Yeni bir şey değil traduction Espagnol
365 traduction parallèle
Yeni bir şey değil.
- Eso no presagia nada bueno.
Niye ilgilenecekmiş ki? Yeni bir şey değil.
¿ Por qué había de estarlo?
Buck için yeni bir şey değil.
Eso no es nada nuevo en Buck
- Yeni bir şey değil.
- Siempre igual. Toma.
Brendi meselesi yeni bir şey değil, bilirsin.
Después de todo, Io del cognac no es nuevo.
Şerif için birini daha öldürmek yeni bir şey değil.
Supongo que otro muerto para el comisario no es nada nuevo.
Yeni bir şey değil ki! Hiç onlara kızmamıştın.
Siempre lo hacen y nunca te has quejado antes.
Yeni bir şey değil.
No hay nada nuevo
Bu yeni bir şey değil ki, Kendall.
No es ninguna novedad, Kendall.
Biliyorum yeni bir şey değil, efendim. Ama ilk vardiyanın 2500 adama ihtiyacı var. Bu sabah sadece 1500 adam vardı.
Señor, sé que esto no es nada nuevo, pero de los 2500 hombres previstos, sólo aparecieron 1500 esta mañana.
Yeni bir şey değil.
No es nueva.
Ama bu yeni bir şey değil.
Pero no es nuevo.
Ne de olsa bu yeni bir şey değil.
Después de todo esto no es nuevo.
Gerçi yeni bir şey değil, değil mi?
¿ Pero eso no es novedad, no?
Ama yeni bir şey değil.
Pero no es nada nuevo. Has leído a Proust y...
Bu da senin için yeni bir şey değil.
Eso tampoco es una novedad para ti.
Bu yeni bir şey değil ki.
- Esto no es nuevo. - ¿ Tú crees?
... yeni bir şey değil ki. Evet ama, Mekke için yeni.
En Meca si es nuevo.
"ego, kisveye galip geldi ve bu da yeni bir şey değil."
" el ego predominó sobre la tapadera y éso no es nuevo.
Vandalizm bu okulda yeni bir şey değil.
El vandalismo no es nada nuevo aqui.
İçki yasağının kalkacağı yeni bir şey değil, neden bu kadar sıkılıyorsun?
¿ Por qué si está por terminarse la Ley Seca?
Doğru, ama bu yeni bir şey değil ki.
Es verdad, pero eso no tiene nada de nuevo.
Bunu daha önce de duydum. Yeni bir şey değil.
Ya lo he escuchado, no es nada nuevo.
Daha önce hiç söylenmeyen yeni bir şey değil, şimdi içeri gir.
Nada que no se haya dicho antes. Ahora, vaya para adentro.
Yeni bir şey değil.
- ¿ Cabezas de turco?
* Ateş yeni bir şey değil *
* Fever isn't Such a new thing *
Pek yeni bir şey değil.
No es una novedad.
Şehrin bu kısmı için yeni bir şey değil.
Nada extraño a este lado de la ciudad,
Her zaman onu terk edeceğimi bekliyordu, yeni bir şey değil bu.
Lleva esperándose que le plante desde que nos conocemos.
Bu doğru. Çünkü tutarlılık sizin için yeni bir şey değil.
Esto es cierto porque la integridad no es nada nuevo para usted Sr. Director
Yeni bir şey değil ama sadece kayıtlara geçmesi için soruyorum. Gidecek yerin olmadığı konusunda bana yalan söyledin değil mi?
Sé que no es nada nuevo, pero lo de no tener donde ir es mentira, ¿ no?
Bu yeni bir şey değil.
- No es una novedad.
Bugün bile onunla avlanmayı tercih ediyorum ne yazık ki o bile hayli ölümcül. İhtiyaç duyduğum şey yeni bir silah değil yeni bir hayvandı.
Incluso a día de hoy prefiero cazar con él, pero a pesar de que era mortífero, lo que necesitaba no era una nueva arma... sino un nuevo animal.
Onlar olayı değişik şekillerde yorumlayacaklar. Onlar için sağda solda konuşacakları yeni dedikodudan başka bir şey değil.
Todos se lo tomarán de distinta forma pero para ellos sólo será un chisme más del que se burlarán y reirán.
Sana yeni söylediğim bir şey değil bu.
- No es que te lo haya dicho.
Şiddet, senin için yeni bir şey, değil mi?
La violencia es algo nuevo para ti, ¿ verdad?
Yeni bir şey değil.
No es nada nuevo.
O yaşayan bir şey, yeni çıkmış bir oyuncak değil.
Es una cosita viva. No es un simple juguete nuevo.
Bu yeni bir şey değil.
Eso no es nada nuevo.
Bu benim için yeni bir şey, değil mi?
Es algo nuevo para mí, ¿ verdad?
Onun için yeni bir şey değil.
Para él, nada nuevo.
Sonsuzluk duvarı yeni bir şey değil.
La pared de la eternidad no es nada nuevo.
Senin için yeni bir şey yok, değil mi?
Seguro que eso no es nada nuevo para ti, ¿ no?
Anlaşılan zararı kabullenip yoluma gitsem iyi olacak. Yeni kocanın yasını böyle bir şey için bölmeye hiç gerek yok... öyle değil mi?
Lo tomaré solo como experiencia, no procede meter el dedo en la llaga del nuevo esposo y todo eso.
Bu yeni bir şey değil ki.
- Pero lleva años así.
Bu yeni bir şey, değil mi?
Es algo nuevo, ¿ verdad?
Bir şey değil... Dert etme. Gece yeni başlıyor.
Pero no te preocupes, la noche es joven aún.
İnsan her gün yeni bir şey öğreniyor, değil mi?
Nos llevamos media docena.
Şey... bu kesinlikle yeni birşey, fakat doğru değil. Yani böyle bir şey yok.
Bueno... eso es ciertamente nueva, pero eso no es cierto, eso no es un hecho,
.. sadece yeni bir hasattan başka bir şey demek değil.
Pero solo fue un producto. Como campesinos estábamos preocupados.
Bob, olay yaratan yeni bir kitap çıktı, henüz yayınlanmadı, kitaptaki her şey sana göre değil, fakat... eminim başlığı, görür görmez, sana yardım edebileceğini anlayacaksın.
Bob, hay un nuevo libro muy exitoso, que acaba de salir, Ahora, yo escribi el libro, por supuesto se aplica a ti, pero, Estoy seguro que podes ver cuando lees el titulo, exactamente en como puede ayudar.
yeni bir hayat 16
yeni bir 16
yeni bir haber var mı 16
yeni bir şey yok 30
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey 30
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
bir şey değil 1063
yeni geldim 35
yeni dünya 23
yeni bir 16
yeni bir haber var mı 16
yeni bir şey yok 30
yeni bir şey var mı 44
yeni bir şey 30
yeni bir çağın başlangıcıydı 19
bir şey değil 1063
yeni geldim 35
yeni dünya 23