Sen ne traduction Espagnol
65,034 traduction parallèle
Daha fazlasını isteme. Sen ne yapıyorsun?
No pida más. ¿ Qué hace?
Sen ne yaptın?
¿ Qué coño hiciste?
Sen ne yapıyorsun?
¿ Tú a qué te dedicas?
Ve sen ne yaptığını anlayana kadar bir daha ilerlemeyeceğiz.
Y no vamos a seguir hasta que decidas lo que vas a hacer.
Sen ne diyorsun ya?
¿ De qué hablas?
Sen ne yaptın?
¿ Qué has hecho?
Harriet, sen ne...
¿ Harriet?
Bir şey söyle, Anne, sen ne...
Dime una cosa, Anne, contéstame a una pregunta :
Sen ne, hasta bir ucube?
Qué eres ¿ un fanático enfermo? ¿ Qué intentan hacer?
Ne diyorsun sen?
¿ De qué estás hablando?
Lupe'min odasında ne yaptığını sanıyorsun sen?
¿ Qué crees que estás haciendo en la habitación de mi chica Lupe?
Sen olduğun kesin de sana ne oluyor onu anlamadım?
Estoy bastante seguro de que eres tú, Lew... No sé qué te pasó.
- Ne yapıyorsun sen?
- ¿ Qué estás haciendo?
- Sen ne dersen o patron.
Tú tienes el control, jefe.
Ne halt ediyorsun sen?
¿ Qué coño estás haciendo?
Ne yapıyorsun sen?
¿ Qué demonios hace?
Sen de kucağında doğrultulmuş vaziyetteki o aynı eski silahla burada oturabilirsin ve sen yüzünde aynı meydan okuyan bakışla burada otururken ben de "Hayatını ne için riske atıyorsun?" diye o aynı eski soruyu sorarım.
Y tú te sientas ahí con la misma arma preparada. Y cuando pongas la misma cara desafiante, te preguntaré lo mismo que a él : ¿ por qué pones en peligro tu vida?
Bitap bir ulusun kalplerindeki utançtır bu. - Kelleleri Sen Nehri'ne atılan... - Fransızları sikeyim!
Su arrogancia, que avergüenza a los corazones de una nación, les corta la cabeza y arroja a sus líderes naturales al Sena cual cadáveres.
Peki sen nasıl... Ne?
¿ Cómo encontraste...?
Ne diyorsun sen?
¿ De qué diablos estás hablando?
Abigail, ne yapıyorsun sen?
Abigail, ¿ qué estás haciendo?
Ne kadar da tatlı dillisin sen öyle. Romantiğimdir.
Es el romántico que vive en mí.
Hayvanlar hakkında ne bilirsin ki sen?
¿ Tú qué sabes de animales?
Ne var bunda? Yoska sen, yine saçma vejetarjen yemeği denerken nefessiz mi kaldın bakayım?
¿ Te agitaste por andar bordando otra vez?
Sen ve benim gibi adamlar, bizler hayatta kalanlarız. Biz yüzeye çıkmak için her ne gerekiyorsa yapanlarız.
Mira : tipos como tú y yo, hacemos lo que sea y lo hacemos con quien sea, con tal de vivir bien.
- Ne dedin sen az önce?
- ¿ Qué dijiste?
- Evet. - Ne bok yiyorsun lan sen?
- ¿ Qué le estás enseñando a mi hijo?
- Ne yapıyorsun sen? - Hey...
¿ Qué tanto dices?
Kahretsin Karr. Ne bok yedin sen?
Maldita sea, Karr. ¿ Qué cojones hiciste?
Ne dediğinin farkındamısın sen?
¿ Sabes lo que estás diciendo?
Bittiğinde, ne olursa olsun sorumlu sen olacaksın.
Una vez esté hecho, pase lo que pase será tu responsabilidad.
Ne dedin sen?
¿ Qué dijiste?
- Ya sen onun için ne yaptın?
¿ Y qué hiciste tú por ella?
- Ne yapıyorsun sen?
¿ Qué estás haciendo?
Sen onun gözünde ne isen, o da senin gözünde ne ise bence olman gereken kişi için ona ihtiyacın yok.
Sea lo que sea él para ti, seas lo que seas tú para él, no creo que lo necesites para ser el hombre que eres.
Yani Uzun John Silver'ın yokluğunda adamlar beni izleyecek, seni değil. Bundan sonra ne olacağı konusunda da onlara cevap verecek kişi ben olacağım, sen değil.
Así que, en ausencia de John Silver el Largo, los hombres me mirarán a mí, no a ti, buscando respuestas sobre lo que pasará a continuación, y seré yo quien les dé esas respuestas, no tú.
Ne yapıp ne yapmayacağıma karışamazsın. Sen bir çaylaksın!
Tú no tomas decisiones. ¡ Eres un novato!
- İçtin mi sen? - Ne olmuş içtiysem?
- ¿ Has estado bebiendo?
- Peki ya sen Ed? - Ne?
- ¿ Qué pasa contigo, Ed?
- Ne? Sen hiç böyle düşündün mü?
- Qué, ¿ también lo piensas?
Evette delinin tekiydi. Ne dedin sen?
¿ Qué dijiste?
Ne yaptın sen?
¿ Qué hiciste?
Sen ve Harriet evde ne zamandaydınız?
¿ Cuánto tiempo estuvo casado con Harriet?
- Belki sen ne zaman...
Jajaja
- Ne yapıyorsun sen?
Qué diablos ¿ vas a hacer?
Peki sen o sırada ne yapıyordun?
Y... ¿ Y qué hiciste?
- Aramızda bir şeyler olduğunu. - Hayır, ne diyorsun sen be kızım?
Que hay algo entre nosotros.
- Hayır Rod. Ne zaman birlikte dışarı çıksak bana baktığını hissedebiliyorum. Ne diyorsun lan sen?
No, Rod, cada vez que salimos, recuerdo que me mirabas.
Sikmeyi düşünen falan yok. Ne sikime konuşuyorsun be sen?
Nadie piensa eso. ¿ Por qué dices esas mierdas estúpidas?
Ne yaptın sen?
¿ Qué diablos haces?
Ne sen sor ne ben söyleyim.
No preguntes.
sen nerelisin 43
sen ne yapıyorsun 391
sen nereye gidiyorsun 94
sen neredesin 42
sen neler yapıyorsun 28
sen ne istiyorsun 112
sen ne istersen 28
sen nesin 127
sen nereden geldin 17
sen ne demek istiyorsun 35
sen ne yapıyorsun 391
sen nereye gidiyorsun 94
sen neredesin 42
sen neler yapıyorsun 28
sen ne istiyorsun 112
sen ne istersen 28
sen nesin 127
sen nereden geldin 17
sen ne demek istiyorsun 35