia ediyor.
Henry sigue diciendo que no conoce a Sophia.
Hiçbiri beni tanımadı bile.
Ninguno me reconoció.
Sonra birisi sığınağın kapısını açıyor tüm su dışarı akıyor ; birtakım salata maşası seni kafandan tutup dışarı çıkarıyor ardından hiç tanımadığın bir adam kıçına şaplaklar indirmeye başlıyor.
Entonces alguien abre una escotilla, toda el agua comienza a fluir, un set de pinzas saladas te cogen por la cabeza y comienza a tirarte, y entonces ese chico que nunca habías visto empieza a abofetearte en el trasero
Ne yazık ki, programın son kısmında da göreceğiniz gibi bize hiç fırsat tanımadılar.
Por desgracia, como vais a ver al final de lo que sigue, nunca nos dieron la oportunidad.
madame 107
madam 2377
mademoiselle 81
madonna 65
madison 52
madrid 170
madeline 96
madeleine 162
maddy 42
madden 18
madam 2377
mademoiselle 81
madonna 65
madison 52
madrid 170
madeline 96
madeleine 162
maddy 42
madden 18
maddie 74
maddox 62
madison square garden 24
madge 78
madem 26
mado 17
madame giselle 21
madde 62
madam bovary 16
madam rosa 35
maddox 62
madison square garden 24
madge 78
madem 26
mado 17
madame giselle 21
madde 62
madam bovary 16
madam rosa 35