Tum traduction Espagnol
773 traduction parallèle
Evet, buluºtum.
Sí, estuve con éI.
Şunu biliyorsundur, " Tik, tuk, tak, tum, Bir İngiliz'in kokusunu alıyorum.
Ya sabes, " Fi, fa, fo, fem, huelo la sangre de un inglés.
Tum makul insanlar gibi, ben de çok saskinim bu olanlara.
Yo soy como toda esa buena gente... que no comprende nada de este conflicto.
Tum Yetkinin Birakilmasi, Afrika'nin ilerici ulkeleri filmlerinde Bati'ya guvenmeye basladilar, bu durum beyaz Hristiyanlara siyahlar ve Araplar hakkinda konusma hakki verdi.
Renunciando a contar con sus propias fuerzas... los gobiernos progresistas africanos confían la fabricación de películas... a la industria occidental, y dan a los cristianos blancos... el derecho a hablar de los negros y de los árabes.
Bu durumun ekonomik duzenle ilgisi olan kesin yanitlari bulunmaktadir. tum kapitalist ulkelerin gelisim seyri içinde bu ihanet kaçinilmaz hale gelir.
Debe de haber causas esenciales, esenciales... que residen en el régimen económico... en el carácter del desarrollo de todos los países capitalistas... y que constantemente engendran esta traición.
"sosyalizm sadece kapitalist baskidan isçinin ozgurlesmesi" demek değildir : "sosyalizm, tum burjuva demokrasisinden ustun bir demokrasi anlayisini uretebilmeli ve" gosterebilmelidir. "
El socialismo no sólo significa... la liberación de los trabajadores de la explotación capitalista... significa, y debe llevar a cabo... una democracia superior a cualquier democracia burguesa.
"su ana kadar cesaretle elde edilen sonuçlarla ve gidilmesi gereken uzun bir yolun bilinciyle," "tum enerjimizi mucadeleye aktarmamiz gerekmektedir... zaferler için bu gereklidir..." "ulkedeki uretici guçlerin birlikte mucadelesi ile."
Animado por los progresos ya realizados en este sentido... y valorando también el camino que queda por recorrer... nosotros lucharemos con toda nuestra energía... para conducir a su término victorioso... la obra de reagrupar a todas las fuerzas vivas de la nación.
her zaman yeni kesiflere karsi mucadele eden kisiler olmustur. kitlesel devrimde, her zaman inanmak ve tum bunlar basari getirmeyecektir.
¡ Hay personas que, frente a las novedades... aparecidas en el transcurso del movimiento revolucionario de masas... siempre enredan las cosas y sobre todo... dicen que esto no funciona y aquello tampoco!
Onlar filmde gorulmus tum karakterleri disarda tuttular.
Sabes que los coroneles eliminaron a todos los que salían en la película.
Tum halk meclisleri birbirine benzer, çunku her tekil ulkede, niteliksel olarak farkli bir sekilde ayni dusmanla karsi karsiya kalirlar.
Es ahí donde convergen y se asemejan estas asambleas generales... ya que en cada país, de una manera diferente... se enfrentan en efecto a los mismos enemigos.
" ve tum sosyal formlarda bulunurlar.
La mercancía es algo que posee un valor de uso.
1950'den beri, Tito kliği çesitli kararname ve kanunlar çikartti bunlar fabrikalarda isçilerin ozerkliğini içeriyordu, madenler, medya, ticaret, tarim, kamu isleri ve diğer tum devlet isletmeleri.
Desde 1 950, la camarilla de Tito... ha promulgado una serie de leyes y de decretos... que llevan a la aplicación de la autogestión obrera... en las fábricas, las minas, las comunicaciones... el comercio, la agricultura, los servicios públicos... y todas las otras empresas del Estado.
"burjuvazinin elinde bulunan para gucunu denetimleri altina alarak sağlayacaktir. " ve tum uretim araçlarini kontrol altina alacaktir. " Bu çok temel bir sosyalist ilkedir.
"El proletariado se servirá de su supremacía política... para arrebatar poco a poco todo el capital a la burguesía... para centralizar todos los instrumentos de producción en manos del Estado".
Tum bu sonuçlardan oturu Tito kliği tarafindan izlenen "isçi ozyonetimi" sistemi kamu kurumlarini sosyalist ekonominin yorungesinin disina çikardi. Bu fenomenin baslica semptomlari :
Por todas estas razones... la autogestión obrera aplicada por la camarilla de Tito... ha supuesto que las empresas públicas... se hayan separado de la órbita de la economía socialista.
