Sırası değil traduction Espagnol
2,094 traduction parallèle
-... ve şu an hiç sırası değil. - Tanrım! Evet!
-... y ahora no es un buen momento.
Kyle, sırası değil.
- Kyle, ahora no.
Hunter, sırası değil.
Hunter, ahora no.
Bilmem farkında mısın da dairen yanıyor. Utanmanın pek sırası değil.
Por si no lo sabes, tu apartamento está en llamas no es el mejor momento para sentir pudor.
Geçmişi yad etmenin şimdi hiç sırası değil.
No es momento para ponernos románticos.
Şimdi oyun oynamanın hiç sırası değil.
- Y se acabaron los juegos.
Şimdi sırası değil.
No es el momento.
Ama şimdi sırası değil.
Pero ahora no es el momento.
Cyril, şimdi sırası değil.
Cyril, este no es el momento.
Hayır, Krieger, şimdi bunun sırası değil.
No, Krieger, este no es el momento de esto.
- Kahramanlığın sırası değil Damon.
Damon, no es momento de hacerse el Llanero Solitario.
- Phil, şimdi sırası değil.
- Phil, ahora no.
- Cameron. - Sırası değil, Donald!
¡ Ahora no, Donald!
Sırası değil.
No empieces con esto.
Sırası değil.
Ahora no es el momento.
- Şu an sırası değil.
- Ahora no es el momento.
Sırası değil altın kız.
Ahora no, chica de oro.
Sırası değil Zach!
Ahora no, ¡ Zach!
Şimdi sırası değil!
¡ No es un buen momento!
Burası sinema sırası değil.
Esta no es una fila para una película.
- Ciddiyetsizliğin sırası değil de ondan.
Sí. Bueno, no es momento para frivolidades.
Bak, şimdi sırası değil, bugün olmaz demiştik hani?
Mira, ni ahora, ni hoy, ¿ vale?
Şimdi soru sorma sırası değil.
Sabes, no es tiempo de preguntas.
Avukatlık yapmanın sırası değil.
No es el momento para actuar como abogado
Yani anlayacağın, üç günlüğüne ülkeyi terk etmenin hiç de sırası değil.
Así que este no es el momento para que usted pueda estar haciendo cosas que levanta las cejas - como, ya sabes, dejando el país durante tres días.
- Hanna, şaka yapmanın sırası değil.
Hanna, creo que es demasiado pronto para bromear.
Elka, şimdi sırası değil.
Elka, ahora no.
- Kızlar. Şimdi hiç sırası değil.
¿ No puedes dejarme en paz?
Karşılıklı bakışmanın sırası değil!
Esto no es un concurso de miradas.
Delirmenin sırası değil, tamam mı?
¡ No es momento para locuras! ¿ Vale?
Doug, sırası değil.
Doug, no es el momento.
Deney yapmanın sırası değil.
Ahora no es momento de experimentos.
Şimdi sırası değil, Ivana.
Ahora no, Ivana.
"Böyle bir şey yapmanın sırası değil" gibi bir duygu değil mi?
Para serte sincero, probablemente no deberíamos estar perdiendo el tiempo aquí.
Bunu tartışmanın sırası değil.
No es el momento de discutir esto.
Bence bunun sırası değil.
Realmente no creo que deberíamos estar hablando sobre esto ahora mismo.
Şimdi tekerleği yeniden icat etme sırası değil.
No es momento para reinventar la rueda.
- Şimdi sırası değil.
No tenemos tiempo para discutir. ¡ Vamos!
Bu Ryan'ın sırasıydı değil mi?
Este es el banco de Ryan, ¿ no?
Kanamaya sebep olmamış, öldürücü değil ama muhtemelen mücadele sırasında olmuş.
No tiene hemorragia interna, no es fatal pero probablemente sucedió durante la pelea.
Taşıyıcı olması sırası sana gelecek, değil mi?
Vas a llevar oro, ¿ no?
Ama, artık değil. Çünkü içki sırasını bekleyen biri asla bardağını dolduramaz.
Pero ahora ya no... porque yo entendí que un hombre no puede tener todo lo que quiere esperando en una fila.
Şimdi hiç sırası değil Bayan Ogden.
- Srta. Ogden, ahora no es el momento... - Detective.
Burada ölümü sırasında oluşmuş bir çürük var, fakat ölümcül olacak kadar ciddi değil
Tiene un hematoma perimortem... detrás del cuello, aquí, pero no es lo suficientemente grave para ser fatal.
"Görev sırasında, ekipteki her üyenin ne kadar iyi olduğu değil, beraber ne kadar iyi çalıştıkları önemlidir."
Pero no importa lo bueno cada miembro del equipo es, cada misión se reduce a una cosa - lo bien que funcionan juntos.
Bu kasaya sadece konser sırasında, hareket algılayıcıları kapandığında girebiliriz, değil mi?
Nuestra única oportunidad para entrar en la bóveda es durante el concierto, cuando los sensores de movimiento están apagados. ¿ Correcto?
Durumu çok da iyi değil, konuşacaksan tam sırası.
Bueno, tu sabes, no le esta yendo bien. Asi si vas a hablar, ahora seria un buen momento
- Sırası değil!
- ¡ Qué historia más interesante- - - ¡ Después!
- Chuck, şimdi sırası değil.
Chuck, ahora no es el momento.
Kısaca, teslimat sırasında bir şey olursa sorumluluk size ait, bize değil yazıyor.
Basicamente, es por si algo le pasara al envío, tú tienes la culpa, no es la nuestra.
Bana aşırıya kaçan bir savcı de istersen ama bu, kurbanın adamın kimliğini teşhis edip edemeyeceğini görmek için Meyers'ı zanlı sırasına sokmak için yeter de artar bile ve teşhis ederse, bu seni bir kahraman yapar, değil mi?
Llamame un fiscal de mas largo alcance, pero eso es mas que suficiente para poner a Meyers en un cartel, ver si la víctima puede identificar, y si lo hace, eso te convierte en un héroe, no es así?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56