Sanırım hayır traduction Espagnol
5,714 traduction parallèle
Sanırım hayır.
II no adivine.
Sanırım hayır.
Probablemente, no.
- Sanırım hayır demek oluyor.
- Tomaré eso como un no.
- Sanırım hayır.
Espero que no.
Sanırım hayır.
Eh, no, creo que no.
- Sanırım evimde hayaletler var.
Creo que hay fantasmas en mi casa.
"Hayır" dedin sanırım.
Supongo que es a lo que dijiste que no.
Bir kere evlendiniz mi sonsuza kadar sürüyor sanırım.
Supongo que siempre la hay cuando se estuvo casado.
Bundan sonra aramızda bir şey olmayacağını kabul etmek zorundayım sanırım.
Supongo que necesito aceptar que esto es lo que hay ahora.
Sanırım tedavisi yok.
Supongo que no hay cura.
Ah, Hayır. Buradan da çıkamayacağım, sanırım?
- Tampoco puedes salir de aquí, ¿ cierto?
Sanırım konuşmamız gereken bir şeyler daha var.
UH, Hay algo mas que supongo deberiamos decirte.
Sanırım arabasında birkaç tane park cezası varmış, belki de gidip bir bakmalıyız.
Hay unas multas en su auto, creo que deberíamos ver cómo está.
Hayır, sanırım biz halledebiliriz.
- No, creo que podemos desde aquí.
- Orada bir SUV var, sanırım. - Bekle.
- Creo que hay un utilitario deportivo.
Bir zararı olmaz sanırım.
Quizás no hay ningún daño en ello.
Sanırım sanal arkadaşlık hakkında herhangi bir kural yok.
No hay nada en las reglas sobre fascinaciones virtuales.
Sanırım dolapta saklanan birkaç kişi var.
Creo que hay gente escondida en el armario.
Hayır, sanırım görmüyorum.
Um, no. No suponer.
Hayır, aslında, sanırım ilk başta da dalga geçmemişlerdi.
No, tampoco creo que se estuvieran burlando de mí la primera vez.
Sanırım burada bir şey var.
Creo que hay algo aquí.
Sanırım arkasında bir şey var.
Creo que hay algo allá atras.
Hayır, sanırım bugün yeterince oyun...
No, creo que han jugado bastante videojuegos por hoy
Sen beni salak mı sanıyorsun? Hayır!
¿ Crees que soy estúpido?
Hayır. Sanırım son konuşmamızdan bu yana bir hafta geçti.
No, creo que hace una semana desde la última vez que hablé con él.
Hayır, sanırım yönetimi Naraoka diye bir adam devraldı.
No, creo que un tipo llamado Naraoka se hizo cargo del grupo.
Bir çocuk geldi seni görmeye. Norman Bates sanırım.
Hay un chico que quiere verte. ¿ Norman Bates?
- Hayır, sanırım kusacağım.
- No, creo que me voy a enfermar.
- Sanırım içimde bir şey var.
Creo que hay algo dentro de mí.
Hayır, sanırım hissediyorum bile.
- Creo que ya puedo sentirla.
Neler oldu? Sanırım kafa kafaya çarpışmışlar. Yerde ölü bir adam var ve...
Creo que fue una colisión frontal, hay un tipo muerto, una mujer...
- Ed, sanırım bahçede saklanan biri var.
¿ Ed? Creo que hay alguien afuera.
Porsche mu aldım sanıyorsunuz? Hayır.
¿ Crees que compre un Porche?
Hayır, sanırım hiç vakti olmadı.
No, supongo que nunca tuvo tiempo.
Cihazın yerini belirlemenin bir yolu var sanırım.
Creo que hay una forma de localizar el dispositivo.
Cihazın yerini belirlemenin bir yolu var sanırım.
Creo que hay un modo de localizar el dispositivo.
İlk başta hepsi kafamın içinde sandım ama, bu evde birşey oluğunu biliyordum beni izleyen birşey, sanırım bunlar kulağa çılgınca geliyor.
Al principio, pensé que existía solo en mi cabeza, pero... yo sé que hay algo en esta casa... algo que está observándome, y supongo que suena bastante loco.
Şey, Bu listenin kızıştığını söylememe gerek yok sanırım.
No tengo que decírselo, hay mucha gente interesada.
Sanırım içeride iki ceset var. İkisi de fena halde yanmış.
Hay dos cuerpos, ambos muy quemados.
Bir sürü var sanırım.
Tengo entendido que hay un panteón.
Sanırım gard almayı hiç öğrenemeyeceksin. .. yarından itibaren buraya gelmene gerek yok.
¡ Si no aprendes la guardia, no hay necesidad de que vengas mañana!
İki kişinin öldüğünü unuttun sanırım.
Te recuerdo que hay dos muertos.
İçimde daha fazla bir şey yok... sanırım.
No hay profundidad y esas cosas en mí... quizás.
- Sanırım sevişmeliyiz.
Creo que hay que hacer algo.
Daha kötüsü de olabilirdi. Sanırım.
Hay cosas peores... supongo.
Sanırım kravatta bir leke var. O leke değil.
No hay ninguna mancha.
Çünkü sen demiştin ki neyse yeter. Sanırım hayır. Ben sadece.
Supongo que no.
Babamın masa başında oturmakla ilgili bir sorunu var sanırım.
Creo que hay un problema con papá y la cabecera de la mesa.
- Hayır, sanırım söylemezdin.
No, supongo que no.
Sanırım cevabı hayır. Ama artık bir iyilikten fazlasını yapmak istiyorum.
Supongo que la respuesta a esa pregunta es no, pero me han pedido un favor que no pienso seguir haciendo.
- Sanırım inanmaktan vazgeçmemek gerekiyor.
¿ Quién lo hubiera dicho? Nunca hay que perder las esperanzas. Increíble.
hayır 154433
hayir 1030
hayïr 50
hayırlı sabahlar 20
hayırlı olsun 23
hayırdır 75
hayır canım 120
hayır bilmiyorum 44
hayır olmaz 106
hayır teşekkür ederim 82
hayir 1030
hayïr 50
hayırlı sabahlar 20
hayırlı olsun 23
hayırdır 75
hayır canım 120
hayır bilmiyorum 44
hayır olmaz 106
hayır teşekkür ederim 82
hayır teşekkürler 294
hayır değilim 105
hayır yok 169
hayır efendim 1474
hayır olamaz 49
hayır tatlım 161
hayır değil 288
hayır sağol 79
hayır mı 930
hayır dedim 177
hayır değilim 105
hayır yok 169
hayır efendim 1474
hayır olamaz 49
hayır tatlım 161
hayır değil 288
hayır sağol 79
hayır mı 930
hayır dedim 177
hayır doktor 63
hayır hayır 470
hayır değilsin 44
hayır sağ ol 45
hayır bayım 130
hayır baba 155
hayır anne 143
hayır hayatım 67
hayır bayan 105
hayır hanımefendi 70
hayır hayır 470
hayır değilsin 44
hayır sağ ol 45
hayır bayım 130
hayır baba 155
hayır anne 143
hayır hayatım 67
hayır bayan 105
hayır hanımefendi 70