Onu demiyorum traduction Espagnol
328 traduction parallèle
Onu demiyorum ben.
Sabes lo que quiero decir...
- Onu demiyorum.
- No hablo de eso.
Tren hareket halinde. Onu demiyorum, kerestelikteki bayrağa baksana.
No, mira la bandera sobre las maderas del jardín.
Onu demiyorum. Ne yapmayı planlıyorsun?
Tus cosas están en tu casa
Onu demiyorum.
No me refiero a eso.
Onu demiyorum...
No. Lo que quiero decir es...
Onu demiyorum.
No es eso.
Onu demiyorum. Senin tasarılarını, gelecek planlarını, yaptığın ayrımı söylüyorum.
No es eso, hablo de su forma de calcular, de prever, de clasificar.
Ben onu demiyorum.
No me refería a eso.
- Hayır sersem, onu demiyorum!
No, pillo, no digo eso.
Onu demiyorum.
No me refería a ella.
Onu demiyorum.
Eso no.
Hayır, onu demiyorum.
No, no es eso.
Hayır, onu demiyorum.
¿ Qué tal si me la chupas?
Onu demiyorum, Neden bu kadar üzgün?
No eso. Digo, ¿ Por qué está tan triste?
Elbette. Onu demiyorum. Siz on dört papelden bahsediyorsunuz.
- Sí, pero no vale más de 14 libras.
Onu demiyorum, hayır. Susan'ı lezbiyenliğe itmeyi söylüyorum.
No, quise decir empujar a Susan al lesbianismo.
Onu demiyorum!
¡ Eso no importa!
Hayır, onu demiyorum.
No, eso no.
Onu demiyorum.
No, no, ése no.
Hayır onu demiyorum.
No, no es eso.
Onu demiyorum.
- No estoy diciendo eso.
- Onu demiyorum.
No he dicho eso.
- Onu demiyorum. Onu demiyorum.
No estoy diciendo eso.
- Onu demiyorum, babamı anlamadım.
- No, sea lo que sea. No entiendo a papá.
Onu demiyorum, yani...
No me refiero a esto, me refiero a...
Ben onu demiyorum. Haydi artık.
Vamos, ven con mamá.
Onu demiyorum.
No estoy triste, camarada. es solo que...
Onu demiyorum. - Ben bundan bunu anlıyorum.
Eso es Io que entiendo.
Hayır onu demiyorum, şu ikisine...
Hasta ahora no ha ido mal, ¿ no?
Hayır, onu asmalıyız demiyorum.
No, no digo que debamos ahorcarlo.
Hayır, ben onu demiyorum...
- Tú. Eso no es lo que -
Onu salıverin de demiyorum.
No pido que la dejen libre
Hayır, onu demiyorum.
No digo eso.
Onu demiyorum.
No, no me refiero a eso.
Artık gölete gidemezsin demiyorum oraya Court ile birlikte gidemezsin de demiyorum. Ara sıra onu buralara getir ki onu daha yakından tanıyabileyim. Olur efendim.
No te digo que ya no puedas volver al estanque o ir con Court, pero tráele de vez en cuando para que le pueda mirar a los ojos.
Onu geri veriyorum demiyorum, ne olup bittiğini anlayana kadar sizinle yaşamalı.
No estoy diciendo que te lo estoy dando de nuevo Sólo estoy diciendo que el va a ir a vivir con usted por un rato hasta que él pueda entender todo esto.
Onu yarın götürüp liglere sokalım demiyorum ama Allah vergisi yeteneği varsa bu yeteneği geliştirmesine yardım edecek doğru kişileri tanıyorum.
No vamos a lanzarlo a la final mańana pero está claro que tiene talento. Conozco personas adecuadas.
- Onu demiyorum ben.
- No hablaba de eso.
- Onu bağışla demiyorum ama bu işler böyledir.
No lo justifico, pero... es como es.
Ben onu sevmedim demiyorum.
No quise decir que no te ame.
Saçından tutup onu sürükle ya da rızası olmayan bir şey yap demiyorum, ama biraz saldırgan davranman gerek.
- muestra agresividad.
Suçlama için yeterli delil var demiyorum, Lester ama onu şüpheli olarak tutmamız gerekir en azından ölüm zamanını ve tanık ifadelerini alana kadar.
No hay pruebas suficientes para acusarle... pero debemos retenerle como sospechoso. Hasta saber la hora del crimen.
Tam anlamıyla koçluk demiyorum... ama belki uzaktan onu gözlersin.
No lo entrenes personalmente... pero al menos obsérvalo de lejos.
Onu evlat edin demiyorum. Sadece psikolojik muayene için Sunrise'a götür.
Mira, no te estoy diciendo que la adoptes... solo llevala a Surise para una evaluación psiquiátrica.
Eminim makul bir insandır. Onu tanıdığımdan demiyorum ya da onunla yalnız kaldığımdan.
Muy en el fondo estoy seguro de que es una persona razonable, no es que la conozca o haya estado a solas con ella.
Onu cezalandırmayın demiyorum, efendim.
No le estoy pidiendo que se quede sin castigo, señor.
- Onu demiyorum.
No es eso.
Ayrıca bilerek yapmış da olabilirim çünkü Jackie ile sana eyvallah demiyorum diyecek miyim onu da bilmiyorum.
Y creo que tal vez lo hice a propósito, porque no estoy de acuerdo con lo de Jackie y tú y no sé si alguna vez lo estaré.
Öyle biri yok demiyorum. Ama Büyükelçi Ribbentrop onu tanımıyor. Ve ben de Bay Hitler'i gücendirmek istemem.
No digo que no exista pero el embajador Von Ribbentrop no sabe nada de él y no debemos ofender a Herr Hitler.
Tamam, ilgilendim diyelim, ki öyle bir şey demiyorum... onu niye zor bir duruma sokalım?
Supongamos que estoy interesado, que no digo que lo esté. ¿ Por qué hacerle pasar por eso?
demiyorum 25
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu duyuyorum 23
onu durdurun 30
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu dinle 40
onu duyuyorum 23
onu durdurun 30