Yukaridan asagiya dogru tum parki taradik, sehre ulastik.
Cubrimos toda el área del campus y estamos trabajando hasta tarde.
Yapilan tum aramalar, evin icerisinden yapilmis!
Las llamadas provienen de la misma casa.
Hazreti İsa'nın güçlerini almayı öneren Simon Magus'tum.
Yo fui Simon Magus, ofrecí comprar los poderes del Nazareno a sus apóstoles.
Merlin'dim, Nostradamus'tum, Eski Mısır'da Musa'yla beraber sihirle uğraşan sihirbazdım.
Fui Merlín, fui Nostradamus, yo fui el mago del antiguo Epigto que midió sus poderes con Moisés.
Kendimi korumuºtum.
Defensa propia.
66'da Kon Tum'da 2. Tabur'u yönettim. Bir çok iyi adam kaybettim.
En 1966 tuve a mimando el segundo batallón en Kon Tum y perdí a muchos de mis hombres.
Murdock, 66'da Kon Tum'da 2. Tabur'u yönettim demişti değil mi?
Murdoc dijo que en 1966 estaba en el segundo batallón de Kon Tum.
" RAB, MISIR ÜLKESİNDEKİ TÜM İLK EVLATLARI ÖLDÜRDÜ.
" EL SEÑOR ATACÓ A TODOS LOS PRIMOGÉNITOS DE EGIPTO.
SANA VE JOHNNY'YE TÜM KALBİMLE.
Besos para ti y Johnny. Ned.
TÜM KARAKOLLARA CLYDE WYNANT CİNAYET ZANLISI
SE BUSCA A CLYDE WYNANT POR ASESINATO
TÜM KARAKOLLARIN DİKKATİNE
TODAS LAS ESTACIONES VIGILADAS
TEHLİKELİ AŞK-TÜM ÖLÜ KADINLAR
AMOR PELIGROSO - Mujeres muertas
ELIZABETH'DEN JOHN'A, TÜM SEVGİMLE
PARA JOHN DE ELIZABETH CON TODO MI AMOR.
BU FİLM, KAHRAMANLIKLARI VE CESARETLERİYLE TÜM DÜNYADA
PARA LA INFANTERIA DE MARINA DE LOS ESTADOS UNIDOS... CUYAS PROEZAS Y VALOR...
TÜM ÖMRÜMÜZ BOYUNCA ÇALIŞTIK.
TRABAJAMOS TODA LA VIDA.
TÜM HAYVANLAR EŞİTTİR
TODOS LOS ANIMALES SOMOS IGUALES
TÜM HAYVANLAR EŞİTTİR
TODOS LOS ANIMALES SON IGUALES...
BU FİLM TÜM KÖPEKLERE, HANIMEFENDİ YA DA SOKAK KÖPEĞİ OLSALAR DA, İTHAF EDİLMİŞTİR.
ASÍ QUE DEDICAMOS ESTA PELÍCULA A TODOS LOS PERROS, SEAN REINAS O VAGABUNDOS.
GASTON LACHAILLE TÜM AKRABALARI İÇİN
GASTON LACHAILLE COMPRA LA ÓPERA DE PARÍS
ONLARI TÜM DÜNYA İNSANLARI İÇİN DAHA GÜVENLİ HALE GETİRİYOR.
MARITIMAS PARA QUE SEAN MAS SEGURAS
JESSIE TÜM ZAMANLARIN EN BÜYÜK BULUŞUNU YAPAR.
¡ JESSIE HA REALIZADO LA GRAN INVENCIÓN DE TODOS LOS TIEMPOS!
TÜM DÜNYADA SUÇA KARŞI GELENLERE SERGİLEDİKLERİ ÖRNEK TAVIR İÇİN MİNNETTARLIĞIMIZI SUNUYORUZ.
DAMOS LAS GRACIAS A LOS ENEMIGOS DEL CRIMEN DE TODO EL MUNDO POR EL EJEMPLO QUE NOS DAN.
NYMAN ENSTİTÜSÜ TÜM ÖĞLE YEMEĞİ BOYUNCA KAPALIDIR
EL INSITUTO NYMAN ESTÁ CERRADO PARA ALMORZAR TODA LA TARDE
YALNIZ TÜM GÜN PARK
ESTACIONAMIENTO POR DÍA
TÜM SEKS ATLETLERİ HOŞ GELDİNİZ
Bienvenidos, atletas sexuales.
