Unutmayın ki traduction Espagnol
406 traduction parallèle
Unutmayın ki bugün yılbaşı gecesi, yılın son günü yani!
¡ Recordad, es Víspera de Año Nuevo, el último día del año!
Ancak şunu unutmayın ki, ilk buluşmamızda değil, daha sonradan.
No en nuestra primera reunión, sino después.
Unutmayın ki biz asılacak adamlarız.
Recuerden que somos candidatos para ir a la horca.
Oh, Madam... unutmayın ki Bay Darcy Leydi Catherine'in yeğenidir.
No olvide, señora que el Sr. Darcy es sobrino de Lady Catherine de Bourgh.
"Hepimiz birimiz içindi..." "... birimiz de hepimiz için. " " Unutmayın ki tanrı, öldürmeyin demiştir. "
Un gobierno, todos los hombres para defender los derechos de cada hombre, y cada hombre, para defender los derechos de todos los hombres.
Bayan Nelson, bana cevap vermeden önce lütfen unutmayın ki sadece bir insanın hayatı tehlikede değil yalancı şahitlikten hapse de gönderilebilirsiniz.
Srta. Nelson, antes de responder... recuerde que no sólo está en juego una vida... ¡ sino que puede ir a la cárcel por perjurio!
Şunu unutmayın ki bir kötü mahkûm geri kalan herkes için işleri mahvedebilir.
Un mal preso puede fastidiar la vida a todos.
Unutmayın ki, burası İzci Kampı değil.
Después de todo, esto no es un campamento de "Boy Scout".
Unutmayın ki bu benim kellem. Kendi kellem ile tacım.
Se trata de mi cabeza, de mi cabeza y mi corona.
Unutmayın ki "Orpheus Nağmesi" ni trompet fanfarı olarak çalıyoruz.
No olviden, por ejemplo, cómo llamamos a una fanfarría municipal... "un orfeón".
Şunu unutmayın ki, yel değirmenleriyle savaşırsanız o dev kollar çarpıp, döne döne sizi çamura düşürebilir.
Recordad que si lucháis contra ellos pueden apresaros en sus enormes brazos y arrojaros contra el fango.
Olaylar öyle gelişti gibi ancak şunu unutmayın ki bu sadece beni ilgilendirir.
Algo así, sólo que era mi puerta trasera.
Yalnız unutmayın ki gözlerinizi, ... kapatmalısınız. ... aksi takdirde,
Pero no olvides que debes cerrar los ojos porque de otra manera no verás nada.
Ancak unutmayın ki 8 ay yapım için çok kısa bir zaman.
Pero ocho meses es muy poco tiempo.
Şunu unutmayın ki George savaş esnasında cephede savaşırken... Michel ile ikimiz İngiltere'deydik ve İngiltere bombardıman altındaydı.
Pero no se olvidén que durante la guerra,... cuando George servía en el ejército, Michele y yo estábamos en Inglaterra,... bajo los bombardeos, refugiándonos aquí y allá.
Unutmayın ki jürimizin başına daha geçen hafta gelmiş. Belki milyonda bir değil ama...
Nuestro jurado se topó con una la semana pasada.
Unutmayın ki, bu bir yok etme aracı.
No lo olvide, es una máquina de destrucción.
Ve her şeyden öte unutmayın ki sizden sonra ülkeyi kurtaracak kimse kalmayacak.
Y, por sobre todo, recuerden que, después de Uds., no quedará nadie para salvar el país.
Unutmayın ki Moulin de la Galette üzerinden
Recuerden esto en la cima del Moulin de la Galette
Ama şunu unutmayın ki onlar benim en eski ve en yakın arkadaşlarım.
Y por favor, no olviden que éstas son algunas de mis mejores amigas.
Unutmayın ki, bayan, aşk üç topun çevrildiği, sürekli devam eden bir oyundur :
No olvide que el amor es un juego de malabarismo continuo con tres pelotas, cuyos nombres son :
Unutmayın ki, bizim işimiz bu.
Ése es nuestro trabajo.
Unutmayın ki ; Hepimiz birer İngiliz centilmeniyiz.
Recuerden, somos caballeros ingleses.
Unutmayın ki ; içeride kırk küp altın da var!
¡ Y no os olvidéis que ahí dentro, amigos míos, hay cuarenta carretadas de oro!
Unutmayın ki,'Yalnız'Rhodes'u, FBN'ye getiren sizin reklam şirketinizdi.
Su empresa de publicidad trajo a Solitario a la FBN.
'Unutmayın ki Bay Bilmemkim, ben bir hanımefendiyim'"
'Recuerde, Sr. Quien Sea, recuerde, soy una dama'".
Unutmayın ki Bay Bilmemkim, ben bir hanımefendiyim.
Recuerde, Sr. Quien Sea, soy una dama.
Unutmayın ki sevgili çocuklar, biz rahibelerinizi kolayca kandırabilirsiniz.
