English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Sıra

Sıra traduction Espagnol

22,635 traduction parallèle
Nükleer bağlantını bir arada tutmak adına ara sıra Jefferson'la birleşmem gerek.
Estoy obligado a fusionarme con Jefferson... periódicamente para mantener la cohesión nuclear.
Zaman Efendileri ara sıra yanılıyor yalnız.
Los Amos del Tiempo han cometido errores, ¿ sabes?
Doktor Palmer çekirdekli süpernovayı devre dışı bırakacak ki bu da sıra dışı bir olay yaratacaktır.
El Dr. Palmer desactivará la supernova contenida en el núcleo, lo cual creará un evento anómalo.
Kabul et yeter, sıra sana da gelsin.
Tan pronto como usted dice la palabra, usted tendrá su turno.
- Ara sıra buraya geliyorum.
Me gusta venir de vez en cuando.
Şimdi sıra bende.
Bien, mi turno.
Geçmişe sünger çekmem için çok sıra dışı bir şey yapman lazım.
Es decir, que tendría que hacer algo bastante extraordinario para limpiar este tipo de pizarra limpia.
Sıra dışı bir şey yok.
Nada fuera de lo ordinario.
Resmi olarak içkiyi bıraktım, ama ara sıra kutlayacak bir şey buluyorum.
Oficialmente no bebo, pero a veces tengo algo que celebrar.
- En iyi oynatıcıları bile ara sıra yılan sokar.
Incluso los mejores encantadores son mordidos a veces.
- Ara sıra kutlayacak bir şey buluyorum.
De vez en cuando encuentro algo que celebrar.
Sıra sizde.
Le toca.
Şimdi sonunda sıra bende.
Ahora, finalmente es mi turno.
Ama ışık ona yasaklanmıştı. Çünkü başka birçok nedenin yanı sıra, genç kızların çıplak dans etmesini izleme eğilimi var. Yanlış olduğunu kendisi de biliyor ve bununla savaşmak konusunda başarı kaydedemedi.
Pero a él se le prohibió la luz porque, entre otras cosas, tiene la afición de ver a chicas bailar desnudas, lo que sabe que no es correcto y contra lo que ha luchado con poco éxito.
Sıra sende?
¿ Y usted?
Bana birisine dalmam için meydan okuyacaksın yaparsam, sıra sende olacak.
Dame un nombre, y todo lo que haga va por ti.
- Bahsettiğimiz şey ara sıra verdiğimiz partiler.
Tenemos... fiestas de vez en cuando.
Bizim katta o kadar sıra var ki.
En nuestro piso, hay filas larguísimas.
Orada bir sıra var. Sıra var.
Hay un fila allí. ¡ Hay una fila!
Sıra sende.
Tu turno.
Birinci sıra!
¡ Primera fila!
İkinci sıra!
¡ Segunda fila!
Üçüncü sıra!
¡ Tercera fila!
Dördüncü sıra!
¡ Cuarta fila!
Dünya'ya ne kadar sıra dışı olduklarını söylemek isterler.
Les gusta contar al mundo... lo extraordinarios que son.
- Sanırım ara sıra ziyaretinize geliyor.
Supongo que la visita de vez en cuando.
Tek sıra beyler. Tek sıra.
Una sola fila, caballeros.
Sıra zor kısmında.
Ahora viene la dura.
Birlikten ayrıldıklarında Kuzey Carolina gibi eyaletler kasırganın yıktığı ağaçlar gibi tek sıra haline düşecek.
Una vez que dejen la unión, estados como Carolina del Norte entrarán en razón.
Şimdi sıra bizde.
Ahora nos toca a nosotros.
- Sıra sende!
- ¡ Y estás arriba!
Sıra, Reading, sonra Pennsylvania, sonra BO ve Short Line olacaktı.
Es... primero Reading, luego Pensilvania, después BO y luego Short Line.
Binbaşı Kulkov ve ekibinin katkısını ve yanısıra Bayan Elke Schroeder'in uğraşısını kabul etttiğiniz için size müteşekkirler.
Le agradecen... haber reconocido la contribución del Comandante Kulkov y su equipo... y también el trabajo de la Srta. Elke Schroeder.
Şimdi sıra sizde, eller yukarı.
Oye, oye. Ahora es tu turno. Manos arriba.
Dr. Cannerts'ın olağanüstü çabaları sayesinde, elimizde kordonu hızlıca ortadan kaldırmamıza yardım edebilecek sıra dışı bir fırsatımız var.
Gracias a los extraordinarios esfuerzos del Dr. Cannerts, ahora tenemos una oportunidad inusual que puede permitirnos darle un final a este cordón.
Zamansal değişimler ara sıra zaman boyunca yankılanabilir ve fiziksel olarak bir objeyi bir yerden diğerine taşıyabilir.
Los cambios temporales pueden, en ocasiones, resonar a través de la línea temporal, moviendo físicamente un objeto de un lugar a otro.
Hepinize sıra gelecek.
Todos tendréis vuestro turno.
Şimdiyse sıra dördüncüde.
Ahora... es el turno del 4º.
# Bırak ne derlerse desinler bugün sıra kendilerinde
♪ Hoy es el turno de que la gente hable ♪
# Yarın gelecek sana da sıra ispatla o zaman onlara işte
♪ Tu día también vendrá, dales una respuesta ese día ( venciendo ) ♪
Alaska, sıra sizde.
18 VOTOS Alaska, su turno.
Neyse, sana yardım ettiğimize göre sıra bana geldi.
Ahora que te hemos ayudado, me toca.
Oraya da sıra gelecek.
Ya lo harás.
Antwerp'i kuşatan İngiliz 2. Ordu'sunun sınıra 20 milden yakın olduğu bildirilmişti.
El 2 ° ejército británico, que se aproxima a Amberes, se encontraba a menos de 30 kilómetros de la frontera.
Sınıra yeni yerleşimciler göndererek Amerika'nın farklılıklarını geride bırakmasını umuyorlardı.
América pueda dejar atrás sus diferencias.
Amerika, yerleşimcileri sınıra yerleştirmeye devam ederken yeni tür iş adamları ortaya çıktı. Batıda gördükleri tek şey servet edinme fırsatıydı.
Mientras América vuelve a asentar la frontera, una nueva clase de hombre de negocios emerge que únicamente considera una cosa en el oeste... la oportunidad de ganar una fortuna.
Heybetli yapısı ve güçlü silah taktikleri ile Wyatt kanunsuz sınıra yeni bir anlayış getiriyordu.
Con su imponente figura y sus tácticas intimidatorias, Wyatt está llevando un nuevo sentido de orden a la anárquica frontera.
Wyatt giderek sınıra doğru yaklaşan binlerce Amerikalıya katıldı. Amerika'daki yeni çağda para kazanmayı umuyordu.
Wyatt se une a miles de americanos que se diversifican en la frontera, esperando sacar provecho de una nueva era en América.
Şimdi sıra sende!
¡ Ahora tú!
Evet ama geri çekilen İngiliz askerleri bitkileri de talan ettiler ve sınıra kadar etkili olmuş.
Sí, pero en su retirada, los soldados ingleses saquearon los cultivos y se los llevaron al otro lado de la frontera.
Kollarım genişleyebilir, sıkıştıra da bilir.
Mis brazos pueden abrirse más. Y pueden ajustarse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]