Ne düşünüyordun traduction Espagnol
1,307 traduction parallèle
Sen ne düşünüyordun?
¿ Qué habías pensado?
Ne düşünüyordun sen?
¿ Qué habías pensado?
Ne düşünüyordun, senin ve Ramon'un peşinden gelmeyeceğimi mi?
¿ Y qué pensaste, que no iría atrás de ti y de Ramón?
Ne düşünüyordun Derek? Kimsenin fark etmeyeceğini mi sanıyordun?
¿ Qué creías, que nadie iba a notarlo?
Ne düşünüyordun?
¿ En qué estabas pensando?
Tam olarak ne düşünüyordun?
¿ En qué pensaba exactamente?
Kirk'le konuştuğun anda sosisli kıyafeti garantiydi. Ne düşünüyordun bilmiyorum.
Porque es Kirk, Sookie... el traje era un hecho cuando hablaste con Kirk.
- Ne düşünüyordun?
- ¿ En qué estaría pensando?
Tina, ne düşünüyordun?
Tina, ¿ en qué estabas pensando?
afedersiniz ne düşünüyordun?
Perdona. ¿ En qué estabas pensando?
Tanrım, kim bilir hakkımda ne düşünüyordun...
Sólo las ovejas me conocen de verdad.
Öyle mi? Peki ne düşünüyordun?
Entonces, ¿ en qué pensabas?
... onu gizlice eve sokman... Ne düşünüyordun ki Jen?
Digo, Jen, ¿ en qué diablos estabas pensando?
Ee oyuncakla yaparken ne düşünüyordun?
Y... ¿ en qué estabas pensando cuando io hacías con la muñeca?
Ne düşünüyordun, Julia?
¿ qué estabas pensando, julia?
Ne düşünüyordun?
¿ Qué crees?
Ne düşünüyordun? !
¿ EN QUÉ ESTABAS PENSANDO?
Ne düşünüyordun ki?
- ¿ Qué coño estás pensando?
Ne düşünüyordun?
¿ Qué estabas pensando?
Onu yazarken ne düşünüyordun?
¿ Te molesta si te pregunto en qué estabas pensando cuando la escribiste?
Ne düşünüyordun o sırada?
¿ En qué estabas pensando?
Ne düşünüyordun?
¿ Qué te parece?
- Ne düşünüyordun?
- ¿ Qué creías?
- Ne düşünüyordun?
- ¿ Cómo se te ocurrió?
Sen ne düşünüyordun?
? Qué estabas pensando?
- Ne düşünüyordun?
- ¿ Qué diablos estabas pensando?
Hangi cehenneme gidiyordun? Ne düşünüyordun?
¿ Dónde te metiste?
Ne düşünüyordun ki?
¿ En qué carajo estabas pensando?
Ne düşünüyordun, Christa?
¿ En qué estabas pensando, Christa?
Ne düşünüyordun?
¿ Por cierto?
- Ne düşünüyordun?
- ¿ Qué estabas pensando?
Oraya fırlatırken ne düşünüyordun?
¿ En qué estabas pensando para arrojarla ahí?
Bak, Paige zaten bana "Ne düşünüyordun?" konuşmasını yaptı.
Paige ya me ha soltado el discurso de : "¿ En qué estabas pensado?"
- Ne düşünüyordun?
¿ En qué pensabas? ¿ Hola?
Ne düşünüyordun ki?
¿ En qué estabas pensando?
Yani, hadi, ne düşünüyordun ki?
Quiero decir, anímate. ¿ En qué estabas pensando?
Onu buraya davet ederken ne düşünüyordun?
¿ Qué pensabas al invitarla?
Aman Tanrım, Ray. Söylerken ne düşünüyordun?
Dios mío, Ray, ¿ en qué pensabas?
Burke'e anlatırken ne düşünüyordun? Çok aptalcaydı.
¿ Cómo se te ocurrió decírselo a Burke?
Tam olarak ne zaman bana anlatmayı düşünüyordun?
Cuando eran exactamente que la planificación el me dijo esto?
Ne zaman söylemeyi düşünüyordun?
¿ Y cuándo ibas a decírmelo?
Yaparken ne düşünüyordun ki?
¿ En qué coño estabas pensando?
Jack, ne halt düşünüyordun?
Jack, ¿ en qué diablos estabas pensando?
Ne düşünüyordun ki?
¿ En qué piensas?
Sen anahtarlarla ne yapmayı düşünüyordun?
¿ Qué estás haciendo aquí con las llaves, chico malo?
Ne b * k düşünüyordun?
¿ En qué estabas pensando?
Ne düşünüyordun? Sarkar bu.
Te sacaré los ojos.
Ne düşünüyordun?
Que te parece..?
Bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun?
¿ Cuándo planeabas decírmelo?
Sen de nişanlanmayı düşünüyordun. - Ne?
Eso es, y tú pensabas en comprometerte.
Sen benim güzel, zeki ve muhteşem kızım banyoda yere uzanmış ne hata yaptığını düşünüyordun.
Tú, mi hermosa, inteligente y fabulosa hija... yacías en el piso del baño preguntándote qué habías hecho mal...
ne düşünüyordun ki 17
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumda 48
ne durumdayız 39
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duyuyorsun 30