English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Sizin de

Sizin de traduction Espagnol

32,095 traduction parallèle
Sizin de bildiğiniz gibi, yargıçların işlerini yapabilmesi için geniş yetkilere sahip olmalıdır ve ilgi görmeyen olaylara ve affedilebilir hata yüzünden endişelenmemelidirler.
Como usted mismo sabe, jueces necesitan discreción de amplio alcance con el fin de hacer su trabajo y no preocuparse de tomar una postura impopular o hacer un error honesto.
Sizin de anlayacağınız gibi bu gizli bir bilgidir.
- Eso es confidencial, como estoy seguro que usted entiende.
Sizin de düşüncesiz bir şey yapmanızı istemiyorum.
Pero no quiero que haga algo impulsivo.
Fakat sizin de yardımınızla gelecekte gülümseyebileceğime inanıyorum Lord M.
Pero siento que sonreiré en el futuro... con su ayuda... lord M.
Bu da Ryan Larsen'in intihar ettiğini öne sürenlerin dayandıkları anekdotları, fiziksel ve tanığa dayalı kanıtlarını gösteriyor ki sizin de görebileceğiniz üzere kağıt tamamen boş.
Ahora, esta de aquí contiene toda la anécdota física y testimonial de la prueba presentada o alegada por cualquiera que apoye la idea de que Ryan Larsen fuera un suicida. Y, como puede ver, está en blanco.
Sizin de kızınınız aynı zamanda, değil mi?
¿ También es su hija?
Sizin de.
Ni tampoco ustedes.
Ticaret Bakanım, sizin de isteğinizin bu olduğunu biliyorum ancak yine de sıkıntılı görünüyorsunuz.
Ministro de Comercio, sé que es esto lo que desea, y sin embargo parece... preocupado.
Bu sizin mesleki açıdan yaptıklarınızı dava edilmemenizi sağlar kişisel olarak yaptıklarınızdan değil.
Que le protege de ser demandado por lo que hiciste profesionalmente, no personalmente.
Ve sizin de okul için hazırladığınız broşürde ;
En su folleto para la escuela, usted escribe...
Herkesin sizin için üzüldüğüne şüphem yok Bay Riggs.
Estoy seguro de que todo el mundo tiene simpatía por usted, Sr. Riggs.
FBI kıyafetim var sizin yeni ajanınız olabilirim.
Tengo un traje de federal, y puedo ser vuestra nueva agente en prácticas.
Hatta evde sizin gözünüz ve kulağınız olacağım.
Yo incluso ser sus ojos y oídos dentro de la casa.
Bence, Sör John, artık kraliçe olduğuma göre sizin yardımınıza ihtiyacım yok.
Creo, sir John, que ahora que soy la reina, no requiero de su asistencia.
Sizin için de, efendim, bir fırsat.
Y para usted, señora, será una oportunidad.
Annem de sizin gerçek yüzünüzü bilseydi o da dinlemezdi zaten.
Y si mi madre tan solo supiera como es usted, tampoco lo escucharía.
Sizin kadar genç bir kızın kraliçe olamayacağını düşünenler varken hem.
Hay quienes creen que una muchacha joven como usted no es capaz de ser reina.
Elbette, oğlum geri gelmeyecek ama sizin sayenizde yaşamam için bir sebep buldum.
Por supuesto que nada me devolverá a mi muchacho, pero a través de usted se me ha dado una razón para continuar.
Sizin gibileri çok gördüm ben.
Había muchos de ustedes.
Biz sadece sizin karar alma mekanizmanızı anlamay çalışıyoruz.
Solo estamos tratando de entender su proceso de toma de decisiones.
Birkaç gün önce kaçırılan iki kurbanda sizin telefon numaranız çıkmasını konuşmuştuk.
Hace pocos días hablamos de que tu número aparece los móviles... de dos víctimas de secuestro.
Muhtemelen sizin de gecenizi berbat ediyorum.
- No, no.
Bu bilgi sizin tespit ettiğiniz kanıtlara ne kadar uyar bilemem.
No sé cómo encaja esta información en el patrón de hechos que han establecido.
- Kız sizin üvey kızınızdı.
Era su hija de acogida.
Ve oyuncak sizin bodrumunuzda bulundu, Amanda'nın cesedinin yanında.
Y fue encontrada en su sótano, cerca del cuerpo de Amanda.
Sizin çok büyük bir hayranınızım.
Soy un verdadero fan de los suyos.
Aman canım, sizin için ne de stresli olmuştur.
¡ Por Dios, que debe ser un poco de presión para usted.
O yüzden sunulan kanıtlara bakarak sizin bay Canton, şarkıyı çaldığınıza karar veriyorum.