Cuma gunu amcam eve gelmedi, tum gece donmesini bekledik.
Le esperamos toda la noche.
ve tum nufusun katilabileceği
- Huelga activa. -... en las que toda la población...
Grev liderlerine gore tum bu durum iyidi.
A los dirigentes del movimiento les parecía bueno.
EMEKLİ TÜM GENERAL MARTIN HOLLISTER
DEL : GENERAL DE DIVISIÓN MARTÍN J. HOLLISTER MARINE RETIRADO
TÜM CEVAPLAR BRITANCA ANSİKLOPEDİSİNCE DOĞRULANDI
RESPUESTAS COMPROBADAS CON LA ENCICLOPEDIA BRITÁNICA
RESMİ NEDENLERDEN ÖTÜRÜ, BU KAYIT CİHAZI, TÜM YAKIŞIKSIZ
BORRARA AUTOMATICAMENTE TODO LENGUAJE Y / O GESTOS OFENSIVOS
11 OCAK 1973 HUNT KOMPLO VE HIRSIZLIKTAN SUÇLU BULUNDU... 17 AĞUSTOS 1973 MAGRUDER WATERGATE OLAYINI PLANLAMAKTAN SUÇLU BULUNDU... 5 KASIM 1973 SEGRETTI ALTI AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI... 26 ŞUBAT 1974 KALMBACH YASADIŞI BEYAZ SARAY FONUNDAN SUÇLU BULUNDU... 6 NİSAN 1974 CHAPIN SORUŞTURMA KURULUNA YALAN SÖYLEMEKTEN SUÇLU BULUNDU... 12 NİSAN 1974 PORTER FBI'A YALAN SÖYLEMEKTEN 30 GÜN HAPSE MAHKUM EDİLDİ... 17 MAYIS 1974 ESKİ BAŞSAVCI KLEINDIENST SUÇLU BULUNDU... 4 HAZİRAN 1974 COLSON ADALETİ ENGELLEMEKTEN SUÇLU BULUNDU... 13 MART 1975 STANS YASADIŞI PARA TOPLAMAKTAN SUÇLU BULUNDU... 2 OCAK 1975 MITCHELL, HALDEMAN, EHRLICHMAN TÜM MADDELERDEN SUÇLU BULUNDU... 6 AĞUSTOS 1974 KASETLER NIXON'IN ÖRTBASI ONAYLADIĞINI GÖSTERDİ, BAŞKAN İSTİFA ETMEYECEĞİNİ SÖYLEDİ... 9 AĞUSTOS 1974 NIXON İSTİFA ETTİ.
HUNT SE DECLARA CULPABLE DE TRES CARGOS DE conspiración, ROBO 17 DE AGOSTO DE 1973, MAGRUDER SE DECLARA CULPABLE DE AYUDAR A ELABORAR EL PLAN WATERGATE 5 DE NOVIEMBRE DE 1973, SEGRETTl CONDENADO A SEIS MESES DE CÁRCEL 26 DE FEBRERO DE 1974, KALMBACH SE DECLARA CULPABLE
TÜM İSKOÇYA YAS TUTTU.
TODA ESCOCIA ESTUVO DE LUTO
13 OCAK 1528 ESTABAN TÜM DÜNYADA KÖTÜ BİR ETKİ OLDUĞUNU FARK ETTİ.
13 DE ENERO DE 1520. YO, ESTEBAN, HE VENIDO A SABER... QUE EL MUNDO ENTERO ESTA EN DOMINIO DEL MAL.
DÜNYADAKİ TÜM ZAMANLAR BİZİM
TENEMOS TODO EL tiempo DEL MUNDO
TÜM WESCOE MAAŞLARlNDAKİ YARlM SENTLERİ ŞU HESABA AKTAR
CANAL DE FRACCIONES DE SALARIOS MENCIONADAS CUENTAS DE GASTOS
TÜM KOLTUKLAR 50 sent
TODAS LAS ENTRADAS 50 céntimos
tümen 18
tüm bunlar ne demek oluyor 19
tüm bunlardan sonra 18
tüm bunlar ne için 22
tüm bunlar 57
tum tum 23
tüm kalbimle 51
tüm birimlerin dikkatine 30
tüm bildiğim 37
tüm gün 22
tüm bunlar ne demek oluyor 19
tüm bunlardan sonra 18
tüm bunlar ne için 22
tüm bunlar 57
tum tum 23
tüm kalbimle 51
tüm birimlerin dikkatine 30
tüm bildiğim 37
tüm gün 22