Rahatsız etmeyin traduction Espagnol
384 traduction parallèle
Karımı rahatsız etmeyin!
¡ No ofenda a mi esposa!
Ayrıca beni birkaç saat boyunca rahatsız etmeyin.
Y que no me molesten durante un par de horas.
Rahatsız etmeyin beni.
No quiero ser molestado.
Hiç rahatsız etmeyin lütfen.
No se moleste, por favor.
Bizi rahatsız etmeyin.
Esperen. Que no nos molesten.
Önemli bir görüşme yapacağım, rahatsız etmeyin.
Estoy reunido, no quiero que se me moleste.
MİLLETVEKİLİ MECLİSİ Rahatsız etmeyin!
CÁMARA DE DlPUTADDS SE RUEGA NO MOLESTAR
Beni rahatsız etmeyin demiştim.
Le dije que no me molestara.
Eğer borç yüzündense, beni böyle önemsiz şeylerle rahatsız etmeyin.
Si es por deudas, no me molesten con cosas insignificantes.
- Beni rahatsız etmeyin şimdi.
- No me interrumpa ahora.
Onu rahatsız etmeyin, efendim, yoksa yine şiddet uygulayabilir.
No le moleste, señor, o puede ponerse violento de nuevo.
Yazıldığı zaman müziği size gönderirim. Ve daha önceden beni rahatsız etmeyin, ha?
Enviaré la música cuando esté lista, no me molesten antes.
Beni rahatsız etmeyin.
No me molesten ahora.
Beni rahatsız etmeyin.
- No me moleste.
- Büyükannemi fazla rahatsız etmeyin.
¿ Cree que nosotros disfrutamos con ésto?
- Kızı ne yapalım? - Beni rahatsız etmeyin!
- ¿ Qué hacemos con la chica?
Beni rahatsız etmeyin!
No me molesten.
Ofisime gidiyorum, beni rahatsız etmeyin.
Me iré a mi oficina y no quiero que me molesten.
Bonnie, Gary, buraya gelin. Onları rahatsız etmeyin.
Bonny, Gary, no molestéis a estos señores.
Terzi, Güleç Schultz'un arkadaşı Büyük Babe adında birini tanıyor musun? Beni rahatsız etmeyin.
¿ Conoce a un amigo de Smily que se llama Big Babe?
Önemli! Rahatsız Etmeyin
No molesten
Mümkünse, konuklarımı rahatsız etmeyin lütfen.
Pero no moleste a mis invitados, por favor.
Rahatsız etmeyin, dedi.
Dijo que no lo molestaran.
Kapıda rahatsız etmeyin tabelası yoktu ve ben rahatsız edilmeyeceğimden emin olmak istedim.
Lo que le decía es que no hay ningún letrero para colgar en la puerta y quería estar segura de que nadie me molestará.
- Rahatsız etmeyin.
- Así parece.
Onu rahatsız etmeyin.
No quiero molestarla.
Evet? Hayır, şimdi rahatsız etmeyin onu.
No le moleste ahora.
Ama bu konuda onu rahatsız etmeyin müfettiş.
No se preocupe, inspector.
Bayanı rahatsız etmeyin! Hanımefendi kızacak!
No molesten a la señorita ó se enojará.
Önemsiz hiçbir şey için de beni rahatsız etmeyin!
¡ Y no me moleste por nimiedades!
Rahatsız etmeyin diye emir verdim!
¡ Ordené que no me molestaran!
Hayır, sevgilm. Cortina'da kapıyı kilitleyeceğiz. "Rahatsız Etmeyin" yazısını kapıya asacağız.
Vamos al Cortina, nos encerramos en un cuarto y ponemos un rótulo que diga "No molestar"
Müşterileri rahatsız etmeyin diye kaç defa söylemiştim size!
Les dije mil veces que no molesten a los clientes.
Bu kadarcık şey için noteri rahatsız etmeyin!
No le moleste por tan poco.
- O yüzden onu rahatsız etmeyin.
- Así que no le molestéis.
- Hayır. Onu rahatsız etmeyin dedim. - Offf!
No, os dije que no le molestéis.
Rahatsız etmeyin!
No le molestéis.
Zavallı kadını rahatsız etmeyin. Zaten bitkin durumda.
No moleste a la pobre mujer, además padece tisis.
Lütfen beni rahatsız etmeyin!
¡ No me molesten!
- Size beni rahatsız etmeyin, demiştim, bayım.
Le pedí que no me molestara, señor.
Hep gülerlerdi. Hep şarap içerlerdi. Ve kapıda hep "Rahatsız etmeyin" yazısı olurdu.
Siempre reían, bebían vino... y siempre el cartel en la puerta de "No molestar".
Lütfen rahatsız etmeyin tabelasını kapıya asayım mı?
¿ Quiere el letrero de "No molestar" en la puerta?
Beni rahatsız etmeyin, ikiniz de!
¡ Que ninguno me moleste!
1717'ye gitmem gerek, lütfen beni rahatsız etmeyin.
Debo ir a la 1717, así que no me moleste.
Dinleyin Bayan Collier, nasıl bir deli olduğunuzu ya da buradan nasıl bir hikâye çıkaracağınızı bilmiyorum ama beni ve yukarıdaki kızı rahatsız etmeyin, tamam mı?
Oiga, Srta. Collier, no sé que tipo de loca es usted... o qué tipo de atención intenta conseguir... pero no me moleste ni a mi ni a esa chica de arriba, ¿ sí?
Lütfen gidin, oyuncuları rahatsız etmeyin.
Por favor, circule, y no moleste a los jugadores.
Beni şimdi rahatsız etmeyin.
No me molestes ahora.
Rahatsız etmeyin lütfen.
¡ Qué apuro!
Rahatsız etmeyin!
¡ Que no molesten!
- Merak etmeyin, rahatsız etmem sizi.
Ya que somos amigos íntimos...
Beni rahatsız etmeyin.
No quiero ser molestado.
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahat bırakın beni 59
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahat bırakın beni 59