Recuerden, queridas niñas, pueden engañarnos a nosotras, sus hnas.
Ama unutmayın ki ben sadece yan ürün üzerinde çalışıyorum.
Pero recuerde, sólo estoy trabajando en el subproducto.
Unutmayın ki Yunanistan'ı yenecek kelime budur, eğer biz de onlara beraberlikle karşı koymazsak.
Recordad esa terrible palabra, que acabará destruyendo Grecia si no le hacemos frente con la nuestra.
Unutmayın ki burası "La Maison Rouge", "Son Şans Salonu" değil... ve bu gece Galveston için unutulmaz bir akşam ve de... bizim için kazançlı bir gece olacak.
Si tienen presente que esto es La Maison Rouge, no una taberna... ésta será una noche memorable para Galveston... y lucrativa para nosotros.
Ama unutmayın ki siz de onu gördünüz.
No olvide que también la ha visto.
Unutmayın ki oğlan, ne kadar çekici olsa, bir yalancı ve hırsızdır.
Tenemos que recordar que, por muy encantador que parezca, es un ladrón y un embustero.
Unutmayın ki, eğer kıskanıyorsa sizi sevdiği içindir.
Oiga, si es celoso es porque la quiere.
Unutmayın ki fabrika teslim tarihlerine uymak zorunda.
Acuerdese que la fábrica tiene que cumplir su plazo.
Geminiz silahlarımıza karşı dayanaklıysa, unutmayın ki bize yardım edemezsiniz.
Aunque su nave sea a prueba de nuestras armas, recuerde que los humanos no lo son.
Unutmayın ki ben sıradan birisi ama savaşçı bir politikacıyım.
Recordad que soy una persona corriente y un luchador político.
Unutmayın ki bu ziyaret bir sürpriz.
No olvidéis que es una visita sorpresa.
Ve unutmayın ki, neredeyse tüm Amerikalı orta yaş erkeklerin sahip olmak istediği şeye sahipsiniz :
Y recuerde que tiene... lo que casi todos los americanos de mediana edad querrían tener :
Unutmayın ki restoranımız, Fransız mutfağının temsilcisidir!
¡ Nosotros representantes de la gastronomía francesa!
Çileden çıkarırsa sizi yaptıklarımız öfkenizi bastırırsınız, umarız. Lütfen unutmayın ki, biz sadece gösteriyoruz olanları uzun zaman önce.
Si nuestra actuación causa algún agravio esperamos que se traguen su indignación y recuerden que mostramos sólo las cosas que pasaron hace mucho tiempo.
Unutmayın ki şirketiniz 31.228.000 frank gelir beyan etti.
No debe olvidar que su empresa declaró un beneficio de 31.228.000 francos.
Unutmayın ki, burası bir kum deryasıdır.
Recuerde que es un mundo de arena.
Ayrıca unutmayın ki ne olursa olsun öncelikli görevimiz olarak Wilson'ı kurtarmak zorundayız.
Recordad que en ese lugar del mundo... wilson es Io más cercano a un hombre indispensable.
Talihsiz bir anlaşmazlıktan ötürü bir ay kaybettiğimizi unutmayınız ki bunun sorumlusu ben değildim.
Recuerde que hemos perdido un mes por un desacuerdo del que no soy culpable.
Nasıl isterseniz ekselansları fakat unutmayınız ki o hala bir misafir ve ona emir veremem.
Como guste Su Excelencia. Pero recuerde que no puedo darle órdenes.
Unutmayın ki, sorumlu benim.
¿ No pensarás que es culpa mía?
Unutmayın, her şey çok farklıydı o zamanlar bugün buradakiler, tabii ki, dini bütün insanlar.
Recuerden que las cosas eran distintas entonces. Por supuesto, hoy todos somos hombres de fe.
Unutmayın, ne mutlu ki tüm Viyana onun cenazesine katılmış.
Eso sí, todo Viena, por suerte, acudió al entierro.
Geçen gün kızım okuldan geldi daha 6 yaşında olduğunu unutmayın bana dedi ki...
Bien, vuelve a casa de la escuela el otro día, sólo 6 años, cuidado, y me dice :
onu öyle severiz ki koşarak geri döneriz... o parayı verir, biz de düdüğü çalarız... şimdilik hoşçakal çok geçmeden döneriz... güle güle, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum güle güle diyorum, elveda değil... fazla oyalanmayın, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın hemen dönün... gidin, ama çabuk dönün gidin ve çok şeyle dönün... para dolu cüzdanlar getirin boş şeylerle uğraşmayın... işi çabuk bitirip hemen geri dönün dolgun cüzdanları alın, boşları değil... bugün zengin olalım, çabuk dönün... cebimize altın bir saat girecek saat başı bizi uyaracak...
"Le queremos y volveremos a casa " En cuanto podamos " Él paga las facturas Nosotros cantamos su canción