English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Y ] / Yapabilirsem

Yapabilirsem traduction Espagnol

413 traduction parallèle
Sana verilecek cezayla karşılaşman için hayatta kalmanı yeğlerim tabii eğer yapabilirsem.
Le prefiero vivo para que reciba el premio que se merece. Pero si tengo que hacerlo.
Yapabilirsem herkesi odadan çıkarırım.
Los sacaría de la habitación, si pudiera.
Yada yapabilirsem annem gibisiyle.
O como mamá, si hay alguna, claro.
- Yapabilirsem onu telefonla arayacağım.
- si me es posible la telefonearé.
Eğer burada senin için bir şey yapabilirsem mutlu olurum.
Si puedo cambiar algo, lo haré con gusto.
- Eğer yapabilirsem burada takılırım.
- Si hay posibilidades, me quedaré.
ve tekrar tokatlanmayı amaçlıyorum. Eğer yapabilirsem...
He venido a que me abofetees otra vez, si tengo suerte.
Yapabilirsem, Peter.
Lo que pueda, Peter.
- Yapabilirsem yardım etmek istedim.
Para tratar de ayudarlo. ¿ Qué guarda ahí?
Eğer yapabilirsem güzel bir tezgah olacak.
Si lo consigo, será todo un éxito.
Eğer yapabilirsem bu akşam yine geleceğim.
Pero luego vuelvo si puedo.
Adam beni hapse tıktı yine de eğer yapabilirsem onun yanında olurdum.
Si un hombre me metiera en prisión... me lo cargaría, si pudiera.
Yapabilirsem onları kuşatmaya çalışacağım.
A ver si consigo mantenerlos a raya.
Ben yapabilirsem diğerleri de yapabilir ve...
Porque si yo lo hago los otros también pueden hacerlo.
Yarına kadar ne yapabilirsem yapacağım.
Haré lo que pueda hasta mañana por la mañana.
Yapabilirsem deneyeceğim.
Intentaré si puedo.
- Yardımcı olmak için ne yapabilirsem.
- En lo que pueda ayudar, Michael.
- Eğer yapabilirsem.
- Ojalá pudiera.
Yapabilirsem erken çıkarım, ve karşıdaki postaneden postalarım. - Orası kalabalık olmaz.
Me iré antes y las llevaré a la oficina de correos que hay delante de mi casa.
Evet... Eğer yapabilirsem.
Sí... si puedo
Yapabilirsem.
Claro.
Eğer yapabilirsem çok teşekkür ederim.
Sería estupendo si pudiera.
Eğer yapabilirsem, evet.
Si puedo. Sí.
Bunu yaparak, benden senin şerefini savunmamı beklediğini kastettin sanırım. Eğer yapabilirsem, bunu kavgasızca ve uzlaşmayla yapacağım. Ama eğer bunu yapamazsam, sahip olduğum tüm haklarımı, ve yükselen gücümü kullanarak, vazifemi tüm gücümle savunacağım.
Creo que esperas de mí que defienda tu honor, pacíficamente, si puedo, con argumentos y con compromiso, y si no pudiera... entonces con todo el desafío de mi cargo... y la elevada fortaleza... de lo que sé que es justo.
- Yapabilirsem mi?
- ¿ Si puedo?
Yapabilirsem sizin için geri döneceğim.
- Regresaré a por vosotros si puedo.
Ancak kendim yapabilirsem buna inanırım.
Sólo si pudiera hacerlos por mi mismo.
Ne yapabilirsem, elimden geleni yapacağım.
Lo que pueda, señora. Se lo prometo, todo lo que pueda.
Yapabilirsem rapor ederdim...
informaría, si pudiese.
Ve yapabilirsem, Mr Varner'ı da yollamayacağım.
Y si puedo, evitaré también que se vaya el señor Varner.
Yapabilirsem, onu durdurmalıyım.
Si puedo, tengo que detenerlo.
Eğer yapabilirsem, kısa bir süre için.
Durante un tiempo, si puedo.
- Eğer bir benzeşim yapabilirsem...
- Permítanme una pequeña analogía...
Eğer kendi başıma yapabilirsem benim için ağız kısmını yapar mısın?
Totoca, si hago un globo solo, ¿ le colocas la boca para mí?
Sana yardım etmek için herhangi bir şey yapabilirsem...
Si puedo hacer cualquier cosa para ayudarle, lo que sea, no dude en...
Yapabilirsem...
Si me permite...
Eğer ben yapabilirsem...
Si me permite...
- Bir dolarını yirmi yapabilirsem.
-. Si puedo transformar el tuyo de u $ s 1 en uno de u $ s 20
Eğer yapabilirsem...
Si puedo dártela...
- Yapabilirsem.
- Lo haré, si puedo.
Tamam, ne yapabilirsem bakarız.
Sí. Vaya, veré lo que puedo hacer.
- Yardımcı olmak için ne yapabilirsem.
- Lo que sea para ayudarte, Michael.
İşimi iyi yapabilirsem bunun sebebi Linden'in beni iyi yetiştirmesinden ve beni gerçek bir erkek yapmasındandır.
Si lo hice bien,... es sólo porque Linden lo hizo bien educándome... y convirtiéndome en un hombre.
Yanımda bir şey getirdim, bir hokkabazlık, onunla ona meydan okumak istiyorum, yapabilirsem. O... Biliyor musunuz, merkezde, tehlikeli suçlular için özel bir kelepçe tutarız.
he traido una cosa, un truco con el que quisiera desafiarlo, si puede saben, que en la comisaria, tenemos unas esposas especiales para los criminales peligrosos.
Üzgünüm ve sizin için her ne yapabilirsem yapacağım.
Lo siento, haré lo que pueda por usted.
Yapabilirsem...
Si pudiera...
Eğer onlara sürpriz yapabilirsem savaşçılarını kaldırmadan nöbetçileri halledebilirim. o zaman filoyu riske atmayız.
Si los tomo por sorpresa, podría eliminar al centinela antes de que reúnan cazas, así no arriesgaremos al escuadrón.
Eğer onlara sürpriz yapabilirsem savaşçılarını kaldırmadan nöbetçileri halledebilirim. o zaman filoyu riske atmayız.
Si los tomo por sorpresa, podría eliminar al centinela, antes de que reúnan cazas, así no arriesgaremos al escuadrón.
- Onlara bir göz atmak istiyorum, eğer yapabilirsem?
Me gustaría echarles un vistazo, si me lo permite.
- Eğer yapabilirsem.
- Si puedo. - ¿ Esta es la Tierra?
- Tamam. - Bugün yapabilirsem
- De acuerdo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]