Asi que... sobre la base de las pruebas presentadas, Llegué a la conclusión, el Sr. Cantón, robaste esa canción.
Sizin evde de içti mi?
¿ Bebió algo en tu casa?
Los Angeles Yerel Mahkemesi'nce çıkarılan sizin adınızla burada imzalanmış şeyleri merak edersiniz diye düşünmüştüm.
Pensé que tendrías curiosidad por verlo. Se han emitido documentos en la corte de Los Ángeles... firmados con tu nombre.
Sizin aksinize. Yani sizden normalde bir tane aldık. Bu önemli değil.
Recibimos el original de ti, y eso está bien, no necesitamos hablar de ello.
Ben de sizin.
Yo soy uno de los vuestros.
Bu sayede sizin gibi önemsiz insanlar bugün bu salonda bulunabiliyor.
Las infraestructuras fundamentales de esta nación, su sistema de leyes y garantías es lo que permite que hombres como usted puedan estar en un tribunal.
Mejestelerinin Subaylar Birliği sizin iddia ettiğiniz kişi olmadığınızı ileri sürme cesaretini gösteriyor.
Los funcionarios de Su Majestad Imperial, se atreven a afirmar que usted no es la persona que dice ser.
- Soylu Yakovlev soyadının varisi, sizin üvey kardeşiniz.
Heredero de la noble familia Yakovlev. Su medio hermano.
Sizin kardeşimin ölümünde bir şuçunuz olmadığına inanıyorum.
A pesar de que ha cometido una fechoría.
Yemin ederim, sizin gibi bir katil, doğduğuna pişman olacak.
Le juro, asesino, que se arrepentirá de haber nacido.
- Tuçkov'ların hikayesi ortaya çıktığında, o zaman bekçi köpeğiniz mahkeme önünde, sizin suçlu..
Cuando la historia de Tuchkov salga a la luz, su perro fiel, jurará ante el tribunal.
- Sizi... askere aldıklarında, efendim.. - Polisler sizin, sağ olaral geri gelmeyeceğinizi düşünüyorlardı.
Cuando de Señoría, te convirtieron en soldado, ellos dijeron que no regresarías.
Sonra seni kurtarmam için beni kandırdın bu yüzden Rayna aptal kılıcı aldı ve şimdi de Stefan'ın 1863'teki büyü çekici aşkı bana sizin güvenilmez insanlar olduğunuzu söylüyor.
Entonces me engañaste para salvar tu trasero lo que resultó en que Rayna consiguiera su estúpida espada y ahora tengo al primer amor absorbe magia de 1863 diciéndome que todos ustedes son personas turbias.
Bu kıyafetler de sizin için.
Y estas prendas son para usted.
Efendim, Karaçi Havaalanı sizin sorumluluğunuz.
Señor, el aeropuerto de Karachi es su responsabilidad.
Kümenin her iki yanına da bir karıştırma duvarı yapabilirim fakat sizin antenle almanız lazım.
Puedo transmitir una pared de interferencia en cualquier lado de la formación, pero ustedes tienen que recibirla con la antena.
İstesem de sizin ikinci el eşyalarınıza kalmadık! Tamam, yeter!
Y si lo hago, no necesito tus cosas usadas.
Eğer Cappy, ya da Wes, her kimse, sizin tarafınızdaysa düşündüğümüzden de kötü sıçtık demektir.
Bien, si tienes, uh, a Cappy a tu lado... o ¿ Wes? O quien sea.
Kız kardeşi sizin onu bulmaya çok yaklaştığınızı düşünmüş.
Su hermana pensó que estuvo cerca de encontrarlo.
Sizin operasyonla alakalı her şeyi reddediyorlar.
Ellos niegan saber nada acerca de su op.
Yarın festival mi varmış sizin?
De por cierto, mañana hay un festival en el colegio, no?
inanın bana ben de sizin kadar şok oldum fakat bu grup onun tek ilgilendiği şeydi
¿ Es una organización legítima? Créame, estoy tan sorprendida como usted, pero ese grupo era todo lo que le importaba.
evet - Oh, sizin gibi şahsiyete sahip bir insanın böyle cinsiyetçi bir kuruma üye olması..
- Bien, era de esperarse que una persona como usted sería miembro de un grupo sexista como ese.
yani şimdi erkekleri haklamak sizin zeytin dalı uzatma şekliniz mi daha çok her şeyi göze alma davranışıydı eğer büyük bir şeyler yaparsam emilin beni taciz etmeyi bırakacağını düşündüm twitlerinizi okudum
Entonces hackear el sitio Ahora los Hombres, ¿ qué fue? ¿ Su ofrenda de paz? Fue más como un acto de desesperación.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]